Tevfik Diker, Ege'nin renkli siyasetçilerinden biri.
19 ve 20'nci dönem Manisa milletvekili olarak TBMM'de görev yapan Diker, asker kökenlidir ve kartvizitinde "emekli hava yarbay" yazar.
Ve, Diker'den PKK konusunda bir değerlendirme:
"PKK terör örgütünün lider kadrosunun da bulunduğu Kandil, yok edilmedikçe terörle mücadele de bir başarı sağlamak mümkün değil.
TSK bugüne kadar Kandil'e sayısız "vur ve dön" hava harekatı gerçekleştirmiştir.
Bu tür harekatlar zayiat verir ama yok etmez.
Askerlikte bilinen bir gerçek vardır ki o da şudur.
Zafer piyadenin süngüsünün ucundadır."
* * *
Emekli hava yarbay Diker'e göre, yani piyade, Kandil'e girmedikçe zafer beklemek hayal.
TSK'nın piyadeleri ne yazık ki bugüne kadar Kandil'e 'Kandil'i söndürmek için girmemiştir veya girememiştir. "Havanda su dövmek" ile sonuç alınmaz.
* * *
Tevfik Diker'e bir soru:
"Piyade Kandil'e nasıl girecek ve Kandil bir haftada nasıl sönecek?"
Hem siyasetçi hem asker Diker'den net bir yanıt:
"Tek seçenek var o da hava indirme harekatı.
Kandil'e karadan gitmek çok zor olur ayrıca çok da zayiat verilir.
Geriye kalan tek seçenek, kara unsurlarını özellikle özel kuvvetleri içeren piyadeyi havadan Kandil'e atmaktır.
TSK'nın bunu yapacak gücünün olduğuna inanıyorum.
Bunu yapmak için siyasi karar gerekir.
Açıkçası 'AB ve ABD'ne diyecek?' diye beklememek gerekir.
Hava Kuvvetleri'nin C-130 ve C-160 ile CASA nakliye uçakları TSK'nın kara unsurlarını Kandil'e atma için uygundur.
Savaşan şahin F-16'ların korumasında Kandil'e atılacak 10 bin özel kuvvet Kandil'i bir hafta teslim alır ve Kandil söner."
hayattan
Paris'te son tango
Çeşme'nin "Plaj Kuşu" geçtiğimiz hafta sonu Boyalık'taydı.
Plajda bir sohbete kulak misafiri oluyor.
Ve sonra diyor ki:
"Bir hanım Paris'e gidiyor.
Normaldir.
Bayanın adı Nesrin Ada...
Ege Üniversitesi'nde öğretim üyesi.
Yönetim, insan kaynakları, halkla ilişkiler derslerine giriyor. Pırıl pırıl yerinde duramayan, bi hanım."
* * *
Bu değerlendirmenin devamı da benden...
Paris Üniversitesi, Paris Büyükşehir Belediyesi'nin de katkılarıyla Türkiye'den bir öğretim üyesinin Paris'e gelerek "örgütsel sembomlizm" hakkında düşündüklerini ve bildiklerini paylaşmasını istiyor ve bunun için de Nesrin Ada münasip görülüyor. Şimdi, herkeste bir telaş. Üniversite bir yandan gerekli izin ve formaliteleri tamamlamak için uğraşıyor. Nesrin Ada'da üç, beş ay sürecek bu program için kendisini ve ailesini hazırlıyor.
Ege Üniversitesi ile devletin yardım ve destekleriyle her şey çok kısa bir zamanda tamamlandı. Şimdi geriye sayım başladı.
Kısmetse 25 Ağustos 2011 gibi yolculuk var
"Tek amacım milletimi en iyi şekilde temsil edip geriye yüzümün akıyla dönmektir" diyor Nesrin Ada.
kentten
10 numara yağ tehlike saçıyor
Makine Mühendisi Güngör Kaya'dan bir uyarı daha...
Güngör Kaya, "10 numara yağ" olarak tabir edilen solventle inceltilmiş mazot yağının başta ağır vasıta araçları olmak üzere çeşitli makinelerde kullanılmasının çok tehlikeli olduğunu belirterek, bu sorunun kalıcı çözümü için denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini vurguladı.
Kaya diyor ki:
"Denetimlerin yetersizliğinden dolayı kamyon, otobüs garajları, oto sanayi siteleri, yol boylarındaki dükkan ve açık alanlarda bu ürün kolaylıkla pazarlanıyor ve satılıyor. Başta şehirler arası toplu taşımacılık yapan otobüsler olmak üzere çok sayıda ağır vasıtada mazota göre ucuz olmasından dolayı bu ürün tercih ediliyor. Felaketlere neden olabilecek büyük tehlike yollarda yanı başımızda. Yeni faciaların yaşanmaması için tedbirleri sıklaştırmak şart."
laflama
* Bilgisayar başında ömrümüzü tükettikçe, "Sanal Alem" yerine, "Banal Alem" diyesim geliyor.
* Sanatta "dışavurumculuğu" benimsedin diye, "mini"li gezmen gerekmiyordu, ama neyse!
* Eee bu yaz sıcağında, bin dereden su getirebilirsin yani!
* Bence yanlış söylüyorlar o deyimi, "can çıkar huysuzluk" değişmez abiler!
* Bu gidişle kefenliği de kredi kartına taksitle yapacaklar ama, ben ölünce, taksitleri kim ödeyecek değil mi be abi?
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Vicdan azabı, insanın içinde bir cehennemdir.
Byron