Pazara minik yurt dışı seyahatimi yazacağım için bugün İzmir by day gezisi yapmak istedim. Sabah harika bir kahvaltı ettim. Burnumuzun dibindeki Alsancak Unlu Mamulleri'nden aldığım birbirinden lezzetli börek, çöreklerle... Dayanamadım sizler için sahipleri ile minik bir söyleşi yaptım. Meslekleri, dedelerinin babasından (4. kuşak) geliyor. Diş hekimi olan babaları Mehmet Ali Doğanoğlu 1924'te Torbalı'da kuruyor fırını... Şuan ki sahipleri iki kardeşte babaları gibi Tevfik Fikfret ve üniversite mezunu.. (Kiminle söyleşi yapsap herkes Tevfik Fikret mezunu, bu okulla söyleşi yapmak farz oldu.) Hergün dükkanın arkasında bulunan fırından 60 tan fazla çeşit unlu mamul çıkıyor Görüştüğüm Deniz, en çok 'taze mi' sorusuna sinirleniyor. Çünkü her şeyleri günlük, akşam kalanların hepsi dağıtılıyor. Benim en sevdiğim 'kruasan'ı sordum hiçbir yer beceremiyor. Meğerse yağı orijinalmiş ve de yurt dışından gelmesi gerekiyormuş. İnşallah bir gün getirtebilirim de tek kruasancı ben olurum.
Yine Deniz, "Durduğumuz yerde küçülürüz, şube açmayı düşünüyoruz" dedi. Çok iyi bir fikir ama bence taş durduğu yerde ağırdır... Başarılarının sebebini araştırdım. İzmirimizin boyozu mesela olmazsa olmazı tahinmiş bunu yegane katanlardan biri kendileri imiş. Babaları Mehmet Ali Bey, "siz yaptığınızın en iyisini yapın, fiyatını koyun hakkınızdır" diyormuş. Bence haklı.
Bu güzel dükkanın ekmek çeşitlerinden denediklerim kayısılı cevizli, Alman buğday ekmeği, nane- kekik- zeytinli Kıbrıs ekmeği, keten tohumlu ekmeği vs. 15 ten fazla çeşit ekmeklerini tavsiye ederim en mühim not bütün kullanılan maddelerin doğal oluşu...
Küçücük, fıçıcık içi dolu turşucuk
Alsancak gezime devam ediyorum ki o da evimin çok yakınındaki free shop corner. 4 ay kadar olmuş açılalı. Hani benim yaşımdaki İstanbullular bilir Kabataş'ta Amerikan Pazarı derdik, parfümden ilaca, çaylardan baharatlara, vitaminden, Küba purolarına kadar hepsi orijinal malzameyi 20 metre kare yere sığdıran bir dükkan düşünün. Bu arada her çeşit içkiden, soslara, fettuchine'de,n strogonoff'a kadar olan mamulleri de unutmayalım. Çok kibar sahibi Çağlayan'ın idaresindeki bu şirin dükkana hoşgeldin diyorum. Bu tarz yerler semtimizi daha da renklendiriyor.
Mösyö Butterfly Cemil İpekçi
E tabii İstanbul'daki Cemil'imin defilesini es geçemeyeceğim. Her şeyin ilkini yapan Cemil, bu kez de defilede Ünlü klarnetçi Hüsnü Şenlendirici'nin nağmeleri eşliğinde birbirinden şık eserlerini sundu. Aralarında Ebru Ürün, Sema Şimşek, (Adanalı dizisinden) Seren Aysarıkaya gibi ünlü 30 manken ile gerçekleşen gösteride mor, kırmızı, yağ yeşili ve kahve renkleri hakimdi. Kelebek, gecenin sloganıydı. Ayakkabılar ve çoraplar dahil tüm aksesuvarlar swarovski taşlarla süslüydü. Muhteşem gecenin sonunda özel maskesiyle hayranlarını selamladı (Mösyö Butterfly) Cemil İpekçi... Tüm defilenin DVD'sini seyredebildim, süpersin Cemil...