Statü karmaşası

Her zaman söylemişimdir... Spor kulüpleri ile sporu yönetenlerin statülerinde bir karmaşa yaşanmaktadır. Bunun artık çözümlenmesi ve netleşmesi lazımdır. Bir kuruluşun Spor kulübü olması ve O spor dalında ilgili federasyonuna delege verebilmesi için isminin sonuna yalnızca "spor kulübü derneği" ibaresinin bilinçli olarak ilave edilmiş olması ise bir şey ifade etmemelidir. Yoksa mevcut tanım ve kavram karmaşasına yeni bir halka daha ilave etmiş oluruz. Tenisin bireysel bir spor olduğu unutuluyor. Ülkemizde mevcut ve liglere katılmadıkları için maalesef tenis sporu yapmadıkları sanılan, delege verme hakkı ellerinden alınmış birçok tenis kulübü var. Buna karşın kuruluşları seneyi bile tamamlamamış kulüplere delege verme hakkı yaratılıyor. Örneğin, isminden de anlaşılacağı gibi turnuva taşeronluğu yapmak üzere kurulmuş olan bir "Spor organizasyonları spor derneği kulübü" seçimlerde delege verebilme hakkına sahip olabilir mi? Olmaması gerekirken maalesef bu yaklaşımla oluyor işte ve kulüplerimizin de buna hiç sesleri çıkmıyor.
Spor mu yapılıyor? Sporcu mu yetiştiriliyor? Taşeronluk mu yapılıyor? Yoksa delege sayısı mı arttırılıyor? Bunu doğru değerlendirebilmek ve ayırımını iyice ortaya koymak kanımca spor dünyamız açısından çok önemli olacaktır. Umarım Spor Bakanlığımız sporumuzdan kavram karmaşasını kaldırmaya muvaffak olur ve de net tanımlar ile sporumuzun geleceğini yönlendirir. Konumuz tenis olduğundan biz tenis tesisleri, tenis uygulamaları ile ilgiliyiz ve konularda olumlu ve başarılarla süslenmiş bir dönem yaşayıp, yaşanmasını diliyoruz. Ancak son tüzük yönetmeliği bu ümidimizi de kursağımızda bırakacak nitelikteAdam olmayacağız vesselam...

Federer farkı
Nadal'ı devirerek, ardından da onu uzun süre 1 numara olarak mücadele eden Djokoviç, önce Federer'e karşı unvanını kaybetti. Sonra US Open yolunda Cincinatti turnuvasında unvanını geri alacak derken tersine zorlu rakibi Federer'e, ilk seti (üstelik 6/0 gibi inanılmaz bir skorla) sonrasında da ikinci seti kaybederek şaşkınlık yarattı. Böylece Federer'in hem tepedeki yerini korumasını, hem de 6. şampiyonluğunu hedeflediği US Open'e büyük bir moral depolayarak hazırlanmasını sağladı.

Haber güzel ama...
Acıbadem Sağlık Grubu ile TTF arasında yapılan anlaşma ile tüm (!) yaş gruplarında yer alan ve 2016 Rio Olimpiyatları Gelişim Programı'na seçilen milli tenisçilerimiz Acıbadem hastanelerinin ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanabilecekmiş. Bu mutlu azınlık için çok önemli ve sevindirici bir haber ancak geri kalan 14.000 civarında ki lisanslı sporcular, sporcu sayılmıyorlar herhalde.

Alaçatı Belediye kortları
Yaz bitmek üzereyken Belediyenin açtığı tenis kortları işletim ihalesi de nihayet sona erdi. Erdi de ne olacak sanki! Yazlıkçılar dönme hazırlıklarına başladılar bile. Okulların açılması yakındır artık.
Tüm yaz boyunca çok sayıda tenisçinin beklentileri yanı sıra, değişik ve Alaçatı'ya uygun değişik öneri ve yaklaşımlarına rağmen enteresan bir şartname ile ihale açan ve tek kişinin katılımı ile gerçekleşen bu ihaleden Belediye'nin memnun olup para kazanacağı bile kesin değil. Halkın ve tenisseverlerin durumları ise fazlasıyla meçhul...