• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Abdullah Gül ve Tonguç

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.02.2010, 00:00
Son günlerde hiçbir şey beni bu kadar mutlu etmemişti. Türkiye'nin geleceğine dönük ümitlerimin bir kat daha arttığını söyleyebilirim. Bu denli iyimser olmama neden olan olay da aslında küçücük ama bir o kadar da önemli bir olay. Olay şu: Süleyman Demirel Üniversitesi'nde bir eğitim fakültesi açılıyor. Bu yeni açılan bölüme Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, "İsmail Hakkı Tonguç" adının verilmesini uygun buluyor. Bu gelişmenin içinde koskoca bir fikir ve siyaset mücadelesinin sembolleri olduğunu bilmeyeler, "ne var bunda?" diye sorabilirler haklı olarak. Ben anlatayım ne olduğunu: İsmail Hakkı Tonguç, tüm sağ kesimin hayatları boyunca nefret ettikler o tek partili dönemin önemli şahsiyetlerinden birisidir.
Yine sağın her çeşidine inanan, o kültürle yetişmiş olanların zihinlerinde hep bir "kötülük yuvası" olarak canlandırdıkları, "Köy Enstitüleri"nin kurucusudur Tonguç. Tonguç denilince sağcı çevrelerin her vakit, "tek tip adam yetiştiren bir komünist fabrikası" gibi gördükleri Köy Enstitülerini hatırladılar. Bu bakış açısı sakattı ve kesin bir haksızlık içeriyordu. Yıllar sonra Türk maarif tarihine bilimsel duyarlılıklarla bakınca, Tonguçların ve onların eseri olan Köy Enstitüleri'nin aslında ne kadar önemli işler yaptıklarını gördük. Bütünüyle hatasız mıydı bu yaratılan eserler? Hayır değildi, bir dolu da hata vardı ama sonraki nesillere bıraktıkları yönünden bakıldığında, hayırla yad edilmesi gereken çabalar olduğu çok açıktır.
Şimdi Köy Enstitüleri'ne hiç iyi gözle bakmayan bir geleneğin içinden gelmiş, hayatı bu fikirlerle yoğrulmuş olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni açılan bir eğitim fakültesine, "Tonguç" ismini veriyor ve o ismi ölümsüzleştiriyor. Ben bu gelişmeden gerçekten çok etkilendim. Çünkü bu, dünle bugünün barışıdır. İdeolojilerin aklımıza vurduğu zincirlerden kurtulmamız demektir. Önyargıların tasfiyesidir. Haksızlığa uğramış büyük insanların haklarının teslimidir. Ayrıca bu gelişme Türkiye Cumhuriyeti'nin çok iyi bir cumhurbaşkanına sahip olduğunu da gösteren bir işarettir.

Diktatör Tayyip Erdoğan ve eşi
Emine Erdoğan'la hiç tanışmadım, şöyle uzaktan bile görmüşlüğüm yok. Ama 15 yıldır izlerim, kalbi insan sevgisiyle dolu bir hanımefendi olduğunu biliyorum. Şu an da başı darda onlarca insana sessiz sedasız kanat gerdiğini biliyorum. Siyasi tarihimizde bunca yıl en zirvenin hanımefendisi olup da adı tek bir tartışmalı işe karışmayan üç hanımefendi tanıdım ben.
Birisi Berin Menderes'dir, birisi Olcay Baykal'dır ve diğeri Emine Erdoğan'dır. Emine Hanım, gerçekten bulunduğu konumu üzerinde çok iyi taşımıştır. Onun içindir ki, bu sessiz ama gururlu kadına hayranlık duyan milyonlarca kadın ve erkek vardır bu ülkede. Son günlerde kamuoyu Başbakan'ın bir televizyon programında açıkladığı olayı konuşuyor. Nejat Uygur'u GATA'da ziyaret etmek isteyen Emine Hanım'a askeri doktorlar başörtüsünden dolayı izin vermiyorlar. Emine Hanım Nejat Uygur'un eşi ile dışarıda buluşuyorlar. Bu olaya Emine Hanım'ın da Başbakan'ın da çok üzüldüğü anlaşılıyor. Emine Hanım'ın içine akıttığı acısından, sergilediği edep ve asaletten ona bu terbiyesizliği yapanlar utanacaklar mı bilmem ama şu anlatılan olaydan Tayyip Erdoğan'a diktatör diyenlerin yerin dibine girene kadar utanması gerekir. Bu nasıl bir diktatörlük, bu nasıl bir sivil vesayettir ki, diktatörün eşi, askeri hastanedeki doktorlar tarafından başörtülü olduğu için içeri kabul edilmiyor?
Cumhurbaşkanı'nın eşi başörtülü olduğu için elini sıkmazlar, Başbakan'ın eşi askeri hastaneye giremez; ondan sonra da aynı kişiler bas bas bağırırlar "irtica, sivil darbe, diktatörlük" diye.
Dünyada "utanmazlık" diye bir şey varsa, budur işte!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA