Dolayısı ile en çok okunanı da...
Ve, Yeni Asır üç gündür yerel gazeteciliğin en mükemmel örneklerinden birini daha sergiliyor.
* * *
İzmir son üç yıl boyunca EXPO-2015 ile yattı, EXPO-2015 ile kalktı.
Aylar süren tanıtım çalışmaları yüzünden İzmir de yorgun düştü, bu işlerle uğraşan bürokrasi de...
Peki ne olduğunu biliyormusunuz nedir bu EXPO?
Dünyanın kültür, tarih ve eğitim olimpiyatları olarak nitelendirebileceğimiz EXPO'lar, ülkeleri uzmanlaşmış oldukları konulardaki bilgi birikimlerini daha yaşanır bir dünya için paylaşmak üzere bir araya toplar. Burada ürünler değil fikirler, kültürler ve dünyanın geleceği için projeler sergilenir.
EXPO, Exposition'ın kısaltmasıdır. Exposition'ın Türkçe karşılığı "Sergi"dir.
* * *
Türkiye EXPO 2015'i oylamada kaybetti. Umut bunudan sonrakilere kaldı.
Sırada EXPO-2020 var.
İzmir'i değil, Türkiye'yi ayağa kaldıracak, uçuracak projedir bu.
Ve, Başbakan'ın İzmir'e yönelik müjdesi önceki günkü seçim beyannamesinin satır aralarında vardı.
Evet... İzmir EXPO-2020 için Türkiye'nin adayı idi.
Ankara'daki Yeni Asır'cı Zafer Şahin bu ince mesajı bulup çıkarmış ve araştırmalarını genişleterek okurlarımıza sunmuştu.
Buna İzmir'deki Yeni Asır Yazı İşleri kadrosunun deneyimli ve heyecanlı elemanlarının titiz çalışmalarını ekleyecek olanlar, göğüslerini gere gere "İşte İzmir'de yerel gazeteciliğin liderliği bu..." diyeceklerdi. Ve, dediler de...
Hangisi demokrasi?
Milletvekili adayları daha isimleri resmi gazetede yayımlanmasa da sahaya indi.
Şimdiden değerlendirmeler, vaatler.
Oysa erken, çok erken. Vaatten önce kendini tanıtma ve sevdirme.
CHP'deki ithal adaylar sancı yaratmaya devam edecek. Hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun hem de listelerde söz sahibi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in 'ithal aday olmayacak' sözlerine rağmen, CHP listelerinin ön sıraları 'dışarıdan gelme' ve 'Ankara'yı mesken tutmuş' isimlerle dolu.
Teşkilatta hemen her gün bu gelişme konuşuluyor.
Bir de hem AK Parti, hem de CHP listelerine bakınca, bir başka ayrıntı dikkat çekiyor.
* * *
Benim daha önce vurguladığım bir ayrıntı. 'Şeytan ayrıntıda gizli' değil mi?
CHP'den 3 eski ve önemli il başkanı milletvekili adaylığı için başvurdu: Ekrem Bulgun, Kemal Karataş ve Rıfat Nalbantoğlu.
Üçü de zor dönemlerde CHP'ye sırt ve güç veren isimler. Listede yoklar!
AKP'de de üç eski il başkanı başvuru yaptı: Ali Aşlık, Aydın Şengül ve Ömür Kabak.
Daha deneyimli ve daha çok hizmet verenler 'seçilecek' yerlere konuldu. Ömür Kabak'a da mesaj net: 'Çalış, bir daha ki dönem yerin hazır.'
* * *
Özellikle zor günlerin de AK Parti için önemli katkılar sağlayan Aydın Şengül'ün hem listedeki yeri sevindirici hem de partinin sağlayacağı ciddi açılımlar için güvence.
Demokrasi ve taban gücünü sık sık dillendiren iki partiden iki görüntü. İki net tablo. Hiç yorumsuz!
İzmirli yazar, ilk imza gününü de İzmir'de yapacak
İzmirli Yazar Gülşah Elikbank, ilk imza gününü İzmir'de yapmaya hazırlanıyor. Günebakan Üçlemesi'nin ilk kitabı Siyah Nefes'in ardından serinin ikinci kitabı Mavi Dağ'ı 23 Nisan Cumartesi günü kitapseverlerin beğenisine sunacak olan Elikbank, ilk imza gününü de aynı gün yaşarak iki heyecanı bir arada yaşayacak.Özellikle genç okuyucular tarafından oldukça sevilen romanı, Türk yazarların fantastik türde başarısını ortaya koyması bakımından büyük önem taşıyor. İzmirli okuyucuların kendisi için özel bir yeri olduğunu belirten Elikbank, 23 ve 24 Nisan tarihlerinde 14.00-16.00 saatleri arasında Epsilon Yayınevi standında olacak. Hem Siyah Nefes'i hem de yeni kitabı Mavi Dağ'ı okuyucuları için imzalayacak olan yazar, İzmirli okurları stanta beklediğini dile getirdi. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi'nde Yönetim ve Çalışma Psikolojisi üzerine yapan genç yazarın yeni kitabı da çok konuşulacağa benziyor.
küpe
Mirasını soyundan gelenlere bırakmayanların cenazesini soysuzlar kaldırır.
Türk Atasözü
fıkra
Şehirdeki ahır
Köylünün biri iş için şehre inmiş. Sokakları dolaşırken yeni inşa edilmiş, gösterişli bir konak görmüş.
Neyin nesi olduğunu merak edip kapıdaki görevliye sormuş. Adam köylüyü saf bir adam sanarak alaylı bir tavırla cevaplamış:
"Sen hiç ahır görmedin mi? Bu da bir ahır işte."
Köylü hiç renk vermemiş:
"Ya öyle mi? Kim bilir bu koca ahırda ne büyük hayvanlar barınıyordur" demiş ve yürüyüp gitmiş.