• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
28 yıl sonra yeniden birarada olmak... HÜROL DAĞDELEN

28 yıl sonra yeniden birarada olmak...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.04.2010, 00:00
Hayatta, hiç unutulmayan anılar bütünü, askerlik ve okulda yoğunlaşır.
Çünkü her ikisi de bir genç için dönüm noktasıdır; kendini bulduğu, rüştünü ispatladığı, yeteneklerini keşfettiği, geleceğe attığı adımların şekillendiği alanlardır onlar...
Evet askerlik disiplindir. Anne ve babalarımızın da sıkça söylediği gibi, "adam olma" ocağıdır.
Sabah erken kalkma, nöbet tutma, yemek için sıraya girme, verilenle yetinme sınavları, her Türk gencinin sınandığı görevler arasındadır.
Gerçekten insana çok şey öğretir.
***
Ve okul... İlkokulda daha çok "arkadaş edinme", "okuduğunu anlama, cinselliğini tanıma" safhasındadır her şey... Çocukça saflık ön plandadır. Arkadaşlarımızla kurduğumuz sıkı bağ, gelecekte de kopmaz; öğretmenimizi anımsarız ama hayal meyal...
Ortaokul ve özellikle lisede ise durum farklıdır. İşte o yıllar, benliğimizi bulduğumuz, kimliğimizi çizdiğimiz yıllardır...
Her öğretmenin, sizde özel yeri kalır ve geleceğe bıraktığı da anısı...
Emekleri çok fazladır; sizi sınar, yeteneklerinizi belirler, gücünüzü fark ettirir ve yol gösterir.
İşte bu yüzden unutulmazlar. Hayatlarımızda da özel bir yerleri vardır.
***
Daha önce de yazdığım gibi, babamın işleri dolayısıyla, gençliğimin en güzel yılları Denizli'de geçti. Okulum ise Denizli Cumhuriyet Lisesi'ydi.
Karşıyaka Erkek Lisesi'ni (O yıllarda öyleydi) bırakıp Cumhuriyet'e geldim ve geleceğim bu okulda şekillendi.
Geçen ay, okulun Mezunlar Derneği Başkanı sevgili Ramazan Kavutçu davet etti, her zamanki zarafetiyle; "Hürol Ağabey, 28 yıl sonra okulumuzda buluşacağız. Geleneksel turşu suyumuzu içip akşam da eğleneceğiz. Mutlaka bekliyoruz" diyerek...
Ramazan kardeşimin, okulun tüm mezunlarını bir araya getirmek için gösterdiği inanılmaz çabayı bir kez daha takdir ettiğim gece, geçen cumartesi, Denizli'nin en güzel eğlence ve yemek mekanlarından Kelleci Kardeşler'de gerçekleşti.
***
İnanılmaz bir manzara vardı ortada... Okuldan 79-82 yılları arasında mezun olan yaklaşık 100 kelli felli öğrenci, çoğu eşleriyle birlikte gelmiş, hasretle kucaklaştılar.
Anılar canlandı, fıkralar anlatıldı, kahkahalar birbirini izledi.
Ve bize hayat veren, yön katan, bugün birer meslek sahibi olduysak, çok şey borçlu olduğumuz öğretmenlerimiz de o gece onur konuklarımızdı.
Her birinin ellerini öptük öncelikle... Gözlerinin içi gülüyordu, onları hissettik bir bakışta...
Sonra da bizlerle gurur duyduklarını...
Ben, bugün yazı alanında, başarımı borçlu olduğum edebiyat öğretmenim Erol Tekin'e, bana fizik dersini sevdiren İbrahim Serter'e, aynı sahneyi paylaştığım müzik öğretmenim Musa Gümüş'le bir kez daha hasret giderdim.
***
Çok özel anlardı yaşadıklarım... Hele, Ramazan'ın sürpriz yaparak, bizi Musa hocamla, geçmişte olduğu gibi, aynı sahnede buluşturması ne kadar özelse, o heyecanı yeniden yaşamak ve benim türküyü okurken takılıp kalmam da o derece keyifli dakikalardı.
Unutulmaz anlar yaşadım, gerçekten... Eşimle katıldığım davette, gençliğime döndüm, öğretmenlerimizin bizlere kazandırdığı; sevgi, bilgi, özveri ve güven sayesinde, okul yıllarımın hiç de boşa gitmediğini anladım.
İşte bunu yaşamak çok güzeldi, her şeye değerdi.
Emeğin için binlerce teşekkür, sevgili Ramazan Kavutçu... Anılarımıza sahip çıktın, bizleri yeniden gururlandırdın.
Sağol, varol.

Denizli, geleceği yakalıyor
Mezunlar gecesi nedeniyle gittiğim Denizli'de ilk gözlemim, kentin büyük bir değişim hamlesi yaşadığıydı. Şu an altyapı çalışması nedeniyle, hemen her cadde ve sokak tanınmaz halde... Çünkü yıllardır ihmal edilen bu kent klasiği, bu kez topyekün ele alınmış... Bu yüzden, özel aracınla şehirde yol almak, bir işkence...
Ama birçok kişiden duyduğum şey, "Evet zor günler yaşıyoruz belki ama bu, Denizli için gerekliydi. Geleceğimizi düşünmek zorundayız" şeklinde... Yani halk, şu an söylense de, atılan adımdan memnun görünüyor.
***
Bir de gerçek var, altyapı çalışmaları biterse, kent gerçekten modern bir görünüme kavuşacak. Bunu şimdiden görmek mümkün...
Yeni caddeler, çok hoş bulvarlar açılmış... Kent girişinde sizi karşılayan alt geçitler ise bir harika... Biz bir dönem, Denizli Devlet Hastanesi ve SSK'nın arkasında oturmuştuk, mütevazı bir bölgeydi. Şimdi yok! Her tarafa modern binalar yapılmış, geniş caddeler açılmış...
Çok güzel anılarım vardı orada, iyi dostlarım da... Şimdi kimbilir neredeler?
**
Sadece Rekfo Fotoğraf Stüdyosu'nda Adem Derin'le yıllar sonra kucaklaşmak, unutulmaz bir andı.
Ve eczacılığı öğrendiğim, Birlik Eczanesi'nin sahibi Nazan Karakoyun'la özlem gidermek, yüreğime sevinç kattı. Ne yazık ki eşi Fikret ağabey yoktu.
Hele, şimdi civan gibi iki evladı ve sevimli bir karısı olan gençlik sırdaşım Murat Orhan'la 25 yıl sonra yaptığım sohbet, yaşamsal bir değerdi benim için...
***
Bu arada benim yürümekten zevk aldığım yemyeşil Karcı yolu, bugün kentin en modern caddeleri, görkemli adliyesi ve yeni ve büyük bir hastanenin yer aldığı bir prestij bölgesi olmuş...
Hele, Antalya yolu üzerinde art arda sıralanmış üç yaya köprüsü, gece öyle güzel, öyle zekice ışıklandırılmış ki, hiç abartmıyorum kendimi Avrupa'da bir başkentte sandım.
Kısaca Denizli'de çok güzel şeyler oluyor, büyük sorunları var belki ama biraz daha sabır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI