Çocukluğumdan itibaren 'Adam olmak, yetenek gerektirir! diye, baba nasihatiyle büyüdük, yalan-dolanın günah olduğunu ezberleyerek büyütüldük oysa... 'İtibar' denilen şeyin, bakkaldan veya kasaptan satın alınamıyacağını da, vura vura soktular kafamıza!
Nevrimi döndüren, öfkemi kontrolden çıkaran, şu utanç verici Yusuf Şimşek olayı... Koskoca camia güvenmiş sana... 'Al!' dediğini almış, 'Sat!' dediğini satmış adamlar... Arada kaktırdığı futbolculara da, gıkını çıkarmamışlar! En son geçen hafta, kalan maaşları kapatmaları, olmuş işin cabası!
Eee! Adam, hiç toz kaldırmadan, başka bir takımla görüşmeler yapıyor ve de tokalaşıyor! Ardından da, basıyor istifayı, bir de bildiriyor twittırdan! Bu kadar basit! Bu kadar ucuz! Bu kadar mı, ahlak dışı günlere geldik, yaslandık!
Tek taraflı değil elbette, yaşanan şu elim olay... Ne menem bir karakterse, görevi devam eden bir teknik adama, gizliden gizliye teklif götürenin de en az Yusuf Hoca kadar suçu var!
Her iki tarafı da, meydana çıkardıkları bu 'çirkinlikle!', şimdilik baş başa bırakalım ancak, birileri böyle durumlara dur demeli artık... Yöneticiler, alacağı teknik adamı, bir önceki kulübünden soruşturmalı! Sahip olduğu bilgisinden önce, adamlığını irdelemeli! Futbol Federasyon'u sadece yorumla, ayak oyunlarına giren hem teknik adam ve hem de kulübe ceza verebilmeli!
Her kim, kime ne görev düşüyorsa, iplikleri pazara çıkarılmalı ki, 'Adam olma yeteneğini' yüksek tutmuş, 'Adam!' gibilere, yer açılsın...