• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Marka Şehir olma fırsatı ERKİN USMAN

Marka Şehir olma fırsatı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.05.2013, 00:00
Ülkemizin her alanda tanıtılıp dünya konjoktüründe ön plana çıkması, ilerisini görerek üç-beş sene sonrasını değil, elli-altmış sene sonralarını düşünerek planlanması ve yatırımların o görüşlerle yapılması birinci şart...
Önümüzdeki Haziran'da Mersin'de yapılacak Akdeniz Oyunları, İzmir için seneler evvelinden başlayan EXPO 2020, son günlerin flaş olayı İstanbul'da yapılması talebinde bulunduğumuz 2020 Olimpiyat Oyunları, bu şehirlerimiz ve Türkiye için bulunmaz fırsat.
1971'de yapılan Akdeniz Oyunlarının İzmir'e kazandırdığı tesis ve tanıtımlar küçümsenemez.
İzmir ve İstanbul'da organizasyonlarına talip olduğumuz bu iki büyük olayın başarı ile gerçekleştirilmesi bu iki şehrimizi dünyada da "marka şehir" yapacak.
* * *
Bu yılın sonlarına doğru yapılacak oylamalarda, bu organizasyonlardan bir veya ikisini kazandığımız takdirde, alacağımız yatırım kararlarının çok doğru ve ivedi olması ilk şart.
İzmir için çok mühim olan EXPO- 2020 projesini kazanmamız büyük bir ihtimal dahilinde.
Ana tema "İnsan için sağlık..."
Bu işin uzmanlarına göre; alternatif ve ilave projeler ulaşım konusunda bir problem yaratmayacak.
Altı ay müddetle ağırlayacağımız misafirler için şu andaki yatak sayısına iki misli yatak ilave etmemiz lazım. Bu da en az kırk bin yatak demektir.
EXPO Merkezi İnciraltı seçildiğine göre; merkezle beraber yakın ilçelerde de turizm alanları belirlemek lazım.
EXPO 2020'nin teması olan "sağlık ile ilgili yatırımlar için" devlet-özel sektör, sivil-asker birlikte hareket ederek, Amerika'da Cleveland, Houston, Avrupa'da Londra, Carlyova Vary, Lozan gibi, İzmir'imizin de bu şehirler gibi "sağlık yönünde marka" olması için mühendislik düşüncesi paralelinde en güzel ve en faydalı yatırımları nasıl ve nerede yapabiliriz?
Bunu, böylesi yatırımlarda uzmanlaşmış Y. Mühendis Yıldırım Karakaplan'a sordum.
Yanıt şöyle...
"Gündemde olan Serbest Sağlık Bölgesi için yatırımların gerçekleşeceği yer, Türkiye'de Sakin Şehir olarak markalaşmış ilçemiz Seferihisar'dır. Seferihisar, jeotermal yönünden Ege'nin merkezi sayılır.
Serbest Sağlık Bölgesi için yatırıma müsait en fazla Hazine arazisi buralardadır. Orası da, askeri tatbikat sahasında en az kullanılan 2. Derecede Askeri Yasak Bölge'dir."

hayattan
İz bırakana ilk mektup!

Yazma serüvenini "İmza: Kızın" kitabıyla sürdüren Banu Özkan Tozluyurt, serinin ikinci kitabı "İmza: Karın" ile okurlarıyla bir kez daha buluşmanın heyecanını yaşıyor.
Lale Manço, Cemre Birand, İlkim Karaca, Taylan Kümeli, Berna Laçin ve Deniz Uğur gibi isimlerin hayatlarında iz bırakan ya da hayallerindeki erkeklere yazdıkları mektupların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ve Banu Tozluyurt tarafından ele alınan "İmza: Karın", kitapseverler ile buluşuyor.
Kitapta mektuplarına yer verilen kadınlar, serinin ilk kitabı "İmza: Kızın" derken hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazmışlardı. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarınaŞimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Şimdiyse hayatlarında iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları.
Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100'den fazla kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan "İmza: Karın", kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap.

küpe
Ateşin üzerine bir iki damla su serpersen, ateş eskisinden daha parlak yanar.
O. Goldsmith

günün fıkrası
Belediye damgası...

Çok mutaassıp bir ailenin çocuğu, yine kendisi gibi mutaassıp, eline el değmemiş bir kız arar. Sonunda bir kız bulur ve onunla evlenmeye karar verir. Kız da kaşar mı kaşar,yatıp kalkmadığı erkek kalmamış.
İşte bu aşamada delikanlının ailesi ne hikmetse " İlle de kızlık muayenesi yaptıracağız" diye tutturmuş.
Kız kendinden emin değil, kara kara düşünmeye başlamış. Sonunda "Ben ne diyeceğim?" diye en samimi arkadaşına durumu açmış.
O da şu teklifi getirmiş:
"Canım bundan kolay ne var? Git kasaba rica et. Bir etin üzerindeki zarı yırtıp sana versin, tanıdık bir doktor var rica ederiz, sana bir kızlık zarı yaparız."
Kız da arkadaşının dediğini aynen yapmış.
Bir süre sonra içi rahat bir şekilde muayene olmaya gitmiş.
Delikanlı orada, ailesi orada, doktor:
"Uzan kızım..." demiş. Kız uzanmış, doktor birden kafasını kaldırıp oradakilere bakmış "Allah, Allah..." demiş.
Oradakiler "Ne oldu? Bir problem mi var" diye ayağa kalkmışlar.
Doktor:
"Bi dakka.."demiş ve raftan bir ansiklopedi indirmiş. Bakmış, bakmış, sürekli kıza bakıp "Allah, Allah.." demeye başlamıştı ki, damat sormuş:
"Yoksa kız değil mi?..."
Doktordan cevap:
"Kız olmasına kız ama, benim anlayamadığım, belediye damgasının burada ne işi var?"

laflama

* Sordum sarışın çiçeğe, bir kez öptürür müsün bal dudaktan ?
* Roma'yı yakmadım senin için belki... Ama gençliğimi yaktım kadın !
* Ben bronzlaşmasam, sen broznlaşmasan, biz bronzlaşmasak,
Nasıl Turizm ihya olur hacım !
* Ben seni unutmak için sevmedim ama İhanetini unutmak için kendimi içkiye vurdum !..
İbrahim Ormancı'dan



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA