Çıt çıt, İstanbul Ihlamur'da ünlü işletmeci Sedef Bozok'un restoranı. Önceden bar-resto deniyordu ama geçen hafta gittiğimde ciddi, şık bir restoranda yemek yedim. Eski ortağım, can arkadaşım Hakan Elyaban'ın bana verdiği yemek davetinde Senem ve Şebnem Çapa bizimleydi. Nefis bir ev menüsü ve o kadar güzel tatlıları var... Sedef'in ve ortağı Özkan'ın sıcak ev sahipliği ile İstanbul'un en 'in' yerlerinden biri Çıt çıt... Bilhassa cuma geceleri, Sergio'nun gitarı eşliğinde yemek yemenizi tavsiye ederim. Güzeller güzeli Sedef'in Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından yaveri Salih Bozok'un torunu olduğunu bilmem belirtmem gerekir mi? Yerin, kendin, servisin, her şey harika canım Sedef'çiğim...
Gönül'ün geç gelen fuar hatırası
Canım arkadaşım, idolüm Gönül'cüğüm(Yazar) ile gün aşırı görüşürüz. Onun maceraları beni kırar geçirir. Bugün yine konşuyorduk ki "Sen, benden Fuar hatırası istemiştin al sana bir tane" dedi. Ben de "Kız, Fuar bitti. Bayramlara geçtim" dedim ama o kadar hoşuma gitti ki sizinle paylaşmak istiyorum. O dönem Fuar demek Gönül demekti. Gönül, hem gazinoda hem kulüplerden birinde solistti. Taş bebek, taş bebek diye ortalık inlerdi. Gazinocular kralı Fahrettin Aslan fuarlardan birinde "Gönül'cüğüm, bu yıl senden ricam yepyeni bir şöhretle beraber sahne alman. O da Bülent Ersoy." Gönül, önce kabul etmiş sonra "Ya, millet bu kadın iş yapamıyor, yanına ikinci bir solist mi alıyor" diye konuşur korkusuyla "Yok, ben tek çıkayım yine" diyor. Bu ara sesi tamamen gidiyor ve en ünlü doktor Seyfi Basa'ya gidiyor. Seyfi Bey, "Kızım senin hiçbir boğaz enfeksiyonun v.s yok. Bu sinirsel bir tepki" diyor. F. Aslan, "Tamam iki misli yevmiye veriyorum" diyor. Gönül de "Bu paraya beş solistle bile çalışırım" diye espri yapıp kabul ediyor. Şimdi "iyi ki kabul etmişim. Gönül'lüğüme bir şey olmadığı gibi ikinci yevmiyemle İzmir'deki lebiderya evimi aldım. Allaha şükür" dedi. Bir de şunu ekledi: "30 gün el ele sahneye çıktık. Finalde beni kucaklayarak kulise götürüyordu. Son gece kucakta gitmeyi kabul etmedim. Songecedir bu, arada belki bana gıcık olduğu bir şey olmuştur. Fırlatır atar dedim."