• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

En ünlü markalar ondan soruluyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Mayıs 2010
Zeynep Yalım Uzun, Unilever'in ev ve kişisel bakım pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi. Kariyer basamaklarını emin adımlarla çıkan Uzun, iş hayatında kadınları destekleyecek projeler geliştiren ve üreten ekibin de bir parçası MİLYAR DOLARLARA HÜKMEDEN KADINLAR/ SEDA KAYA GÜLER

Meslek hayatına, yüksek öğrenimini ABD'de Ekonomi ve Psikoloji alanlarında tamamladıktan sonra Koç Holding'de başlayan Zeynep Yalım Uzun, 1992 yılında Unilever gıda pazarlama bölümüne transfer olduktan sonra Komili ve Sana markalarından sorumlu olarak görev aldı. 1998 yılında Unilever Polonya'ya atanarak, 22 ülkeden oluşan bir coğrafyada Rama markasının Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlendi. 2001 yılında Türkiye'ye dönerek Knorr ve Calve Pazarlama Müdürlüğü, 2003 yılının Ağustos ayından itibaren Ev Bakım Kategorisi Pazarlama Müdürlüğü ve ardından sorumluluk alanı artırılarak, Afrika, Orta Doğu ve Türkiye Bölgesi Ev Bakım Kategorisi Direktörlüğü'ne getirildi. OMO, Uzun'un bu görevini yürüttüğü 2003-2006 yılları arasında değer bazında yüzde 48 büyüdü.

HER GÜN SINAV VERİYORUM
- Çalışmak ve kariyer sizin için ne ifade ediyor?
Benim için hayatta çok önemli, olmazsa olmaz konulardan biri. Üretken bir kişiliğim var, boş oturmak bana göre değil. Bir şeyler yaratmaktan, ortaya bir eser çıkarmaktan büyük keyif alıyorum.
- Bir kadının başarılı olması için önce aile, sonra eş, sonra iş yeri desteği şart. Sizde bu durum nasıl oldu?
Kesinlikle bu konu son derece önemli. Ailem öncelikle benim Robert Kolej'de eğitim almamı sağlayarak, daha sonra da daha 17 yaşında iken beni Amerika gibi uzak bir yere tek başıma okumaya göndermeyi göze alarak kariyerime büyük destek verdi. Robert Kolej'de, ABD'deki üniversite eğitimim de bugünkü hayatımı şekillendiren en önemli konulandandır.
- Ya eş?
Eşimin kariyerim üzerinde desteği de çok fazladır. Gerçekten ilk günden beri beni kariyer konusunda çok yüreklendirdi ve yönlendirdi. Buna çok somut bir örnek bana yurtdışında görev teklif edildiğinde oldu. Bu görevin kariyerim üzerinde çok olumlu etki yaratacağına inanarak, görevi kabul etmem ve 3 yıl Polonya'da yaşamam konusunda beni çok destekledi. Bu dönemde eşim İstanbul'da kalırken, ben Varşova'ya gittim, hafta sonları görüşerek 3 yıl geçirdik. Kolay değil böyle bir şey yaşamak, eğer o bu kadar olumlu olmasaydı görevi kabul etme cesaretini gösteremeyebilirdim. Ama sonuçta onun bu fedakarlığı gerçekten de kariyerimde en değerli tecrübelerden birini yaşamamı sağladı.
- Sizi en çok zorlayan konular neler oldu?
Bir anne, ev kadını ve iş kadını olarak dengeyi bulabilmek gerçekten de kolay değil. Düşünmem gereken bir sürü ayrıntı var, hem de hepsi çok farklı konularda. Örneğin aynı anda yönetim kurulu toplantısı, okuldaki veli görüşmesi ve de akşama evde pişecek yemeği düşünmem gerekiyor. Ben kendi adıma bu konuda her gün sınav veriyorum, bir şeyleri eksik yapmamaya çalışırken bazen yoruluyorum.

FIRSAT EŞİTLİĞİ ÖNEMLİ
- Bu yüzden pek çok kadın evlenip anne olunca işten ayrılıyor? Hiç düşündünüz mü böyle bir şeyi?

Hiç işten ayrılmaya düşünmedim çünkü işimi ve üretken olmayı çok seviyorum. Ben gerçekten biraz hiperaktifimdir, tempoyu seviyorum. Ev yaşamı tek başına olsa işimi çok özlerdim herhalde.
- Camdan tavan sendromu yaşadınız mı? Yani iş yerinde görünmez duvarlar karşınıza çıktı mı, kendi kendinizi daha ileriye gitmemek için engellediniz mi?
Unilever gerçekten fırsat eşitliği olan bir şirket, o yüzden camdan tavan sendromu yaşamadım. Kariyerim boyunca kadın, erkek fark etmez, tüm yöneticilerim tarafından desteklendim. Bu konuda şirketimi gerçekten takdir ediyorum, bakıyorum önümüzdeki jenerasyonda da pırıl pırıl kadın yöneticiler var ve de eminim çok güzel kariyerler yapıp çok iyi noktalara gelecekler.
- Eskiden kadınsı özellikler iş hayatında dezavantaj olarak görülürken şimdi avantaj olmaya başladı. Siz ne diyorsunuz?
Kesinlikle katılıyorum. Genelde kadınsı özellikler gibi düşünülen empati, detaycılık, ilişki kurabilme ve yönetebilme gibi beceriler bugünün yönetim anlayışında önemli bir yer tutuyor. Ayrıca bizim gibi müşteri hedef kitlesi ağrılıklı kadınlar olan şirketlerde kadın olmak tüketicimizi anlamak açısından da bir avantaj sağlıyor. Ben kadınlarla erkeklerin iş hayatına farklı açılardan baktıklarını günlük hayatımda gözlemliyorum. Çalışma hayatında başarıya bu iki bakış açısını da bünyesinde dengeli olarak barındıran şirketler ulaşıyor.

"Artık şirketler de kadınları destekliyor"

- Kadın yöneticilerin sayısının giderek artmasını neye bağlıyorsunuz?

Biraz evvel bahsettiğim çesitliliğe önem veren şirketler, uygulamalarıyla kadın yöneticilerini destekliyor ve onların iş hayatında yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı oluyorlar. Annelikle ilgili destekler, doğum izni uygulamaları gibi konular bunlara örnek. Örneğin bizim Unilever olarak bir 'diversity' ekibimiz var ki ben de bu ekibin bir parçasıyım. Amacımız genç kadın yöneticileri iş hayatında destekleyecek projeler geliştirmek ve yürütmek. Ayrıca kadınların iş hayatında yer almasıyla ilgili pozitif örneklerin artması ve kadınların üst düzey görevler almaları da genç kadın yöneticileri yüreklendiriyor.
- Gelecek hedefi ne?
Keyif aldığım işleri aynı heyecanla yapmaya devam etmek.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.