• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’ndan üç senaryo CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'ndan üç senaryo

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.04.2010, 00:00
İktisadi toparlanmaya paralel olarak enflasyonist baskıların artmaya başladığını vurgulamıştım dünkü yazımda. Para politikası uygulayıcısı Merkez Bankası'nın bu konudaki düşünceleri oldukça önemli. Çünkü, faizlerin seyri ve piyasalardaki likiditenin hacmi Merkez Bankası'nın yükselen enflasyonu nasıl değerlendirdiği ile yakından ilgili.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün toplantı içeriği ve aldığı kararları içeren bir rapor yayımladı. Raporda enflasyonun izlediği patika irdeleniyor ve bu bağlamda, riskler ile para politikası vurgulanıyor.
Enflasyonun yükseldiğini kabul eden Merkez Bankası nedenleri şu unsurlara dayandırıyor...
* Enflasyondaki artışta, gıda ve enerji fiyatları çok büyük rol oynuyor. Öyle ki, Mart ayı sonu itibariyle yıllık bazda yüzde 10.26'ya yükselen enflasyon oranında bu gıda ve enerji fiyatlarının etkisi 4.62 puana ulaşıyor.
* İktisadi toparlanma süreci önümüzdeki dönemde de süreceği için enflasyon oranının yukarı yönlü baskı altında kalacağı olasılığı yükseliyor. Merkez Bankası'nın beklentilerine göre Nisan ayında da tırmanacak enflasyon.
* Tüketici fiyatlarında olduğu gibi temel enflasyon göstergeleri de belirgin şekilde yükseliyor. Bu arada hatırlatmak istiyorum, temel enflasyon, sepetten gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ve altın fiyatlarının arındırılması ile oluşturuluyor. Çekirdek enflasyondaki artışın temel nedeni ise vergi indirimlerinden ortaya çıkan baz etkisi. Bu da tüketici fiyat endeksinde olduğu gibi, Nisan'da da yükselme eğilimi devam edecek.

RİSK FAKTÖRLERİ
Merkez Bankası enflasyonist baskı oluşturan dönemsel büyümenin de analizini yapıyor. Merkez, kamu mal ve hizmet alımlarındaki belirgin sıçramanın büyüme üzerinde önemli etkisi olduğunu düşünüyor. Diğer taraftan, kamu kesimi harcamaları artarken, özel kesim harcamalarının temkinli olduğunu, özel kesim talebinin halen düşük seyrettiğini de hatırlatıyor Merkez Bankası. Gerçekten, kriz ile beraber bıçak gibi kesilen tüketim her ülkede kamu kesimi tarafından desteklenmişti. Yani, Keynesyen politikalara başvurulmuştu. Dolayısıyla, enflasyonun yükselmesine etki yapan bu unsurun geçici olduğunu ve önümüzdeki dönemde mali sıkılaştırma sonucunda kaybolacağını söyleyebiliriz.
Önümüzdeki dönemde kamu harcamaları hız keserken, özel kesim talebi devreye girecek. Merkez Bankası bu beklentisini toplam işgücü ödemelerindeki yükselişe ve kredi piyasalarındaki olumlu gelişmelere dayandırıyor.

TEMEL SENARYOLAR
Bundan sonrası için 3 temel senaryo yapıyor Merkez Bankası. Birinci senaryosu, yükselen bütçe açıklarının, kredi, konut ve emek piyasalarındaki sorunların toparlanmanın hızını kesme olasılığı. Bu durumda Merkez Bankası'nın alacağı aksiyon, politika faiz oranlarını uzun süre sabit tutmak olacak.
İkinci ve üçüncü senaryoları ise toparlanma hızının artması ile enflasyonun hedeflenen patikanın dışına çıkması üzerine kurguluyor. İkinci senaryoda Türkiye ekonomisinin, daha doğrusu dış talebin artmasıyla ekonominin ısınması, üçüncü senaryoda ise petrol gibi temel girdilere olan talep ile maliyetlerin artması ön plana çıkarılıyor. Merkez Bankası her iki senaryonun gerçekleşmesi durumunda, enflasyonu orta vadede belirlenmiş hedefle uyumlu tutacak tedbirlerin tereddütsüz alınacağının altını çiziyor. Yani, büyümeyi bir tarafa bırakıp para politikalarının rotasını enflasyona çevireceğini, daha açık bir ifadeyle politika faiz oranlarını yükselteceğini söylüyor.
Genel tespitle yazımı sonlandırayım. Krizi çok iyi yöneten Merkez Bankası, çıkış sürecinde de tüm faktörleri kontrol altında tuttuğunu kanıtlıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI