• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Tribün teröristi kadınlar ERKİN USMAN

Tribün teröristi kadınlar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.10.2009, 00:00
Fenerbahçe-Galatasaray futbol derbisi bitti, gürültüsü bitmedi. Şimdi, Saraçoğlu gecesini karartanlardan hesap sorulacak. Hakemin kafasına sert cisim atanlar da, Keita'nın kafasına su dolu pet şişe fırlatan da, olay çıkartan futbolcular da cezalandırılacak. Ama bu olaylar, Başkan Mahmut Özgener'in dediği gibi sadece Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu'nun vereceği cezalarla bitmez, kesilmez. Devletin öyle caydırıcı cezalar vermesi gerek ki, bu çılgın fanatikler bir daha aynı eylemleri yapmaya kalkma gücünü kendinde bulamasın.
Hüseyin Çapkın'ın İstanbul'a Emniyet Müdürü olması aslında bu kentin şansı. Öyle önlemler alıyor ki, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Eğer kulüp başkan ve yönetimleri onun arkasında dururlarsa, stadlarımızdaki terör biter demiyorum, çok azalır.
Maçı izleyen ve olayları yakından irdeleyen bir dostumuz anlattı, şaştık kaldık. Anlatıyor: "505 TL bilet parası ödeyerek (Dikkat buyrun neredeyse asgari ücret) maçı izleyen bazı Fenerbahçeli hanımlar, beline kadar sarkarak ana, avrat küfrediyordu. Biz fanatiklerin varoşlardan geldiğini sanıyorduk, oysa sosyete bile pisliğe bulaşmış. Üzerinde Avrupa'nın en ünlü modaevlerinin giysileri, ayağında yine en pahalı ayakkabılar bulunan birisi maç boyunca küfretti, izledim. Maçtan sonra son model BMW arabasına bindi gitti. Biz cahilleri eğitelim diye çabalıyoruz, bunlara ne yapılır ki? Evet bu işin asgariye inmesi için tutulacak yol belli: Devlet öyle bir yasa çıkaracak ki, teröristler hem hapis yatacak, hem de en az 1 yıl maçlara giremeyecek. Bu işin özel güvenlikçilerle olmayacağı da belli. Kulüpler bu işi kahve köşelerinden topladığı, silahı ekipmanı bulunmayan kişilere yaptırıyor. 80 TL ücret ödeyerek yasak savıyor. Bu iş yine Türk Polisi'nin eline bakıyor. Başka çaresi yok.

hayattan
Geçmiş olsun Saruhan

Saruhan Ayber, bir dönem Yeni Asır'ın Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yaptı.
Yeni Asır'ın tırmanışında Dinç Bilgin'in sağ kolu oldu.
Bunu Saruhan Ayber'in Bursa yılları izledi, ardından "ver elini İstanbul" ve Günaydın'ın Genel Yayın Müdürlüğü...
İzmir'den yetişip İstanbul'un tozunu atanlardan biri de Saruhan Ayber oldu.
Dizleri, Saruhan Ayber'in aşırı kilolarını bir süre taşıdı, sonra "buraya kadar" dedi.
Çekemedi o dizler Saruhan'ın kilolarını.
Ve bu hızlı gazeteci kardeşimiz hafta başında ameliyet masasına yattı, bünyesi "protez dizlerle" takviye edildi.
Saruhan Ayber'in telefonu şöyle: 0 542 891 08 91

hayattan
Öğrencilerden çağrı: Hayvanları koruyalım

İzmir Yöneliş Koleji öğrencileri, bugünlerde yeni bir kampanya daha başlatıyorlar. 'Hayvanlara eziyet etmeyelim' sloganıyla yürütülecek çalışmalarda, çocukların hayvanlara eziyet etmemeleri, onları korumaları, sevmeleri ve sahiplenmeleri hedefleniyor. Yöneliş Koleji Müdürü Aysel Altınok, doğa ve çevre gibi hayvanların da hayatın önemli bir parçası olduğuna dikkati çekiyor, öğrencileri hayvan sevgisiyle dopdolu yetiştirmeye çalıştıklarını söylüyor.
Kampanyada aktif görev alan ve hayvanları "sevimli dostlar" olarak kabul ettiklerini belirten Yöneliş Koleji öğrencileri de, tüm çocuklara ve büyüklere, "hayvanlara eziyet etmeyelim" çağrısı yaptı. Öğrenciler bu çağrıyı çeşitli etkinliklerle ve çalışmalarla dalga dalga yaygınlaştıracaklarını ifade ettiler.

hop dedik
Atasözleri ve sonrası

. Güneş giren eve doktor girmez.
Neden, doktorun güneş alerjisi mi var?
. Elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi.
Aman sallama elini, başını kardeşim, biraz da bize kalsın!
. Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer?
Ömrünü çeyiz taksitleri ödemekle geçiren babasıdır.
. Bir koltuğa iki karpuz sığmaz.
Bu asgari ücretle zor tabii ki.
. Horozu çok olan yerde sabah geç olur.
Kümesleri horoz doldurup, saatleri geri almasak.
. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı.
Zavallı saksağan, bu atasözünde işin ne?
Mustafa Yıldız'dan

küpe
İnsanın eninde sonunda alışamayacağı bir düşünce yoktur.
Albert Camus

günün fıkrası
Dertsiz

Genç kadın kardeşi ile evlenmek isteyen delikanlıya:
"Aslyında evlilik güzel şey. İnsanın derdini anlatacağı birisine öyle ihtiyacı var ki..." dedi.
Delikanlı itiraz etti:
"Belki haklısınız ama benim derdim yok..."
"Olabilir... Ama evlendikten sonra olur, meraklanmayın."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA