• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ATILGAN BAYAR

Davutoğlu dönemi

atılgan.bayar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.04.2014, 00:00
Başbakan Davutoğlu
Aşağıdaki yazı 2010 yılının başında yayınlanmış bir yazıdır.
Sıcak gündem dolayısıyla, bugün tekrar yayınlanak istedim. Düşüncelerinizi, "atilganbayar2@gmail.com" adresiyle paylaşın lütfen.


Erken bir yazı bu.
Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın artık kendi partisine sığmadığı analizini
yaptıysak...
Hem demokratik hem de milli tutumundaki kararlılığın ona tarih yazdırdığını söylediysek...

Bu işleri yaparken, etrafındaki bazı isimlerin, ittifakların kırıp döktüklerini toplamayı; kırılan kalpleri de onarmayı gündemine alışını izliyorsak...
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı'nı hak edene vereceğini görmemek için de kör olmak gerekir.
Kemalistler dahil, ulusun tamamının katıldığı bir milli mutabakat sağlamış Tayyip Erdoğan'ı (Açılım'ın üzerinde hiç konuşulmayan temel maddelerinden bir de budur.) Cumhurbaşkanlığı pozisyonu bugünkünden çok farklı bir siyasal haritayı sergileyecektir.
Kuruluş Felsefesi'ni onaran, milli gücünü maksimize eden, sınırlarının doğusundaki ilişkilerini tahkim ve oradan gelecek tehditleri imha eden bir Türkiye'nin Batı'ya yönelişinin de hızlanacağını söyleyebiliriz.
Bu yeni dönem, samimiyet duygusu yüksek, siyaseten yorulmamış ve yıpranmamış yepyeni liderlikler gerektirecektir.
Bu CHP için de böyle... Diğer partiler için de...
Elbette lideri 'ulusun liderliği'ne aday olup Çankaya'ya uzanacak AK Parti için de...
Bugün AK Parti içerisine baktığımız zaman, yandaş veya karşıt olsun, samimiyet duygusu karşısındakine en hızla geçen figürlerden birinin Ahmet Davutoğlu olduğunu görüyoruz.
Hocanın siyasal birikiminin, içinden geldiği kültür evreni ve geleneği reddetmeden Cumhuriyet'in Kuruluş Felsefesi'ni onarabilecek, sıçratabilecek bir yetkinlikte olduğu da umuyoruz.
Ama en önemlisi, doğal iletişim yeteneğinin, sakin ve aynı zamanda muzip etki gücünün partisinin en şedid muarızlarının bile sempatisini kazanabiliyor oluşu.
Kişisel olarak pek çok kez; radikal laisist Cumhuriyetçi kadınların (Cumhuriyetçilik'ten bahsederken 'kadınlar' kelimesinin altını ısrarla çiziyorum) hocadan büyük bir sempati ile bahsettiklerini işittim. Yine de hocanın, kadınların laik sosyal hayattaki konumu hakkında bir irade sergilemesi bekleniyor, notunu düşelim.
Muhafazakar kalabalıkların ise zaten Davutoğlu konusunda zihinlerinde bir istifham taşıması mümkün değil.
Bu birleştirici özelliği de, Davutoğlu'nun; 'Ulusun Lideri' konumuna aday olan Tayyip Erdoğan ile en uyumlu çalışabilecek figür niteliğini öne çıkartıyor.
O halde, Davutoğlu Hoca'nın, Türkiye'nin yeni başbakan adayı olması ihtimalinin kuvvetinin altını çizip, 'Stratejik Derinlik' adlı çalışmasında Türkiye için önerdiği 'stratejik irade'yi okuyalım:
'...Selçuklu-Osmanlı tarihi birikimi için Asya-Avrupa ilişkisi yay ile ok ilişkisi gibidir. Yay geriye doğru ne kadar gerilirse ok ileriye doğru o denli hızla gider. Bu nedenledir ki İran'daki hakimiyetini pekiştiren Selçuklu Devleti bir ok hızıyla Anadolu'ya ilerlemiş; Anadolu birliğini kurarak Asya yayını geren Osmanlı'nın Avrupa yönünde ilerlemesi önlenemez bir ivme kazanmıştır. (...)Ne yay ne ok bu ilişki biçiminde ikincil konumda değerlendirilebilir.'
Her hal ve koşulda, Türkiye bu analizi uzun zaman tartışacak. Bu sade, kısa ve kuvvetli analiz, Türkiye'nin hem iç hem de dış politikasına tesirini artırarak sürdürecek.
Erken bir yazı bu. Ama belki de o kadar erken değildir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA