Piyasalarda kötüye alıştığımız için yılın kalan 3.5 ayında da piyasaların tadının olmayacağı algısı yapıyoruz. Oysa şöyle bir olasılık daha var iyi diyebileceğimiz... FED'in Eylül ayını pas geçmesi. Biraz abartmış olabilirim haklısınız. Bu çok düşük olasılığı geçelim. FED'in üçüncü parasal genişlemeden çıkış stratejisini "piyasa dostu" yaklaşımla gerçekleştireceğinin sinyallerini vermesi iyi senaryo örneği olabilir. Diğer taraftan jeopolitik faktör olarak formüle dahil ettiğimiz Suriye meselesinin sorunsuz sonlanması da listeye dahil edilebilir.
İki unsuru biraz açalım...
FED'in 2008 krizinden bu yana ekonomisini düzeltmek için kullandığı 2 silahı var. Birincisi tahvil alım yoluyla likidite enjekte etmesi, yani piyasalara dolar vermesi... İkincisi politika faiz oranını sıfır seviyelerinde tutma sözü ile psikolojik etki yaratmaya çalışması. Geldiğimiz dönüm noktasında piyasa aktörlerinin merak ettiği konu, bu iki silahı bundan sonra nasıl kullanacağı. Eğer toplam 85 milyar doları 75 milyar dolara çekerse ya da Açık Piyasa Komitesi'nin en şahin üyesi Kansas FED Başkanı Esther George'un talebi doğrultusunda 70 milyar dolara kadar indirir, daha öteye gitmezse birinci silah açısından fena sayılmaz diyebileceğimiz bir karar almış olacak.
SIFIR FAİZİN DEVAMI
Ancak, bu aksiyonun sonuna ikinci silahı ile ilgili şu kararı da vermesi gerekiyor; "Piyasa aktörleri merak etmeyin üçüncü parasal genişlemeden çıkış stratejisine başladım ama politika faiz oranlarının mevcut yüzde 0-0.25 seviyesini en az 2015 yılının ortasına veya sonuna kadar koruyacağım."
İşte bu kötünün iyisi olur piyasalar açısından... Tabii Suriye faktörünün bugünkü noktada kalacağını varsayarsak. Gerçekten kötünün iyisi olur, zira piyasalar 22 Mayıs tarihinden bu yana bahsettiğimiz senaryoyu zaten fiyatladılar. FED'in düğmeye basması sonucu piyasalar aşırı tepki vermeyecekler.
Madalyonu çevirelim... FED yumuşak geçiş yerine sert düğmeye basmaya kalkışırsa? Miktar indiriminde 70 milyarın altına inerse ve aynı zamanda politika faizlerinin şuan ki seviyelerinin korunmasına yönelik 2015'i uzak görür ve seneye faiz artırımına başlayabileceğinin sinyalini verirse piyasalar henüz bu kötü senaryoyu fiyatlamadıkları için tepki sert olabilir. Ama naçizane düşüncem FED'in piyasalara dostane yaklaşacağı yönünde. Piyasalarda böylesine sorun varken, gelişmekte olan ülkeler yabancı sermaye çıkışlarına bağlı kurlarla boğuşurken, üstelik Suriye kazanı fokurdarken bu kadar agresifleşmeyecektir.
SURİYE SORUNU
Gelelim Suriye meselesine...
ABD öncülüğünde yapılacak askeri müdahale olasılığı yüksek görünüyor ne yazık ki. Eğer, ABD'nin vurguladığı gibi çok kısa süreli ve sadece Esad'a aba altından sopa gösterme boyutunda kalırsa birinci unsur olarak saydığımız FED'in yumuşak yaklaşımı ile iyi senaryoyu tamamlayacak. Ancak, iş uzarsa Irak'ta olduğu gibi, Türkiye baş aktörlerden birisi olursa FED'in dostane yaklaşımı iyi senaryo için yeterli olmaz. Dolayısıyla, FED'in ne yapacağını üç aşağı beş yukarı tahmin edebildiğimiz için piyasalar açısından asıl belirleyici unsur Suriye operasyonu gibi görünüyor. Yeri gelmişken altın fiyatlarındaki gelişmeleri de buraya bağlayalım. Altında 1300-1350 dolar fiyat bandının üzeri tamamen savaş olasılığına bağlı olarak gerçekleşiyor. Daha açık bir ifadeyle, Suriye sorun olmasaydı şu anda altın ons fiyatı çok büyük olasılıkla 1350 doların ya da TL gram cinsinden 85 TL'nin altında kalacaktı. Askeri operasyon ihtimali yüksek olduğundan altın pozisyonları bir süre daha korunabilir.
Sözün özü piyasalarda geri sayım devam ediyor. ABD'den operasyon tarihi, 18 Eylül'de de FED'den çıkış stratejisinin nasıl gerçekleştirileceği açıklaması gelecek. Umarız iyi senaryo çerçevesinde haberler duyarız...