• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Alzheimer’i unutma, unutturma! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Alzheimer'i unutma, unutturma!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.09.2009, 00:00
60 yaş üzeri bireylerde unutkanlıkla başlayan ilerleyici hastalığı tamamen yok eden bir tedavi yok. Tek yapabileceğimiz belirtileri yakından takip edip erken tanı şansı yakalamak ve hastaları mümkün olduğunca rahat ettirmek Unutkanlıkla başlayıp zamanla beynin tüm işlevlerini yitirmesine neden olan Alzheimer, yakın geçmişten başlayarak zaman içinde kişinin tüm anılarını silen ilerleyici bir hastalık. İlk kez 1907'de tanımlanan hastalığı gündemde tutmak için tüm dünyada 21 Eylül "Alzheimer Günü" olarak kabul edilmiş. Alzheimer'a karşı yapılabilecekler çok sınırlı olmakla birlikte, erken teşhis, ilaç tedavisi ve iyi bir bakımla hastanın kalan ömrünü olabilecek en iyi şekilde ve mutlu geçirmesini sağlamak mümkün.

YAŞ İLERLEDİKÇE
Alzheimer hastalarının sayısı uzayan ömürle birlikte her geçen gün artıyor. 65 yaşından sonra her 20 kişiden 1'inde, 80 yaşından sonra her 5 kişiden 1'inde, 90 yaşından sonra 3 kişiden 1'inde Alzheimer görülüyor. Dünyada 25 milyon civarında Alzheimer hastası var. Türkiye'de Alzheimer'li sayısının 2010'da 480 binleri bulacağı tahmin ediliyor.

ERKEN TEŞHİS
Alzheimer'da erken teşhis birçok bakımdan avantaj sağlıyor.
Hastalığın gidişatını yavaşlatan ilaçlar, erken dönemde daha etkili.
Hastalık erken yakalandığında kişinin ikinci ilaçlara, bakıcılara, bakımevlerine ihtiyacı daha uzun vadede ortaya çıkıyor. Ayrıca erken teşhis hastaya, ileride gelişebilecek sorunlara yönelik önlemler almak, işi, nerede yaşayacağı, hastalığı ilerlediğinde kendisine kimlerin bakacağı ile ilgili planlama yapma şansı veriyor.
Alzheimer şüphesi ile doktora götürülen yaşlıda öncelikle sorunun kaynağı araştırılıyor. Beyinde tümör, kanama, damar tıkanıklıkları, iltihabi haller, B 12 vitamini yetmezliği, guatr, şekerin ani inip çıkması, ürenin ani yükselip azalması ve bazı ilaçların kullanımı da kişide unutkanlık ve benzeri şikayetler yaratacağı için tek tek sorgulanıyor. Bütün taramalar sonucu bu değerler normal çıkarsa Alzheimer hastalığından şüpheleniliyor. Günümüzde Alzheimer hastalığının tanısını kesin olarak veren bir görüntüleme veya laboratuar tetkiki yok. Ancak diğer bütün olasılıklar dışlandıktan sonra teşhis konuluyor.

KİM BAKACAK?

Alzheimer tanısı konulduğunda "Kim bakacak?" sorusu gündeme geliyor.
Çeşitli kurumlarda hasta bakımı eğitimi verilse de profesyonel bakıcı sıkıntısı ailelerin en önemli sorunları arasında yer alıyor.
Alzheimer Derneği İzmir Şubesi'nde zaman zaman düzenlenen etkinliklerle hasta yakınları bakım sorunları ile başa çıkmak konusunda bilgilendiriliyor. Hastalıkta 3 evre var ve her bir evrenin bakımı değişiyor. Erken evrede hastanın bağımsızlığının devamını ve hayatla uyumunu sağlamak önemli. "Kim? Nerede? Günlerden ne? Aylardan ne? Günün hangi saatindeyiz" gibi kavramları hatırlatarak bu süreci mümkün olduğunca uzatmak gerekiyor. İkinci evrede iletişim daha da güçlendirilmeli. Bakım verenler mutlaka beden dilini de kullanıp hastaya sevgiyle yaklaşmalı. Üçüncü evrede ise bireyin tüm gereksinimleri bakım veren tarafından karşılanıyor. Giyinme, tuvalet, yıkanma gibi konularda hasta bakım verene bağımlı hale geliyor.

Nedir?
Alzheimer; 60 yaş ve üzeri bireyleri etkileyen, geri dönüşü olmayan, ilerleyici bir hastalık. Zaman içinde bellek kapasitesi azalan hasta, mantıklı düşünme ve iletişim kurma yeteneğini kaybeder. Hastalık aynı zamanda kişilik değişikliği yapar. İleri aşamada hastalar basit günlük işlerini yapamaz hale gelirler. Hastalığın seyri 8-10 yıl sürer.

KORUNMAK İÇİN:
* Emeklilik sonrası üretkenliği sürdürmek,
* Beslenmede doymuş yağlardan kaçınmak,
* Hipertansiyon şeker gibi hastalıklar için uygun şekilde tedavi olmak,
* Sağlıklı beslenmek,
* Düzenli egzersiz yapmak,
* Zihinsel aktiviteyi ihmal etmemek,
* Olumlu düşünmek
gerekiyor.

10 Belirti
1. Günlük yaşamı etkileyecek düzeyde unutkanlık: özellikle de yakın bellekte olanların unutulması. Uzmanlar bu durumu turşu kavanozundan ilk önce kavanoza en son konan, en üstteki salatalıkların alınmasına benzetiyor. Yani kayıplar en son bilgilerde başlıyor.

2. Günlük işleri yerine getirmede güçlük çekme: Alışveriş, yemek pişirme veya basit bir aleti çalıştırma gibi.

3. Sözcükleri bulmakta zorlanma: En sık rastlanan bulgulardan. Zaman zaman yaşlılarda hafif formda karşımıza çıkabilir ama her cümlede "şey, şey, şey.." şeklinde karşılığını bulamadığınız kelimelerin yerine şeyleri çoğaltmaya başladıysanız dikkat.

4. Tarihleri ve bilinen yolları unutma: Kişi bugün ayın kaçı, günlerden ne gibi soruların yanıtlarını veremeyebilir. Evinin yolunu kaybedebilir.

5. Basit konularda karar verme güçlüğü: Örneğin giysi seçimi ya da mevsimlere uygun giyinmede zorlanma. Hesap yapma veya planlama gibi pratik düşünme becerilerinin azalması da, önemli bir bulgu olarak ortaya çıkar.

6. Eşyaları yanlış yere koyma: Örneğin buzdolabına ayakkabı çekeceği koyma. Bunlar her insanın hayatında 1 veya 2 kez olabilir. Ama bu davranışın yanına başka bulgular da ekleniyorsa ciddiye almak gerekir.

7. Ruh hali ve davranışlarda değişim: Kolayca ağlama veya sinirlenme gibi daha önce olmayan biçimde içe kapanma, iletişimin ve kişinin yakınlarıyla görüşme isteğinin azalması.

8. Sorumluluktan kaçma: Bu da en sık karşılaşılan Alzheimer bulgularından. Kişide daha önce yaptığı işleri artık yapmak istememe şeklinde bir yaklaşım olabilir. Bu, hem Alzheimer hem de depresyon belirtisi olabilir. Ayırt edilmesi gerekir.

9. Kişilik değişiklikleri: Yakınındakileri suçlama, eşyalarının çalındığını iddia etme, kişi onun hakkında konuşulduğunu, ona artık bakılmayacağını, ihmal edildiğini düşünebildiği gibi eşinin kendisini aldattığına kadar varsayımlarda bulunmaya kadar gidebilir.

10. Hesap veya planlama yapma gibi pratik düşünme becerilerinin azalması.

Yapabildiği işlere devam etmeli
Alzheimer hastası, tanı sonrası aşamada, halen yapabildikleri konusunda desteklenmeli. Hala başarabildiği bir şeyler olduğunu görmesini sağlamak, işe yaradığı duygusunu vermek çok önemli. Örneğin yemek yapabiliyorsa "Bırak ben yaparım" demek hem bu kişileri incitiyor hem de yaşam yetilerinin gerilemesine neden oluyor. "Beraber yapalım" demek en doğrusu. Örneğin çamaşır katlamasına, bakkala gidip geliyorsa buna devam etmesine, sebze ayıklamasına izin verilebilir.

"Bir telefon kadar yakınınızdayız"
Alzheimer Derneği İzmir Şubesi, eğitim ve bilgi paylaşımı toplantıları yanında Alzheimer hasta ve yakınlarına psiko-sosyal terapi desteği de veriyor. 2008 yılı Ekim ayından itibaren evinden çıkamayan ileri dönem hasta ve bakım verenlerine yönelik bakım süreci rehabilitasyonu ve dayanışma desteği vermek üzere ev ziyaretleri başlattıklarını belirten Dernek Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, "Gönüllülük ilkesi ile çalışan ev ziyaretleri grubumuzda, fizyoterapist, hemşire ve 'Torunu Olur musun?' üyesi gençler ve gönüllü üyelerimiz yer aldı. Hasta evlerine telefon açarak 'Yarın evdeyseniz 'unutsanız da' size geleceğiz' diyerek randevu aldık, bir demet çiçeğimizle bugüne kadar 31 ev ziyaretinde 27 hasta ve 50 bakım verenle görüşerek, onların yalnızlığını paylaşarak sorularını cevapladık, sorunlarına çözüm üretmeye çalıştık, kendilerine bir telefon kadar yakın olduğumuzu hatırlattık" diye konuştu.

HER SALI KONSER
Alzheimer Derneği İzmir Şubesi'nde her salı, saat 13.30'da Ege Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çalgı Yapımı Bölüm Başkanı Dr. Aytaç Akarçay ve öğrencileri canlı müzik dinletisi sunuyor. Birinci evredeki hastaların mevcut sosyal yeteneklerini korumak ve sosyal destek vermek amacı ile düzenlenen bu etkinliğin dünyada da çok geçerli bir destek tedavisi olduğunu belirten Dr. Aysel Gürsoy, "Birinci evredeki hastalarımızda anıları zihinde canlandırmak için müzik önemli bir araç" dedi. Alzheimer tedavisinde bilgilenmenin önemine dikket çeken Dr. Aysel Gürsoy, "Alzheimer'ın çözümü ilaçla değil bilgilenme ile olur. İzmirliler dernek binamıza gelerek broşürlerimizden alabilirler veya her ayın ilk pazartesi günü saat 13.00-15.00 arasında düzenlediğimiz bilgilendirme ve danışma toplantılarımıza katılabilirler" diye konuştu.
Hasta, hasta yakınları ve konuya duyarlı vatandaşlardan oluşan üyeleri ile sık sık eğitim ve moral programları düzenleyen Alzheimer Derneği İzmir Şubesi, hayırseverlerden destek bekliyor. Dr. Aysel Gürsoy, "Bu yıl bütçemiz giderlerimizi karşılamakta yetersiz kalacak gibi görünüyor. Halzheimer hastaları ve yakınları için ürettiğimiz projelerin devamlılığını sağlamak ve çalışmalarımızı daha da geniş kitlelere yaymak için İzmirli hayırseverlerin desteklerini bekliyoruz" diye konuştu.
Yardımda bulunmak isteyenler için derneğin adres ve telefonları şöyle: Mithatpaşa Caddesi No: 384/1 (Tarihi Asansör karşısı)
Telefon: 0 232 425 54 72

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA