Perşembe İzmir'deydik. Mis kokulu bahar karşıladı bizi. Sevgili Timur'un (Gönülşen) Kordon Oteli'ne attık kendimizi. Orası evimiz gibi oldu. Gittik, bizim kader mahkumu Hulusi saatler öncesinden gelmiş, hasretle bekliyor bizi...
Akşamüstü Sunshine Band'le Alsancak'ta prova. Balodaki repertuvarımızı hazırladık ve ver elini Yengeç. Harika birer barbunla Ege Denizi'nin tadını damağımıza taşıdık. Ressam Metin Ünsal kardeşimiz de Fuar için İzmir'e gelince buluştuk ve ilk gün keyifli bir Kordon yürüyüşüyle noktalandı.
Hemen Belediye'ye ve Emniyet'e bir uyarı. Tinerci gençler adım başı Kordon'da boy gösteriyor. "Abi, abla bir ekmek parası" diye üzerinize çullanıyorlar. Huzuru kaçırmaya başlamışlar. Aman dikkat! İstanbul'un Taksim'ine benzetmeyelim İzmir'in Kordonboyu'nu...
***
Cuma benim için sürprizli başladı. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, İzmir Kız Lisesi'nin (şimdi erkek-kız karışık olmuş) doruktakiler ödülünü alacak. Törene beni de davet ediyorlar. İzmir Kız Lisesi'nin bende çok özel bir yeri var. Ben Atatürk Lisesi'nde okurken Erol Balık'la ilk orkestramız Los Sombreros'u kurmuş ve okul dışında ilk konserimizi de Kız Lisesi'nde vermiştik. O günü hiç unutmam. Konser sonrası yüzlerce kız merdivenlerden üzerimize dalga dalga gelmiş aralarında ezilmiştim. Sabah bir tweet attım. Esprili bir dille "kızlar üstümü parçalamıştı" diye yazdım. Sevgili arkadaşım Şenay Düdek "hoş olmayan bir espri" diye beni uyardı. Şenay da Kız Liseli'dir ya... Öğlen Kız Lisesi'nde o konser verdiğimiz salonda anımı anlattım. En önde oturan konuklardan biri seslendi. "O kızlar arasında ben de vardım" diye. Şenaycım canım ciğerimsiniz, ben kötü bir şey söylemedim ki...
Tartan'a konuk olanlar arasında usta mizahçı Muzaffer İzgü, eski hakemlerimizden Erol Aksoy, çok sevgili Mesut Yar da vardı. Kız Lisesi'nde 48 yıl önce konser verdiğim salonda, "Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı, elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı" diye neredeyse yarım asır sonra şarkı söylemek bende bambaşka duygular yarattı...
***
Akşam Hilton'daydık. 45 yıl önce mezun olduğum İzmir Atatürk Lisesi'nin 125'inci kuruluş yıl balosunda. Maliyetli olmasın diye orkestramız ve ekibimizi getirmedik. İzmir'in sevilen orkestrası Sunshine Band eşliğinde yaklaşık 45 dakikalık bir program yaptık. Sınıf arkadaşlarım da vardı, eski ve yeni kuşak mezunlar da. Coşku harikaydı, sinerji on numara... Onlar pistte, Aysun'la ben sahnede eğlendik. Program sonrası arkadaşlarla sohbetimiz iki saate yakın sürdü. Kısacası okulumun bu onurlu gecesinde yer almak beni çok mutlu etti...
***
Eh, iki günlük İzmir keyfinin kaymağı ne olacaktı? İki günlük bir Alaçatı kaçamağı. Dün attık kendimizi Kurabiye Otel'in sıcak kollarına. Siz bu satırları okurken biz Alaçatı'nın güneşiyle sevişiyoruz. Akşam İstanbul'a dönüş... Şimdiden şarkımın finalini söylemeye başlayayım: "İzmir özledim seni gözümde tütüyorsun."
Bir kez daha
Müzik Yorumcuları Birliği'nin (MÜYORBİR) kurucu üyelerinden biriyim. 2000 yılında 51 kişi kurduk, şu an 1744 yorumcuyuz. 7'inci olağan Genel Kurul'umuzu hafta içinde yaptık. Ben rekor kırarak 6'ıncı kez üstüste yönetime seçildim. Son dönem birlikte çalıştığımız Ahmet Koç, Edip Akbayram, Belkıs Akkale, Onur Akın, Burhan Şeşen ve Kubat'la birlikte tulum çıkardık ve aynı kadro yeni dönem için tekrar göreve getirildik. Özellikle Ahmet Koç son dönemde çok iyi çalıştı. Yönetim büyük bir uyum içindeydi. Yeni yasanın hayata geçmesiyle daha da büyük adımlar atacağımıza inanıyoruz. Rekor katılımla ve rekor oyla ekibimize güvenini tazeleyen sanatçı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum...