• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hızlı çıkışın sonu mu? CAHİT SÖNMEZ

Hızlı çıkışın sonu mu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.10.2009, 00:00
2007 yılının sonlarında başlayan ve etkisini tam anlamıyla 2008 yılının ikinci çeyreği itibarıyla hissettiren küresel kriz sürecinde yeni bir evrenin eşiğine dayandık gibi görünüyor. Şubat ayındaki dip noktadan sonra başlayan hızlı çıkış sürecinin aynı momentumla sürmemesi hatta bazı parametrelerde yeniden aşağı yönlü hareketlerin başlaması ister istemez daha fazla su üstüne çıkamayacağız sorusunu aklımıza getiriyor.
Öncelikle Şubat ayı itibarıyla kazandığımız güçlü ivmenin nedenlerini bir kez daha hatırlamamız da fayda var:
Fiyat istikrarı sorununu bir süreliğine rafa kaldıran merkez bankaları para politikaları uygulamasında rotayı tamamen ikincil hedeflerden biri olan "istikrarlı büyümeye katkı" yönüne çevirdiler. İlk aşamada politika faiz oranları aşağı çekildi ve aynı zamanda parasal taban genişletildi.

PARASAL TABAN
Daha açık bir ifadeyle merkez bankaları bir taraftan para saçarken diğer taraftan da kredi yoluyla bu paraların reel sektörlere tüketim olarak dönmesini istediler. Bu aşamada ABD'nin dar tanımlı para arzı bir yıl içinde yüzde 18.5, euro bölgesinin para tanımı ise yüzde 13.6 yükseldi.
Radikal ve hızlı alınan kararların etkisi de beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşti. Özellikle, ihracatçı ülkeler hemen ikinci çeyrekte büyümeyi yakalayabildiler. Örneğin, Almanya 1.3, Fransa yüzde 1.1, Japonya yüzde 2.3 gibi bir seviyeye çıkardılar büyüme rakamlarını.
Kamu harcaması ve vergisel teşvikler gibi maliye politikalarının da devreye girmesiyle iç talep seviyeleri yükselince sanayi üretim endeksleri ve kapasite kullanım oranları da kayda değer oranlarda sıçrama gösterdi.
Buraya kadar geldikbundan sonra çıkışın devam etmesi için çok dikkatli adımların atılması gerekiyor. Çünkü, artık mayınlı tarlada yürüyeceğiz.
Mayın gibi tehlikeli sorunları şöyle özetleyelim:
-Bütçe açıkları çığ gibi büyüdü. Kritik soru bütçe açıklarının büyümeye devam etmesine hükümetler izin verecek mi?
-Aynı şekilde, gevşetilen para politikaları sonucu artan likidite piyasalarda kalacak mı?

ŞİŞEN BALONLAR
-Merkez bankalarınca enjekte edilen likiditenin büyük bir kısmı kamu açıklarının fonlamasına gitti. Bu yüzden tahvil ve bono faiz oranlarında da aşırı düşüşler yaşandı. 2 yıl vadeli Amerikan hazine kağıtlarının faiz oranları yüzde 1'in altına geriledi. Bizde de yüzde 7-8'ler seviyesine kadar indi. Özetle, tahvil ve bonolar üzerinde köpük etkisi oluştu.
-Tahvil ve bonolarda olduğu gibi aşırı likidite yüzünden hisse senetleri de balon gibi şişti.
Yukarıda özetlediğimiz maddeleri birleştirdiğimizde, genel anlamda bütçe açıkları ve finansmanı sorunu, mali piyasalarda ise menkul kıymetlerin aşırı değerlenmiş olması hem ekonomi yönetimlerinin hem de bu menkul kıymetleri taşıyan kurumların başını ağrıtacak önümüzdeki günlerde.
Dolayısıyla, bundan sonra atılacak adımlar en az krizden çıkmak için alınan önlemler kadar önemli. Çıkışın devam etmesi yada yeniden bir iniş yaşanmaması da aşırı likiditeden ve aşırı bütçe açıklarından en az hasarla kurtulmamıza bağlı olacak.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI