Bazı Yeni Asır okuyucuları bana sürekli olarak e-mailler gönderiyorlar ve benim Ak Parti'yi desteklediğimi söylüyorlar; beni bundan dolayı kınıyorlar.
Çok tuhafıma gidiyor bu tepkiler. Sanki bu ülkenin başbakanının, onun hükümetinin olumlu icraatlarını, başarılarını desteklemek bir büyük suç. Niye? Niyesi yok, herkese inandırılmaya çalışılan o "irtica" ve "tehlike" masallarına benim de inanmamı, inanmasam bile bu mahalle baskısına teslim olmamı bekliyor bu arkadaşlar.
Ben Ak Parti'yi de, Başbakan Erdoğan'ı da eleştirilecek her alanda eleştirdim, bundan sonra da eleştiririm. Ama birileri memnun olsun diye gördüğüm ve inandığım gerçekleri yazmaktan da beni kimse alıkoyamaz. Evet, bu satırların yazarı Ak Parti'yi açıkça destekliyor. Çünkü, Ak Parti 1960'tan sonra iktidar şansı yakalamış partilerin içinde en başarılı olanı. Başbakan Erdoğan, 7 yıldır iktidarda ve hala kişisel popülaritesini olduğu gibi koruyor. Türk halkı aptal olduğu için mi veriyor bu desteği Ak Parti'ye?
***
Bugün Ak Parti'yi neden desteklediğimi, örneğin dış politika bahsi üzerinden göstermeye çalışacağım. Bu ülke kurulduğu günden bu yana komşularıyla kavgalı bir ülke oldu. Bir tarafta kurucu iradenin,
"Yurtta barış dünyada barış" temel politikası, diğer yanda bu temel politikaya hiç uymayan gerilim politikaları.
İnsanlar hatırlasın, bu ülke onlarca yıl Yunanistan'la birbirini yemedi mi? Suriye ile kanlı bıçaklı değil miydi? 7 yıldır Ak Parti iktidarda. Bir kere, yönetime gelir gelmez yepyeni bir dış politika tanımı yaptılar. "Komşularla sıfır sorun" ve "merkez ülke Türkiye" adı verilen bu politika, hızla ve kararlılıkla uygulandı. 7 yılın sonunda ortaya çıkan tablo şudur:
- İran ile ABD arasındaki iletişimi önemli ölçüde Türkiye sağlamaktadır.
- Suriye ile ABD arasında arabulucu Türkiye'dir. Geçtiğimiz günlerde gizli görüşmeler açıklanmıştır ki, Suriye'yi bir ABD askeri saldırısından koruyan, bunu engelleyen ülke Türkiye'dir. Bunun için Suriye adeta Türkiye'nin uydusu haline gelmiştir.
- Suriye ile Irak arasındaki sorunların çözümünde Türkiye arabulucudur.
- Suriye ile İsrail arasında iki tarafın da isteği ile Türkiye arabulucudur.
- Filistin ile İsrail arasında arabulucu yine Türkiye'dir.
- El Fetih ile Hamas arasındaki sorunlar, Türkiye'nin müdahalesiyle giderilmeye çalışılıyor.
- Afganistan ile Pakistan arasındaki problemler, yine Türkiye'nin resmi arabuluculuğu ile giderilmeye çalışılıyor.
- Gürcistan ile Rusya arasında Fransa'nın yanı sıra Türkiye'de arabulucu olmuştur.
- Ermenistan ile Azerbaycan arasında sorun çözücü dinamiktir.
- Şii, Sünni ve Kürtler arasındaki sorunlar, yine Türkiye'nin hakemliğinde çözülmektedir.
- En son olarak Bosna Hersek ile Sırbistan arasındaki sorunlar da Türkiye, tarafların arzuları ile arabuluculuk rolü üstlenmiştir.
- Bunların dışında Türkiye Ortadoğu'daki modernleşme çabalarına kelimenin tam anlamıyla rehberlik etmektedir.
- Türkiye bugün bölge ülkelerine barış ve işbirliği kültürü ihraç eden bir ülkedir.
***
Bütün bu gerçekler orta yerde dururken bana "Ak Parti'yi niye destekliyorsun?" diye soranlara, ben de şunu sormak istiyorum:
Siz ülkeniz için iyi olan, gurur verici gelişmeleri niye desteklemiyorsunuz? Ve vicdanlı her insanın kolayca cevap verebileceği bir basit soru daha: Atatürk'ün, "Yurtta barış dünyada barış" idealine yukarıda sonuçlarını sıraladığım politikalar mı hizmet ediyor, yoksa ondan öncekiler mi?"
Hadi bakalım söyleyin!