Ülkemizde yaşanan iş ve istihdam sorunlarının çözümü için acilen daha etkili önlemler alınması gerekiyor. Piyasalarda güven ortamının iyileştirilmesi ve ekonomimizin desteklenmesi ile ilgili konular yeterince gündeme gelmiyor. Ekonomik sorunların artması sosyal yaşamı da olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomimizin geleceği uluslararası ticaretimizi geliştirmeye ve ihracat potansiyelimizi artırmaya bağlı bulunuyor. İçe kapanarak ekonomi yönetiminde başarı sağlayamayız. İhracat artışı için öncelikle kaynaklarımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Kaynak deyince sermaye, bilgi, teknoloji ve nitelikli insan kaynakları akla geliyor.
DENEYİMLER
Küresel pazarlarda çalışma ve iş yapma yöntemlerinde hızlı bir değişim süreci yaşanıyor. Bu nedenle de uluslararası pazarları izleme ve çağdaş dünyadan kopmama konuları önem kazanıyor. Günümüzde insan kaynakları sürekli gelişme, yenilik yapma ve verimliliği artırma konularında önemli sorumluluklar taşıyor. Artık hiçbir işte sürekli başarılı olma garantisi yok. Ekonomik ve sosyal etkinlikler bilgi üzerine kurulmak zorunda. Gelecekte en değerli sermaye paradan çok bilgi olacak. Bilgi saklanabilen bir değer değil. İş dünyasında başarılı olabilmek için bilgiye sahip olmanın ötesinde bilgiyi algılayabilmek ve uygulayabilmek de büyük bir önem taşıyor.
İş yaşamında başarılı olabilmeleri için bireylerin üniversitede eğitimi görmeleri yararlı, ancak yeterli değil. Başarılı olmayı garanti eden bir okul ya da bir diploma yok. İş ve meslek yaşamında kazanılan deneyimlerle başarılara ulaşılabiliyor. Gelişen iletişim teknolojileri nedeniyle bireylerin izlenebilirliği ve sosyal yükümlülükleri giderek artıyor. Günümüzde her düzeyde çalışan bireylerin daha açık, daha somut ve daha hesap verebilir olmaları gerekiyor.
Dünya ekonomisinde kritik günler yaşanıyor. Küresel ekonomik kriz etkisini sürdürüyor. Küresel krizle baş edebilmek için işe bakış açısında değişim ve yeniden yapılanma sürecini başlatmak gerekiyor. Kriz dönemlerinde yöneticiler değişim ve yeniden yapılanma projelerine öncülük etme sorumluluğunu taşıyor. Bu nedenle ekonomik ve sosyal değişim baskıları yöneticilik ve liderlik kavramını da değişmeye zorluyor.
YENİ FIRSATLAR
İçinde bulunduğumuz yoğun rekabet ortamında çalışan bireyler farklılık yaratarak başarılara ulaşabilecekler. Hedef çağı yakalamak ve küresel pazarlara uyum sağlamak olduğuna göre, ulaşılması gereken bilgiler de küresel kapsamlı olmak zorunda. İş dünyasında bu kültürel çeşitliliğin iyi yönetilmesi gerekiyor. İnsan kaynakları yönetiminin önemi giderek daha çok artacak. Bu nedenle insan kaynakları bir maliyet unsuru olarak değil, bir stratejik rekabet aracı olarak algılanmak zorunda.
Uluslararası pazarlarda beliren yeni fırsatları önceden fark etmek, ürün tasarımında öncü olmak ve teknolojik rekabet avantajlarını iş süreçlerine yansıtmak gerekiyor. Şirketlerin başarılı olmaları yalnızca kendi yapılarındaki dinamiklerle sağlanamıyor. Uygulanan ekonomik politikaların tutarlılığı ve sürekliliği de önemli bir etken. Dünyayı saran yoğun küresel rekabet ortamında ekonomimizi daha etkili yöntemlerle desteklemek zorundayız.