İzmir üreten bir şehir... Şu bir gerçek; kafası çalışan, yaratıcı, aydın, yürekli insanların yaşadığı bir şehirdir İzmir...
Bunun içindir ki, gazetelerin genel yayın yönetmenleri ve en çok okunan yazarları İzmirlidir.
Tiyatronun, sinemanın, televizyon dünyasının en başarılı yönetmenleri, sunucuları ve oyuncuları da İzmir'den çıkmıştır.
Hem Türkçe'yi iyi kullanır İzmirli hem de derdini en iyi anlatandır. Tek şanssızlığı bu kentin; bu yetenekli insanları bağrında yetiştirip İstanbul'a kaptırmasıdır.
Ne yazıktır ki, yetiştirmekte özen gösterdiğimiz ve çağdaş dünyaya armağan ettiğimiz insanları istihdam edecek imkanları sağlayamadık.
Ve bu sorunu hala çözemedik.
***
İzmir'in yetiştirdiği gençlerden biri de gazeteci arkadaşımız, Egeli Sabah'ın Yazıişleri Müdürü Gökmen Küçüktaşdemir... Bizim aramızdan yetişen ve yazdığı kitaplarla ses getiren bu genç adam, bir süredir twitter'da, facebook'ta ses getiren ve paylaşımcılarını yazmaya teşvik eden interaktif yazma girişimlerini "kitap yazma" fikrine dönüştürmüş...
Projenin adı, "50 yazardan 1 roman..."
Şimdi 50 kişi, bir romanı yazmak için harıl harıl çalışıyor. Biri başlıyor yazmaya, diğeri onun kaldığı yerden devam ediyor.
Bu bir aşk kitabı, adı da "Sensiz Ölümdür Aşk"...
İş büyük, hem de sorumluluk gerektiren, yaratıcılığı geliştiren bir sistem...
Üstelik, yazmak isteyenlere de müthiş bir imkan...
Kitabı derleyip toparlamak ve finalini yapmak da Gökmen'in usta yazarlığına yaratıcılığına kalmış...
***
Tabii, bu yaratıcı projenin adımları sadece kitap yazmakla sınırlı değil; aynı zamanda şarkısı ve klibi de kitapla birlikte devreye girecek. Tanınmış bir müzisyen ve yönetmenin de destekleyeceği bu proje, geleceği "ortak bir çalışma" kimliğine taşıyacak.
Hedef kitabı 14 Şubat Sevgililer Günü'ne yetiştirmek... Kitap o gün raflardaki yerini alacak, müzik albümü piyasaya çıkacak, klibi tv kanallarında yayınlanacak ve şarkıları dillere yerleşecek.
O akşam görkemli bir parti de var.
Ve sonuçta, bu kadar özverili çalışmanın gelirini de emek verenlerden kimse paylaşmayacak aksine Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanacak.
***
Yani çok özel, çok yaratıcı, çok emek gerektiren bir çalışmayla karşı karşıyayız.
Ve bu proje yine İzmir'den ve yine bir İzmirliden filizleniyor.
Bir sevda türküsünü, bir aşk şarkısını dinleyecek; öyküsünü soluk soluğa, gazetecisinden, psikoloğuna, doktorundan oyuncusuna kadar çeşitli meslek gruplarından İzmirlilerin kaleminden okuyacağız.
Tüm bu yoğun çalışmayı toparlamak ve kamuoyuyla paylaşmak da, sevgili Berna Ergin'in kurduğu ve kendi adını taşıyan taptaze İzmirli ajansın becerisine, özverisine kalacak.
Yani adım adım, buram buram "İzmirli" kokan bir yürek atışı bu.
***
Tabii herşey bununla kalmamalı... Bu özel insanların yoğun çalışmasını sadece seyretmek, izlemek olmaz. Bizler de aralarında olmalıyız. Yani her alanda desteklemeli, onları yalnız bırakmamalıyız.
İzmirli'nin gücü buradadır. Yazımın girişinde de belirttiğim gibi, bu kez İzmirli'nin yaratıcılığını İstanbul'a kaptırmadan bu büyük işe sahip çıkmalıyız.
İzmirlinin özü budur.
GÜNÜN SÖZÜ
Güven aslında ruh gibidir. Terk ettiği bedene bir daha asla geri dönmez.
Shakespeare