Boğaz'ın kıyısından kopup gelmiş bir haber:
"İstanbul'da çalışan servis şoförleri içinde, tacizden, uyuşturucudan, kız kaçırmaktan ve hırsızlıktan sabıkalı olanlar var."
Yani, İstanbul'un okula giden bazı çoçukları, tacizcilere, uyuşturucu düşkünlerine, hırsızlara emanet edilmiş...
Bu gerçeğin açıklanması sadece İstanbul'u değil, başta Ankara ve İzmir olmak üzere tüm yurdu ayağa kaldırdı.
İzmir'de ve çevresinde de yüzlerce servis aracı var.
Bunlar günün yirmidört saatinde görevde kalıyor.
Herkesin kafasında yer eden bir soru:
"Acaba bizim kentte durum ne?"
"İstanbul görünütüsünün uzantıları buralarda var mı?"
* * *
İzmir Otobüsçüler ve Servis Araçları Odası'nın heyecanlı ve bir o kadar da iddialı başkanı var.
Adı: Hasan Basri Bostancı...
Bu genç Oda Başkanına "İzmir'deki servis araçlarının durumunu sordum.
Cevap şu:
"Odamızın denetimi altındaki servis araçlarının bahsettiğıimiz kodnuda hiçbir sorunu yok. Sürücü arkadaşlarımız arasında hangi şekil ve konuda olursa olsun sabıkalı veya zanlı da bulunmuyor."
ege'den
Aliağa'ya fakülte geliyor
Aliağa Kaymakamı İbrahim Keklik, Belediye Başakanı Turgut Oğuz ve Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, elele verdiler ve Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Candeğer Yılmaz'ın kapısına dikildiler.
"Hoca'nım..." dediler ve eklediler:
"Aliağa'ya yüksek okul ve fakülte istiyoruz. İlçemiz hızla gelişiyor, bu gelişen sanayinin ihtiyaç duyacağı elemanları burada yetiştirmek istiyoruz."
***
İşte, Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka'nın anlattıkları:
"İzmir limanına yılda 2500 gemi geliyor. Aliağa'ya gelen gemi sayısı ise 4800. Aşağı yukarı iki misli. Yıllık yükleme kapasitesi 40 milyon ton. Aliağa'da sanayi var ama, ihtiyacı karşılayacak elemanı yetiştirecek bir fakülte yok. Kuzey Ege Limanı, çevre yolu ve enerji yatırımları gerçekleştiriliyor."
***
Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, öğrencilerin yurt sorunlarına değiniyor ve Rektöre garanti veriyor:
"Belediyemizin kız öğrenci misafirhanesi var. Erkek öğrenciler için yurt da yakında açılacak."
Ve, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'dan söz:
"Aliağa'da bir yerleşkemiz var. Bu yerleşkenin varlığı, bir süre sonra yüksek okul olacağının en somut belirtisi. Verilerimizi topluyor, hazırlıklarımızı yapıyoruz."
Torun parasız kalınca...
Bozyaka'da oturan Hayri Muhacir, Söğüt'te askerliğini yapmakta olan torunu Cenk'e PTT aracılığı ile para göndermek istedi.
PTT gişesinde:
"Üç lira masrafı var" dediler. Hayri Muhacir ödemeyi yaptı. Ne var ki, torun Cenk, dedesinin gönderdiği parayı almak için Söğüt PTT binasına gittiğinde ödeme yapılmadı.
PTT yetkilileri: "Asker kimliği ile ödeme yapmayız" dediler.
Şimdi Hayri Muhacir'i dinleyelim:
Parayı buradan geri almak istiyorum. PTT veznesinde, iki buçuk lira kesinti yapmak istediler. Torunumun asker ocağında parasız kaldığına mı yanayım, burada yediğim yedi liralık kazığa mı? PTT yöneticilerini insana saygıya davet ediyorum.
Bir Not: Hayri Muhacir'in telefonu şöyle: 0 555 515 08 58
küpe
Eğer kekeme değilseniz, söylemek her zaman kolay, yapmak her zaman zordur.
R. Lewton
fıkra
Aynadaki adam
Temel, aynalı tabakasından bir sigara çekerken,gözü aynadaki adama takılmış:
"Ula Dursun, ha bu aynadaki adam bana tanıdık geliyor..." demiş.
Dursun, aynayı Temel'in elinden almışve konuşmuş;
"Ulan salak,tabii ki tanıdık gelir. O benim..."