• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
AHMET VELİ OLGUNDENİZ

Adaylar soru sormaya teşvik edilmeli

ahmet.olgundeniz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.09.2010, 00:00
Günümüzde iş görüşmeleri malesef adayları sorgulamak şeklinde geçiyor. Benim de katıldığım iş görüşmelerinde genelde görüşmeci hakim bir pozisyona yerleşip basmakalıp soruları ardı ardına sıralıyor. Aday da doğal olarak işi almak için söylenmesi gerekenleri söylüyor. Yapmacık ve gerçekten uzak bir şekilde uzayıp gidiyor görüşme.
"Bir dakika" dedim bir keresinde adaya dönerek, "Bütün sorulara yanıt verdin. Peki senin soracağın birşey yok mu?". Pozisyon için uygun görülen maaş ne kadar?, Pirim, ikramiye veya diğer destekler neler?, Bu pozisyonda daha önce çalışan kişi neden işten ayrıldı? Bu pozisyonda çalışacak kişinin başarısını nasıl ölçeceksiniz?, Bu pozisyondan tam olarak beklentileriniz neler?, Şirketinizin hedefleri neler?......

HAKİM POZİSYON
Dedim ya, işe alım uzmanı kendini hakim bir pozisyona yerleştiriyor, görüşme için hazırlanmıyor, adayı ciddiye almıyor. Aday hasbelkader bu soruları sorsa başlıyor kekelemeye ya da topu taca atıyor.
Oysa görüşmeci güleryüzlü olmalı adayı konuşmaya, soru sormaya teşvik etmelidir. Görüşmenin tarafları birbirlerini çok açık olarak tanımalı ve karanlıkta kalan bir nokta olmamalı.
Mesela İngiltere ve Amerika'da şirketler eleman ilanı verirken eleman aradıkları pozisyon için ne kadar ücret ve sosyal yardım önereceklerini açıkca ilan ederler. Financial Times ve The Economist'in iş ilanlarına bir göz atın her şirket işe alacağı elemana ne kadar maaş ödeyeceğini açıkça belirtir. Peki siz hiç Türkiye'de böyle bir uygulamaya şahit oldunuz mu? Halbuki iş ilanını verdiğiniz anda ne kadar maaş ödeyeceğinizi ilan ederseniz o rakamı kabul etmeyecek çok sayıda adayı otomatik olarak elemiş olacaksınız. Bu da size büyük ölçüde zaman kazandıracak ama malesef Türk şirketleri için bu konu ciddi bir tabu. Ücret politikalarını devlet sırrı gibi saklıyorlar.

İŞİ SEVMEK

Öte yandan görüşmeci sadece mesleki bilgi ve becerileri değil adayın ruhsal yapısı arzuları da analiz etmelidir. Önerilen pozisyon adayı manevi olarak tatmin edecek midir? Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre büyükşehirlerde çalışan orta ve üst düzey yöneticilerin yüzde 63'ünün yaptıkları işi sevmediğini biliyor muydunuz? Sevmeden, isteksizce yapılan bir işi ne yapana ve ne de kuruma bir fayda sağlar öyle değil mi?
Görüştüğünüz aday, pozisyon için mesleki olarak çok uygun olabilir ancak eğer aday kendini o pozisyon için "fazla iyi" buluyorsa veya aslında gönlü başka bir iş kolundaysa o adayın firmanızda işe girmesine onay vermek doğru bir karar olur mu?
Deneyimli yönetici Şener Muter'in deyimiyle bir şirkete eleman almak bir takıma oyuncu almak gibidir. Hiç kimse aklı başka yerde veya mutsuz bir oyuncuyla maça çıkmak istemez.
İyilikle kalın...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI