• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Lefter’den anılar ERKİN USMAN

Lefter'den anılar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.01.2012, 00:00
Yeni yılı maalesef yaprak dökümleriyle açtık. Hele geride bıraktığımız hafta "Canlarımız yandı" desek yeridir. Bizim duayen gazeteci kardeşimiz Erhan Ünver'i ebediyete uğurladık, cuma günü peşpeşe iki acı ölüm haberiyle sarsıldık.
KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Türk futbolunun Ordinaryüs Profesörü Lefter Küçükandonyadis'i yitirdik.
Lefter, her türlü abartı ve yakıştırmanın üzerinde dünya çapında bir futbol efsanesiydi. F.Bahçe ve Türk futbol tarihinin süperstarı Lefter, hem İtalya hem de Fransa'da oynamış, Türk futbolcusu olarak, F.Bahçe'de kırdığı rekorların yanı sıra ay-yıldızlı formaya da yıllarca hizmetiyle asla unutulmayacak. Onu, sporseverlerin ağzında sakız haline gelen 'Ver Lefter'e yaz deftere' sloganı başta, tüm yaptıklarıyla futbol tarihinde altın bir köşeye oturtacağız.
* * *
Lefter Küçükandonyadis, İzmirli futbolcuları da yakından izler severdi. Bir Göztepe-F.Bahçe maçı öncesi, iki takım futbolcuları o devirlerde İzmir'in en meşhur lokantası Kemeraltı'ndaki Şükran'da pişti olurlar, aynı restoranda buluşurlar. Gerisini Göztepe'nin bombacısı, yazarımız Halil Kiraz anlatıyor: "Lokantada ayrı köşelerde yemek yiyoruz. Bir ara Lefter ağabey masadan kalktı yanıma geldi, o ilginç şivesiyle, 'Bombazim. Duydum ki bir oturuşta 100 köfte yiyormuşsun. Bırak köfteyi, balık ye balık. Köfte kilo, yağ yapar, balık yapmaz. Bak benim baldırlarıma, gram yağ bile yok' dedi." Halil Kiraz, Lefter'in nasihatını tuttuğunu, o zamana kadar itibar etmediği balığı yedikten sonra kendisini daha güçlü ve dinamik hissettiğini söylüyor.
* * *
Halil Kiraz, Alsancak'ta oynanan bir Göztepe-F.Bahçe maçında bir başka Lefter olayını anlatıyor:
"F.Bahçe'de sağaçık 1.60 boyundaki Mikro Mustafa'ydı, ben de karşısında bek oynuyorum. O beni hızıyla geçmeye çalışıyor, ben de fiziğimle durdurmaya çabalıyorum ve Mustafa her atakta düşüyor, kendini yere bırakıyor ve beni Lefter'e şikayet ediyor. Lefter abi yanıma geldi, 'Halilim biraz yavaş oyna yahu' dedi. Ben de, 'Mustafa sürekli kendini yere atıyor' diye kendimi savundum. Lefter devam etti: 'Bir sana bak, bir ona. Tank gibisin vre. Adamdan 20 santim uzunsun, genişsin de. Çarpınca düşmesin de ne yapsın?' dedi."
Halil, Lefter'in ölümünden duyduğu üzüntüyü anlattı, ben de aynen katılıyorum.

laflama

* Bir barda body guardlık yapıyorum maaşım iyi. Darp gelirliyim hani!
* Bebek gibi güzel kız. Amma velakin bebek gibi yatağını ıslatıyor!
* Bırakın bu gönlü zengin muhabbettini. 'Gönül'ler zengin kocayla evlenmek istiyor!
* Şampiyonluk kürsüsüne çıkmak için her yol mübah değildir.
İbrahim Ormancı'dan

edremitten

20 günde yapılan köprü

Ve, bu müthiş performansı gösteren de Edremit'e bağlı Zeytinli beldesinin merhum Belediye Başkanı Hamdi Türe...
Geçtiğimiz günlerde, Zeytinlik beldesinde ilginç bir vefa örneği sergilendi. 1996 yılında yaptırdığı Akçay'ı Ören'e bağlayan Dalyan Köprüsü'ne "Hamdi Türe" adının verilmesi takdirle karşılandı.
* * *
Şimdi bir köprünün öyküsü...
Zeytinli beldesinde 3. dönem belediye başkanlığı yaparak 'Efsane Başkan' lakabını alan merhum Hamdi Türe, 1996 yılında Akçay'ı Ören'e bağlayacak olan Dalyan Köprüsü'nün yapımı konusunda Belediye Meclis Üyesi Necati Sönmez ile iddiaya girmişti.
O iddiada, Hamdi Türe köprüyü 20 günde bitireceklerini söylemiş ve eklemişti:
"Bu köprüyü Haziran ayı içerisinde ulaşıma açacağım. Yoksa kendimi bu köprüde asarım."
Hamdi Türe, sözünde durdu ve büyük bir gayret göstererek köprünün yapımı 20 gün içerisinde tamamlandı.
Körfez'de Star Gazetesi'nin 1996 yılındaki manşet haberinde esprili bir cümle kullanıldı ve "Başkan ipten döndü!" denildi.
Bu tablo karşısında Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç'ın yapavcağı tek atak vardı.
Ve, Kılıç onu de yerine getirdi. Köprüye "Hamdi Türe" adı verildi.

küpe

Bilgi, tıpkı bir şapkaya benzer, eve girerken onu askıya almak gerekir.
Saint Augustus

günün fıkrası

Suçlu havası

Büyük bir mağazanın genç ve güzel satıcılarından biri, bir pazartesi sabahı sırtında şahane bir vizon manto ile işe gelmişti.
Oradaki arkadaşlarına:
"Bu bana nasıl hava veriyor?" diye sordu.
Cevap şöyle:
"Suçlu havası..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA