• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Dean Rusk'ın Demirel'e mesajı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.11.2009, 00:00
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu köşeden çok eleştirilen bir siyaset adamıdır. Bunu yapmaktan çok hoşlandığım söylenemez. Çünkü ben devlet başkanlığı yapmış kişilerin görevlerinden ayrılsalar bile ömürlerinin sonuna kadar saygı görmeleri gerektiğini inananlardanım. Ancak bir şartla: O kişi gündelik siyasetin ve siyasi ayrışmaların tarafı olmadığı sürece. Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığı görevinin bitiminde "ben siyaset üstüyüm" demişti. Nitekim yakın zamana kadar da bu sözünün gereğini bir tartışmaya mahal vermeyecek biçimde yerine getirdi. Biz de 9. Cumhurbaşkanımız Demirel'e her vakit saygılı davrandık. Ne var ki bu kavlinden cayıp gündelik siyasetin içine girince bizim gözümüzde sıradan bir siyasetçi haline gelmiştir ve artık eleştiriden muaf bir yanı yoktur. Öte yandan siyasete geri dönmüş olan Demirel'in son günlerde medya üzerinden bir takım mesajlar vermeye çalıştığı görülüyor. Ele aldığı konular genellikle kendisinin siyasi geçmişine dair sökük ve yırtıkları dikmek üzerinedir. Ancak her zaman ki gibi kopkoyu bir oportünizm göze çarpıyor Demirel'in açıklamalarında. Önce Yavuz Donat'ın köşesinde konuştu Demirel. Kısaca "benim dönemimde orduda cunta örgütlenmesi vardı; şimdi ise yok" diyor hazret. Böyle demesinin çok anlaşılabilir bir tarafı var: Demirel dün demokrattı bugün ise değil. Yani tam bir "dün dündür bugün bugündür" durumu. Dünkü Milliyet'te Güneri Cıvaoğlu'nun köşesinden aklı sıra Başbakan Erdoğan'a siyasi tuzak kuruyor ve "ben yaptım, sen de yapsana" diyerek Başbakan'ı Genel Kurmay Başkanı'nı görevden alması için tahrik ediyor. Politikacı Demirel iyi bildiği siyasi oyunlarıyla tekrar hayatımızda yer aldığına göre onun geçmişindeki ilginç olayları ele almakta bizim görevimiz.
***
Aşağıda Türk basınında ilk kez bu köşeden duyurduğum (9 Temmuz 2009/Yeni Asır) bir anekdot vardı. Demirel'e sormuştum, "Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in Mc.Namara'dan Demirel'e getirdiği mesaj neydi?" diye. Çünkü, "Demirel bütün bir 80'li yıllar boyunca yanına gelenlere orduyu kötüledi ve herkese Mc. Namara'nın sözünü tekrarladı" şeklinde bir bilgiye sahiptik. Ama ilginçtir, hiçbir gazeteci Demirel'e bu soruyu sormadı. Niye sormadı bilemiyorum. Ben ise bu olayı daha derinlemesine araştırdım ve yeni bazı bilgilere ulaştım. 9 Temmuz'daki yazımda bazı maddi hataların olduğunu da bu arada tespit ettim. Bu yazımda hem bu düzeltmeyi yapacağım hem de Demirel'in gerçek yüzünü ortaya koyacağım.
***
Olay şudur: Demirel'in Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil Amerika gezisine çıkacaktır. Demirel'e bir mesajı olup olmadığını sorar. Demirel Çağlayangil'e şunları söyler: "Amerikalılar demokrasi konusunda hassaslar. Bizim askerler de Amerikalılardan çekinirler, onlara söyle bizim askerler üzerinde biraz baskı kursunlar." Nitekim Çaylayangil ABD'ye gider ve daha önce yazdığım gibi Mc. Namara'yla değil o günkü Dış İşleri Bakanı Dean Rusk'la görüşerek Demirel'in mesajını iletir. Dean Rusk Çağlayangil'e şu sözü söyler: "Ordusunu yenemeyen bir millet bağımsız değildir." İşte Demirel'in bütün bir 80'li yıllar boyunca yanına gelenlere "Deyiverin İhsan Sabri Bey, Dean Rusk ne demişti?" diye sorduğu ve sonra da kahkaha attığı söz buydu. Bunun onlarca şahidi vardır. Ancak Çağlayangil'in o seyahatinde yer alan dönemin bakanlarından Dr. Ahmet İhsan Kırımlı bu olayın canlı şahididir ve Allah uzun ömür versin, hala hayattadır.
Bu yazımla daha önce yaptığım maddi hatayı düzeltiyorum. Diğer taraftan da Demirel'in birden fazla yüzü olduğunu bir kez daha sergiliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA