• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Güneş, kışın dost yazın düşman! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Güneş, kışın dost yazın düşman!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.04.2013, 00:00
Doğal D vitamini kaynağı olan güneş ışınları, kış aylarında sağlığımızın en önemli dostlarından. Ancak özellikle korunmasız maruz kalınan yaz güneşi; yaşlanmadan kansere, cilt kuruluğuna, hatta sivilcelere davetiye çıkarıyor

Dermatoloji Uzmanı Dr. Sevda Orhon, daha çok erken yaşlanma etkisini bildiğimiz güneşin, sivilce sorununu bile tetikleyebildiğini söylüyor. Özel Egepol Hastanesi hekimlerinden Dr. S. Sevda Orhon, doğru güneş koruyucu kullanımından leke oluşumunu nasıl engelleyebileceğimize, faktör kavramından çocukları güneşten nasıl koruyacağımıza dair pek çok konuda bilgi verdi.
-Güneş cildimizi nasıl etkiliyor? Cildin dostu mu, düşmanı mı?
Güneşin tabii ki sağlığımız için olumlu etkileri var, belli vitaminleri almamızı sağlıyor. Fakat bunun yanı sıra cildimizi kurutucu etkisi var. Cildimizi aşırı derecede kurutabiliyor. Kuruyan cilt de hem yaşlanıyor hem daha sonra kış geldiğinde, çok kurumaya bir tepki olarak yağlanıyor ve ekstradan yağ salgılıyor. Gençler "Sivilcelerim kuruyor, güneş çok iyi geliyor" diye düşünüyorlar. Ancak güneşin yaptığı bu aşırı kurutma, ekim ayından itibaren yağlanmaya yol açarak daha kötü cilt rahatsızlıklarına ve sivilcelenmelere neden oluyor.
Kurutma etkisinin yanı sıra güneş ışınları DNA kırıkları yaparak cildin kendi yenilenme, toparlanma mekanizmalarını ve vücut direncini de kırıyor. O yüzden çok fazla solaryum, çok fazla güneş ışığına maruz kalmak özellikle İzmir gibi şehirler için kesinlikle gerekli değil. Zaten yeterince görüyoruz güneşi. Mutlaka ayarlı bir şekilde korunmamız lazım.

EKİM SONUNA KADAR
-Güneşten korunma konusunda hata yapıyor muyuz?

Güneşten korunurken yapılan en büyük hata, "Ben yaz kış güneş koruyucu kullanıyorum" demek. Kışın evden çıkarken sürdüğünüz güneş koruyucunun, öğlene hiçbir yararı kalmıyor. Zaten kış güneşinin çok fazla bir zararı yok, yararı bile var D vitamini açısından.
Fakat Mart'tan itibaren güneş ışınları eğik gelmeye başlıyor ve leke yapan, güneş alerjisi yapan ışınlar bunlar. Ayrıca biz bu tarihlerde güneşi özlemiş olduğumuz için, hava öğlen saatlerinde dışarıda oturmaya müsait olduğu için, öğle saatlerinde güneşin altında oturuyoruz. Bu da hem alerji hem leke oluşumuna neden oluyor. O nedenle biz 15 Mart'tan itibaren sabah evden çıkarken güneş koruyucu sürüyor olsak bile, güneş koruyucumuzu yanımızda taşımaya başlamalı ve 11.30-12.00 gibi mutlaka tekrar sürmeliyiz.
Sabah sürdüğümüz güneş koruyucuyu Mart 15'ten itibaren 11.30-12.00 gibi tazelemeli, daha sonra her ay yarım saat erkene çekip, 2-3 saatte bir yineleyerek kullanmak zorundayız. Ta ki ekim sonuna kadar...
-Sabah makyaj yapıp evden çıkan hanımlar için o makyajın üzerine güneş koruyucuyu tazelemek zor olabilir...
Hanımların bu şikayetlerinin çözümüne yardımcı olacak çok güzel güneş koruyucular var. Bunlar fondöten veya pudra şeklinde. Ayrıca güneş koruyucular artık sürüldüğünde bembeyaz bir tabaka halinde kalmıyor cildin üzerinde. Sürülünce cilt tarafından tamamen emiliyor. Dolayısıyla makyajın üzerine sürmenizde herhangi bir sakınca yok. Öte yandan zaten yazın çok kapatıcı özelliği olan fondöten ve pudraları sürerken dikkatli olmalıyız çünkü bunlar hem terlememizi engelleyecek ve sivilce oluşumuna neden olacak hem de uygun ürün kullanmazsak ve yeterince temizleyemezsek de kışa bize sivilce olarak geri dönecektir.
-Güneş lekelerinden korunmak için güneş koruyucu sürmek yeterli mi?
Yeterli ama şöyle bir şey var: sabah sürdüğünüz güneş koruyucunun öğlene etkisi olmadığını bileceksiniz. Daha önceden oluşan güneş lekeleriniz varsa da, güneş koruyucunuzu ekstradan onların üzerine daha yoğun kullanmanız gerekiyor. Bütün yüze eşit miktarda güneş koruyucu sürdüğünüzde lekeli yer de aynı oranda korunuyor normal şartlar altında. Siz lekenizin üzerini ekstradan korumalısınız ki o bölge daha iyi korunsun ve yazın sonunda cildiniz aynı renk olsun...

DOKTORUNUZA DANIŞIN
-Herkese aynı güneş koruyucu mu öneriliyor?

Ne yazık ki değil. Doğrusunu seçmek çok zor. Cildinizin yağlı veya kuru olması, yaşınız, cilt tipiniz çok önemli. Artık çok geniş yelpazede ürünler var. O nedenle cildiniz için en uygun güneş koruyucuyu doktora danışarak seçmenizde yarar var. Kendi kendinize, çeşitli yerlerden sipariş ederek ya da rastgele ürün seçmek çok yanlış. Yüz için ekstra özen göstermemiz gerekiyor.
-Gönüş koruyucularda faktör neyi ifade ediyor?
Faktörün pratik olarak anlatımı şu: Bir dakika boyunca güneşin altında 50 faktör koruyucu ile kalmak; güneşin bir dakikada yakacağını, 50 dakikaya yaymak demek. Yani siz bir dakika güneşin altında hiçbir şey sürmeden durdunuz, ne kadar yanacaksanız, 50 faktör sürdüğünüzde bu etkiyi 50 dakikaya dağıtmış olursunuz.
-Güneş koruyucu etkisini kaç saat sürdürür?
İzmir'de biz devamlı güneşe maruz kaldığımız için güneş koruyucuyu iki, iki buçuk saatte bir yenilememiz gerekir. Elimizle dokunuyoruz, yüzümüze su çarpıyoruz, terliyoruz...
-Yüzünde leke ve sivilce izleri olanlar önlem olarak yaza girerken tedavi olmalılar mı?
Lekenin üzerine her yıl gördüğümüz güneş, lekeyi biraz daha kalıcı hale getirerek iyice yerleştiriyor ve çıkmasını zorlaştırıyor. Örneğin bir lekeyi tedavi ederken kaç yıllık diye bakılıyor, bir yıllık ise en azından altı ay uğraşılıyor. Üç yıllık ise bir buçuk yıl sürecek bir tedavi düşünün. Bu nedenle özellikle lekeli yerlere ekstradan güneş kremi sürmemiz, özellikle marttan itibaren Ekim 15'e kadar olan sürede daha dikkatli olmamız gerekiyor.
Süregelen leke tedavilerinde de eğer cildi soyucu veya kızarıklığı artırıcı bir etki varsa yazla birlikte tedaviye ara verilmesi ya da güneşten çok iyi korunulması gerekiyor. Benzer şekilde gençler sivilce için bazı ilaçlar kullanıyorlar, bunlar da güneşe çok hassas hale getiriyor ciltlerini. Bu nedenle sivilce tedavisi gören gençlerin de ekstradan yüzlerini, dudaklarını, gözlerini güneşten korumaları gerekiyor.

Leke tedavileri iyi sonuç veriyor
- Güneş lekeleri için kremler etkili mi?

Lekeye göre tedavi seçenekleri değişiyor. Çoğunlukla güneş lekeleri, hanımlarda bıyık bölgesinde olan sir-ağda izleri, hormonlara bağlı olan lekeler, bir de el sırtlarında ve yüzde oluşan kahverengi lekeler var. Bunlar biriken güneşe bağlı lekeler. Yani 60 yıl güneşi görüyorsunuz, belli bir yıldan sonra bu lekeler her yıl artmaya başlıyor. Yüzde ve ellerdeki bu tür lekelere lazerle müdahale ediliyor, bu lekelerin kremle hiç şansı yok. Ama olanı tedavi ediyorsunuz, yenilerinin oluşmasını engelleyemiyorsunuz. Çünkü sizin o yaşa kadar gördüğünüz güneş bardağınız dolmuş, artık her damlamada yeni leke çıkıyor gibi düşünün. Güneşten, doğum kontrol hapından, hormon değişikliğinden, sirden, ağdadan olan lekelerde leke kremleri artı lekenin üzerine ekstradan sürülen güneş koruyucular etkilidir. Hem leke soyucu kullanacaksınız hem de o lekeye ekstradan yani bütün yüzünüze sürdüğünüzün haricinde güneş koruyucu süreceksiniz.
-Lekeler nasıl tedavi ediliyor?
Kimyasal peeling ve lazerle leke tedavileri yapılabiliyor. Lazer hem yaşlılık lekelerinin tedavisinde hem de belli bazı benlerin tedavisinde etkili oluyor. Örneğin yüzde oldukça geniş alan kaplayan benlerin tedavisinde lazer kullanılabiliyor. Diğer lekeler için de kimyasal peeling yapılıyor ve günüş koruyucu kullanmayı öğreniyor kişi. Lekenin yapısına göre bazen sadece lazerle, bazen birkaç değişik kimyasal peeling uygulayarak, bazen da kimyasal peelingi lazerle kombine ederek tedaviler yapılabiliyor.

İki yaşından küçükler öğle güneşine çıkarılmamalı

-Bebek ve çocuklar için öneriniz nedir?

Çocukları özellikle iki yaşına kadar mayıs ayından sonra öğle saatlerinde güneşe çıkarmamak gerekiyor. İki yaşından sonra da çok sık güneş koruyucu sürmek gerekiyor dışarıda oynarken. Biz bu kısmını biraz ihmal ediyoruz. Oysa erken yaşta görülen fazla güneş, ileriki yıllarda cilt yaşlanmasını, ciltte oluşacak tümörleri artırıyor. Özellikle 10-12 yaşına kadar gördüğümüz güneş çok zararlı. Çocukları kontrol etmek çok önemli çünkü zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden oynayabiliyorlar güneşin altında. Özellikle yaz aylarında, saat 11-15 arasında hem başıboş hem koruyucusuz bırakmamalıyız çocuklarımızı.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA