Kendilerini şöyle tanıttılar:
"Bizler, Eski ve Yeni Foça, Aliağa, Gencelli, Kozbeyli, Bozköy, Horozgediği veçevresinde yaşayan çevrecileriz...."
Sınra da hedeflerini açıkladılar.
Aralarında mühendisler, öğretmenler, öğrenciler, işadamları ve kadınlar var.
"Ne sanayileşmeye karşıyız, ne de temiz elektriğe. Ancak, son 5 yılda buralarda yaşanan talana göz yumamayız"
***
Kamuran Kömürcüoğlu da bu çevrecilerden biri, o da diyor ki:
"Aliağa-Menemen arasındaki asfaltın sağında ve solunda bulunan bağ, bahçe va tarlalar talan edildi. Bereketli topraklar yavaş yavaş yok oluyor. Yakında aç kalacağız, kimse bu gerçeğin farkında değil. Ya Aliağa çevresine ne demeli. Aslında bu çevrede yaşayanlar değil, tüm İzmir ayağa kalkmalı artık. Karşıyaka'dan Aliağa'ya doğru çıktığınızda başlıyor bu yağma..."
***
Hilmi Tatlıdil de bu çevrecilerin arasında yer alan bir genç. O da soruyor:
"Birileri İzmir'İ gözden mi çıkardı? Eski ve Yeni Foçalar'ı, Menemen, Çiğli ve Karşıyaka'yı tehdit eden bu kirliliği kimse görmüyor mu?"
Ve bu grupta son sözü Keriman Acun söylayor:
"Son sözümüz termik santral rüyası görenlere.Diyoruz ki, canımız pahasına da olsa yaptırmayacağız.Rüzgarın hiç dinmediği bu yöreyi rüzgar santralları ile donatmak varken,termik santrala heveslenenler bunun hesabını öbür dünyada da veremezler. Bunu düşünmek bile insanlık suçudur."
kentten
Kuş Argun'u anıyoruz...
Tribünleri dolduran futbolseverler O'nu "Kuş Argun" olarak tanıdı, alkışladı ve omuzlarına aldı.
Stadların en efendi sporcusuydu.
Zarif futboluna rağmen karşısında "kasap kesilen" acımasızların her faulüne ,yanaklarından öperek karşılık veren bir yapısı vardı.
Düzgün adamdı.
Paylaşıcıydı ve yürekliydi.
En verimli çağında sakatlandı, futboldan kopmadı.
Antrenör oldu, Karşıyaka Kulübünde alt yapı sorumluluğunu üstlendi.
Yüzlerce miniğe futbolu öğretti.
Ne var ki, bir şoförün dikkatsizliği yüzünden geçirdiği kaza sonucu futboldan koptu.
Hayatı artık ölesiye sevdiği eşi Çiğdem ve kızı Şebnem Büyükkarcı arasında geçecekti.
Ve geçti de...
Yarın, Argun Akmoral'ın birinci ölüm yıldönümü.
Bu asil Karşıyakalı yarın saat 11.00'de Soğukkuyu'da mezarı başında anılacak.
Bu törene katılmak isteyenler, KSK binası önünden kalkacak otobüslerden yararlanabilir.
İtiraz hakkı var mı?
Temel oğluyla alışverişe gitmiştir. Oğlu kendisi için giysi alacaktır. Oğlu ne dese olmaz, der. Oğlu şunu alalım dediğinde, hayır oğlum onu almayalım, der. Bu durum mağaza sahibinin dikkatini çeker.
Temel'in yanına gider.
"Yanlış anlamayın da bey efendi oğlunuz ne dese itiraz ettiniz, bunu anlayamadım der.
Temel:
"Elbette itiraz edeceğim, bizim oğlan üç beş giyip bir kenara atacak, aldıklarını giymek bize kalacak. Ben itiraz etmeyim de kim itiraz etsin der.
"Zafer Ünlü"den
küpe
Zamanınızı çalan adam, borcunu tanımaz;üstelik de hiçbir zaman bu borcu ödemez.
Seneca
fıkra
Ufak dertler
Oxford yakınlarında Smith'lerin küçük sayfiye evinde bir gün...
Smith gazetesini okuyordu.
Bayan Smith birden feryadı bastı.
"John felaket... Daisy teyze kuyuya düştü.
Bay Smith büyük bir soğukkanlılıkla cevap verdi:
"Doğru, gerçekten büyük felaket. Şimdi bir de su temizleme makinesi almak gerekecek."
duvardan
Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der. Ondan sonra "Konuşan kedi" olarak çok meşhur olur.