BORSA: Borsa haftanın son günüde yatay seyretti. Avrupa borsalarının, yeni güne karışık bir seyir ile başlayacağı beklentisi İMKB'nin açılışında da etkili oldu. İlk seansta satışlarla 59.628 puana kadar gevşeyen Bileşik Endeks 60.347 puana kadar yükseldi. İkinci yarıda ABD'de de açıklanan tarım dışı istihdam verisinin, beklentilerin üzerinde gelmesi bir miktar yükselişe neden olsa da yukarı yönlü hareket sınırlı kaldı. 60.500 civarına yükselen endeks günü ise 96 puanlık artışla 60.147'den tamamladı. Piyasa genel olarak yatay bir seyir izlerken yurtdışı piyasalar yakından takip edildi.
Piyasada önümüzdeki günlerde kar satışlarının öne çıktığı ancak çıkış hareketinin gücünü koruduğu günler bekleniyor. İMKB 30 gibi lokomotif hisseler dışında kalan diğer hisseler daha hareketli olabilir. Lokomotif kağıtların dışındaki hisseler yükselişe uyum sağlayamamıştı. Son günlerde sanayi hisselerine ve diğer kağıtlara kayma yaşandığı görünüyor. Kısa vadede çıkış hareketinin desteği için 58 bine işaret edilirken bu seviyenin üzerinde kalındığı sürece yükselişin süreceğini düşünüyorum.
FAİZ: TCMB'nin aylık repo ihaleleri yoluyla yaptığı fonlama miktarını artırmasının yanı sıra fonlama maliyetlerinin de aşağı yönlü eğilimini sürdürüyor. Gösterge tahvilin bileşik faizi açılış seviyelerine göre 31 baz puan düşüşle işlem bazında en düşük yüzde 9.10 seviyesine kadar geriledi, günü ise yüzde 9.28 den tamamladı. Geçtiğimiz haftalarda fonlamasının neredeyse tamamını yüzde 12'den sağlayan TCMB 10 Ocak'tan bu yana haftalık ihaleler ile yüzde 5.75 seviyesinden haftalık fonlama sağlıyor.
Dünyada risk iştahının artması ve euro/dolar paritesindeki çıkışın yurtiçi piyasaları da olumlu etkilemeye devam ettiği gözleniyor. Küresel ekonomi beklentilerinde bir bozulma veya Euro Bölgesi'ne ilişkin olumsuz bir haber bu durumu tersine çevirebilir. Ancak şu an için beklentiler olumlu yönde ve Türkiye gibi yükselen piyasalara fon girişi sürmekte. Ayrıca TCMB'nin haftalık fonlama miktarını artırması faizleri olumlu etkilemekte. Haftaya, Aralık ayı sanayi üretim verileri açıklanacak ve bu rakamlar özellikle 2011'in son çeyreğindeki ekonomik büyüme konusunda daha iyi bir fikir sahibi olmamızı sağlayacak. Bileşik faizin Yüzde 9.10- yüzde 9.50 aralığında dalgalanmasını öngörüyorum.
DÖVİZ: Ocak ayı enflasyon verileri beklentilerden biraz daha yüksek olmasına rağmen kurlarda önemli bir değişim olmadı. Beklentilerin üzerinde gelen ABD tarım dışı istihdam verisinden sonra ise dolar/TL paritesi 1.75'in altına gerilerken döviz sepeti 2.0250 seviyesinin altına düştü. Daha sonra ise euro/dolardaki düşmeyle birlikte dolar/TL tekrar 1.75 in üzerine çıktı. Ocak'ta ABD tarım dışı istihdam 243.000 ile beklentilerin üzerinde artarken işsizlik oranı da 8.3'e geriledi. Dolar kuru günü ise 1.7520'den tamamladı.
Önümüzdeki hafta yurtiçi piyasalardaki kurların daha çok küresel risk iştahı ve Euro Bölgesi'ndeki gelişmelere bağlı olarak hareket etmesini bekliyorum. Daha spesifik olarak ise Yunanistan'ın borç silme operasyonunun kısa zamanda sonuçlanması piyasalardaki olumlu havanın devam etmesini sağlayabilir. Tersi bir durumda ise Yunanistan'ın iflası daha çok konuşulacak, küresel piyasalarda sarsıntı olabilecektir. Bu çerçevede piyasa olumlu beklentilerin hakim olacağı varsayımıyla dolar/TL paritesinin 1.74'ün altına gerileyebileceğini tahmin ediyorum. Risk iştahının bir azalma olması halinde ise gerek kur gerek faizlerde yukarı yönlü bir hareket olabilir.