Bizim gazetenin Sarmaşık ekinin Yayın Editörü Yücel Eldemir'in köşesinin müdavimiyimdir. Su gibi yazar Yücel. Gündelik hayatın sıradan olaylarını, insan davranışlarını işler yazılarında. Onu okuyunca o sıradan olayların aslında hayatımızda en önemli yeri işgal ettiğini anlarsınız. Yine 20 Aralık 2009'da "Yeni Asır'ın Kızları" diye bir yazı yazdı. Bizim gazetenin kadınlarının kilo savaşlarını anlatıyor. Bununla birlikte genel olarak kadın milletinin zayıflama sorunsalının boyutunu anlıyorsunuz o yazıda. Ben Yücel'e bir-iki cümleyle katkıda bulunayım: Bir kere Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı'dan, zayıflama konusunda hiç umudum yok. Çünkü masasında o çikolata paketleri, TARİŞ'in o incir kutuları durduğu sürece Şebnem Bursalı kilo filan veremez. Ben Ankara'dan bilirim, Şebnem Hanım atıştırma işlerini pek sever. Öncel'e gelince: Öncel Hint fakirleri gibidir. Senenin belli ayları kendine eziyet çektirecek bir mevzuu bulması gerekir. Onun zayıflama çabasının kilo vermek değil acı çekmek amaçlı olduğunu sanıyorum. Kadının kendisiyle savaşı var çünkü. Filiz İçke'ye gelince. Onun işi ciddi tutmasında fayda var. Tam sınırda. Biraz daha kilo alırsa o duru güzellik ciddi bir darbe alabilir. Yücel'e de mesajım şu: Doğrusunu yapıyorsun, bu diyet saçmalıklarıyla uğraşma, sporunu yap yeter.
***
Bu diyet işine çok kafa yormuş bir adamım ben. Sonunda gerçek zayıflama formülünü buldum. Kilo vermek için kendini perişan eden hatun milletine ve hatta bey zümresine bu konuda ihtisas yapmış biri olarak en ideal diyeti önereceğim. Bunu bir kitapta gördüm. İbn-i Haldun'un "Mukaddime" kitabında. Önce İbn-i Haldun kim, ondan bahsedeyim. 1332-1406 yıllarında Tunus'ta yaşamış bir alimdir. Dünyanın ilk sosyoloğu diye bilinir. Sosyoloji dünyası bugün dahi onun bilimsel yaklaşımını aşamadığını açıkça söyler. Onun yazdığı çok önemli bir eser olan "Mukaddime"de insanların kilo sorunları da ele alınır. Ben bu zayıflama işlerine kafayı takan hatun ve bey milletine İbn-i Haldun'un ölümsüz eseri "Mukaddime"nin 5. faslında, "Meskun Yerlerin Bolluk ve Kıtlık Yönünden Farklı Olması ve Bunun İnsanların Bedenleri ve Ahlakları Üzerindeki Etkileri Hakkında" başlıklı bölümünü okumalarını tavsiye ediyorum.
***
Beyler ve bayanlar, İbn-i Haldun kısaca şunu söylüyor: Bir, kilo hiç iyi bir şey değildir, birçok hastalığın sebebidir. Zaten günümüz tıbbı da bunu söylüyor. İki, öğünde çok karışık gıdalar almayın, bu bir dizi kalıcı sorunu yaratıyor. Üç, yemeklerinize fazla yağ katmayın. Dört, çok et ve beyaz ekmek yiyenlerin maneviyatları da hasar görür. Beş, kendini az yemeğe alıştıranlar daha dayanıklı olur.
***
İbn-i Haldun kitabında bugün ki tıbbın tespitleriyle çelişen hiçbir şey yazmamış, yazmadığı gibi bana göre konuyu daha iyi formüle etmiş. Kısaca ideal diyet programı şu: "Az yiyeceksin! Bu kadar. Bunun yanı sıra bugün dahi diyet programı hazırlayanların yeterince üzerinde durmadıkları bir kavramın üzerinde duruyor: "Alışkanlık". "Alışkanlıklarınızı zamana yayarak değiştirebilirseniz, hiçbir şey yemeden bile yaşamak mümkün" diyor bu büyük alim. Bütün bu saptamalarını da ampirik gözlemlere dayanarak yapıyor. Ben daha fazla bir şey söylemeyeyim, en iyisi siz "Mukaddime"nin o beşinci faslını okuyun ve bu kilo verme işini temelden kavrayın. Bu arada yazımın sonunda İbn-i Haldun'un batı bilim dünyasının doğuda yetişmiş alimler içerisinde en değer verdiği alim olduğunu belirteyim de nasıl birini kaynak gösterdiğim daha iyi anlaşılsın.
*Mukaddime; İbn-i Haldun; Yeni Şafak Yayınları; 2004-İstanbul; Çev: Halil Kendir; S: 123-126