• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kredi hacmi genişliyor CAHİT SÖNMEZ

Kredi hacmi genişliyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.11.2010, 00:00
Merkez Bankası'nın 2006 yılından bu yana uyguladığı "doğrudan enflasyon hedeflemesi rejimi" çerçevesinde faizleri aşağı çekmesi, kredi faiz oranlarının da paralel olarak düşmesini sağladı. Kısa vadeli faizleri son aylara kadar politika faiz oranı olarak kullanıyordu Merkez Bankası. Krize yüzde 16.75 oranında kısa vadeli faiz ile yakalanan Merkez Bankası krizden çıkmak için para politikalarını daha da gevşetmiş, geçen yılın Kasım ayında bu oranı yüzde 6.50'ye kadar indirmişti. Böylece, toplamda 1025 baz puan faiz indirimi gerçekleştirmişti. Merkez'in aldığı faiz aksiyonuna karşın bankalar ilk olarak mevduat faiz oranlarını düşürmüşler, ancak krizin zirvelerinde risk algılamalarının iyimser olmadığını gerekçe göstererek kredi faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutmuşlardı.
Çıkış sürecinde, sermaye akımlarının da artmasıyla, bankaların risk algılamaları hızla değişti. Tabii, risk iştahlarının artmasıyla plase ettikleri kredi hacmi hızla genişliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) aylık verilerine göre Eylül itibariyle toplam kredi hacmi 463.9 milyar TL'ye ulaştı. Bankalar, sahip oldukları vadeli ve vadesiz 566.5 milyar TL mevduatlarının yaklaşık yüzde 80'ini krediye dönüştürebilmişler. Gerçekten yüksek bir oran. Önceki sektör bilançolarına baktığımızda oranın yüzde 60-65'ler seviyesinde seyrettiğini görüyoruz. Kalan kısım ise Hazine tahvillerine gidiyordu. Yani, bankalar yüzde 60 bankacılık yapıyorlar, yüzde 40 Hazine'yi fonluyorlardı.

AĞIRLIK TÜKETİCİDE
Son aylarda bankacılığın gereğini yapıyorlar. Mevduat toplayıp, büyük kısmını kredi olarak plase ediyorlar. Verdikleri kredilerin 111.2 milyar doları tüketici kredilerinden oluşuyor. Tüketici kredilerinin dağılımı ise şöyle; 51.7 milyar TL'si konut, 46 milyar doları ihtiyaç ve kalan taşıt ve diğerleri.
Tüketiciler banka kredilerinin yanı sıra bir de kredi kartlarını kullanıyorlar. Eylül ayı itibariyle kredi kartı kullanımı 40.7 milyar TL'ye tırmanmış. Tüketici kredileri ile toplarsak 154 milyar TL'ye çıkıyor.
Krizden çıkışta ekonomiyi ivmelendiren "iç talebin" kaynağının bir kısmı kredilerden geliyor. Diğer kısmı ise, krizde saklanan likidite ve çalışanların ve emeklilerin dönemsel gelirleri. Dış talebin katkısı ne yazık ki sınırlı düzeyde kalıyor. Bu bilinçle Merkez Bankası her raporunda hükümetin dikkatini çekecek şekilde, işsizliğin düşürülmesi ve kredi mekanizmasının sağlıklı çalışması gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde büyümenin momentumunun düşeceği hatırlatması yapıyor.

MERKEZ'İN KAYGILARI
Kredilerle desteklenen iç talep büyümenin en önemli itici gücü. Kredi hacmindeki genişleme ile iç talep artıyor ve sonuçta GSYH yükseliyor. Daha açık bir ifadeyle, iç talebin belli seviyelerde tutunması büyümeye katkı yapıyor. Bir kritik katkısı da kamunun harcama yapmak zorunda kalmaması. Eğer özel tüketim yetersiz olursa kamunun devreye girmesi ve harcama yapması gerekiyor ve kamu harcamaları doğal olarak artıyor.
Buraya kadar her şey güzel. Ancak, kredi hacminin hızla yükselmesi, bir taraftan da Merkez Bankası'nı kaygılandırıyor. Birincisi, ekonominin ısınmasına ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskının oluşmasına neden oluyor. İkincisi, kredi geri dönüşlerinde sorun yaşanma olasılığı. Bankaların takipteki alacakları net tutar, kredi kartları dahil 8.1 milyar TL düzeyinde.
Dış talebin büyüme üzerindeki etkisi zayıf olduğu için iç talep ile ekonomi büyüyor. Yani, uçağın iki motorundan birisi fazla diğer motor ise az katkı yapıyor hız üzerinde. Ağır ağır motorun birisi ısınmaya başladı.
Merkez Bankası kredi hacminin genişlemesini engelleyecek önlemler alırsa, bu işsizlik düzeyinde ve düşük dış talep ile büyüme hızını düşürebilir. İki tarafı keskin bıçak dengeleri dönemine geçiş yapıyoruz. Aman dikkat...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI