Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, sonlarına geldiğimiz yaz mevsiminin bilançosunu açıklarken "Başarılı bir yaz geçirdik. Güzel günler yaşadık. Hedefimiz 12 aylık Çeşme..." diyor.
Başkan'a sordum.
"Nasıl olacak bu iş?"
"Asıl hedefimiz de bu? Çeşme marinası ilk adım oldu. Sırada Şifne Marinası var...Bu marinalar ve içindeki dükkanlar yılın 12 ayı açık olacak. Ilıcadaki rdükkarlar kompleksinin karşısındaki alana, Balçova'dakinden büyük termal tesisleri inşa ediyoruz. Burası da yılın 12 ayında açık kalacak."
Faik Tütüncüoğlu, bu tesislerin beraberlerinde bazı sektörleri de taşıyacağından emin...
* * *
Çeşme'nin kış nüfusu 20 bin civarında...
Yaz mevsiminde bu rakam 350-400 bini buluyor. Yaz mevsiminin cumartesi ve pazarları, günübirlikçilerin akını ile Çeşme'de nüfus 500 bini de aşıyor.
İşte Başkan Tütüncüoğlu'nun sıkıntısı da bu noktada başlıyor.
"Dünyanın her yerinde günde bir defa çöp toplanınır. Çeşme'de ise 3 defa... Yine de yetişmek mümkün olmuyor. Günü birlik Çeşme'ye gelenler denize girerken yemeklerini de kıyıda yiyor, piknik sefası da yaptıktan sonra artıkları buralara bırakıp gidiyor. Bizim ekiplere de temizlemek düşüyor. Her hafta sonu yüzbinden fazla günübirlikçinin artıkları temizleniyor."
* * *
Çeşme son üç-dört yıldır Çiftlikköye uzanıyor.
Buralarda yeni yerleşim odakları oluşmuş...
Bir de doğal plaj ortaya çıkmış.
Yolun sonunda eski Tursite'dan boşalmış alan var.
Tütüncüoğlu "Buraya Ruslar 7 yıldızlı bir otel ve turizm kompleksi kuracak. Adamların herşeyleri hazır, başvurularını yaptılar. Ama, Turizm Bakanlığından cevap yok..." diyor.
***
Çeşme'de temizliği kış aylarında 5 araçlık bir ekip yapıyor. Yazın araç sayısı 20-25 oluyor.
Başkan'a bir soru daha...
"Referandumda Çeşme'nin yönü nasıl olacak?"
Cevap kısa:
"Yüzde 70 hayır..."
tarihten
Dünya işleri
Akşemsettin, bir gün Fatih Sultan Mehmet ile konuşurken, sözleri Padişah'ı etkiledi.
Ve, Fatih Sultan Mehmet "Hocam, beni halvetinizi kabul eder misiniz?"diye sordu.
Akşemsettin: "Hayır olmaz..." dedi.
Padişah bir daha sordu:
"Niçin kabul etmezsiniz?"
Akşemsettin, Padişah'a bakarak konuştu:
"Halvet, pek tatlıdır. Bu manevi aleme dalınca insan dünyayı unutur. Bu dünya işlerinin de düzene girmesi için sizin gibi büyük padişaha ihtiyaç vardır da..."
kentten
Opera projesi tartışmaları
Geçtiğimiz hafta başında , Mavişehir'de inşa edilecek Opera Binası'nı için gerçekleştirilen proje yarışması ile ilgili olarak bir iddiayı gündeme getirmiştim.
İddia sahibi Y. Mimar Aslı Gezer.
Aslı hanım Ankara yaşayan İzmir doğumlu bir mimar.
İddia mimar ve mühendisler dünyasında geniş akisler yarattı.
Bu arada İzmirli okurlarımdan Burak Altınışık da tartışmkalara bir mektupla katıııldı.
Altınışık " İzmir Opera yarışmasıyla ilgili yüksek mimar olduğunu belirttiğiniz Aslı Gezer'in iddiaları ilgimi çekti. Şüphesiz bütün mimarları tanımak mümkün değil ancak bu tür güncelliklerle aktif bir ilişki içinde olanları, hele ki İzmir gibi bir aralıkta iyi kötü tanıma imkanı olabiliyor; üniversite ortamı, mimarlar odası, çeşitli mimarlık etkinlikleri aracılığıyla" diye başlıyor; iddiaların önemsiz olmadığını vurguladıktan sonra şöyle devam ediyor:
"Bunlar Yeni Asır gibi yerel dolaşımı yüksek bir gazete aracılığıyla toplumsal alana dahil olduğu anda konuyla ilgisi olmayanlar bile fikir sahibi olmadıkları bir konu hakkında yargı sahibi oldurulmuş oluyor. Bir yüksek mimar olarak bu sıfatın çok da toplumsal pratikler anlamında bir karşılığı olmadığını düşündüğümden, Aslı hanımın doğal bir otoriteymişçesine vurgulanan "yüksek mimar" sıfatının isabetli olmadığını düşünüyorum.
Keşke kendisinin kim olduğunu bilebilsek ya da bir şekilde fikirlerini daha derinlikli olarak öğrenebilsek."
küpe
İlk aşk, birazcık aptallık ama,çok miktarda meraktan doğar.
Bernard Shaw
fıkra
O kazandı
Ali Bey, sokakta dostlarının küçük oğlu Okan'a rastlamıştı.
"Evdekiler iyiler mi?" diye sordu.
"İyiler efendim..."
"Ya kardeşin?"
"O hastanede... Pencerenin yanında hangimiz daha fazla aşağı eğilebiliriz oyununu oynuyorduk. Neticede kazanan o oldu..."