Bazı insanlar vardır, bulundukları mekanı doldurur; sesiyle, söylemleriyle, fiziki yapılarıyla...
O insanlar ki, arkadaşlıkları, dostlukları bitimsizdir; onunla birlikte olanlar, yaşamış olanlar hiç bitmesin isterler yaşananlar...
Yağmur, çamur, soğuk, kar demeden her gün buluşmak için atılmış adımlar, yapılan yolculuklar; birlikte söylenmiş şarkılar, türküler; siyasi duruşlar ve sanata sanatçıya dökülmüş övgüler, hep o birlikte yaşanmış günlerin armağanıdır kendilerine...
İşte o uğrak noktası Bab-ı Ali olunca, sevginin ve dostluğun dergahı olunca, orada yaşanmış birliktelikler her insan için bir ayrıcalığa dönüşüyor...
Benim gördüğüm Bab-ı Ali'de, Ali Rıza Avni'den başlayarak, Avni Anıl, Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Hikmet Çetinkaya, Dr. Onur Şenli, Okan Yüksel, tiyatromuzun büyük ustası Fikret Tartan, Hüseyin Yurttaş, Muzaffer İzgü, Çınar Çığ, Refik Durbaş, Ataol Behramoğlu, Ahmed Arif, Besim Akımsar, Bahattin Ertük, Orhan Ozan, Ali Gümüşay, Fikret Alan, Oğuz Tümbaş, Cemal Nalçacı, Kıymet Unutma, Reşit Çağan, Ahmet Bilge, Ahmet Ertin, Tayyar Eraslan, Metin Dönmez, Salih Yakın, Mustafa Sarı, İhsan Yakut, Yalçın Küçükdamar, Nüvit Tokdemir, Süleyman Bahadır ve bu köşede adını her daim andığımız çok sayıda gazeteci arkadaşımız, birlikte yaşadık güzellikleri...
Aralarında biri vardı ki, o "davudi" sesiyle, hem söylemlerinde, hem söylediği türkülerde dikkati çekerdi...
O aileden CHP'li...
O bildik bileli Tariş emekçisi...
O bildiğimiz TANSAŞ emekçisi...
En önemlisi de, iki dönem CHP'den belediye başkanı seçilip, 12 Eylül askeri darbesinde görevden alınan; yaptığı belediye başkanlığını bir halk adamı olarak anlatan ve kendisi için çıkarılmış bir yasadan bile yararlanmayı son noktada kabul eden bir başka kişilik...
Kendi söylemiyle "Tepeköy", bugünkü adıyla Torbalı'nın belediye başkanlığını yapan Aydın Sezer...
Bab-ı Ali dostları kısa bir süre önce Sezer'i son yolculuğuna uğurladılar...
İçtenlikli bir gazete ilanı kendisine yakışır gibiydi:
"Koca Reis... Seni türkülerinle uğurluyoruz..."
Aydın Sezer, Bab-ı Ali Dostları'nın yüreğinde yaşarken, sesi ve sazıyla bıraktığı izler de hiç unutulmayacak kuşkusuz...
egeden
Zeytinli'de tiyatro günleri
Zeytinli Belediyesi tiyatro sanatçıları sergiledikleri "Sevgili Uşağım" adlı oyunun ardından Belediye Başkanı Hasan Arslan'ın kapısını çaldılar ve çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
Zeytinli Belediyesi'nin tiyatrocuları sahneledikleri oyuna ilginin yanı sıra guruba katılan yeni genç oyuncu adaylarının da tiyatroya olan ilgisine değindiler.
Sonra da, 5 Haziran'daki "Dünya Çevre Günü" bu oyunu bir kez daha sergilemek istediklerini bildirdiler ve
"Başkanımız yardıma ihtiyacımız var" dediler.
Tiyatro grubuyla fikir alışverişinde bulunan Başkan, halkın talebi doğrultusunda Zeytinli Kültür ve Sanat Evi adı altında çeşitli etkinliklerin yapılacağı bir platform oluşturulacağının sinyallerini verdi. Zeytinli Belediye Başkanı Hasan Arslan ekledi:
"Yaz sezonuyla beraber artan etkinlikler neticesiyle bu fikri hayata geçirmek istiyoruz. Ülkemizde göz ardı edilen, başta tiyatro olmak üzere çoğu sanatsal faaliyet sağlıklı şekilde sürdürülemiyor. Biz de bu fikir dahilinde Zeytinlimize ve sanatçılarımıza güzel bir imkan hazırlayacağız."
küpe
Aşk fedakarlık isteyen bir kumardır. Bu oyunda taraflardan biri aldanmaya mahkumdur.
Pitigrilli
fıkra
Gelişmiş şekli
Öğrenci:
"Hocam, insan maymunun gelişmiş şeklidir, diyorlar. Ne dersiniz?"
Seyyit Ahmet Arvasi cevap vermiş:
"O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir."