• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

İzmir faşist mi?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.02.2010, 00:00
Ben bazı İzmirlilerin belirli konulardaki yaklaşımlarını eleştiren birisiyim. Bu şehirde gerçekten takıntılı insanlar yaşıyor. Bu insanların laikliği ve dini ele alış biçimlerinde çok ciddi sorunlar var. Ancak bu kötü örneklere bakarak buradan, "İzmir faşisttir" diye bir sonuç çıkarmak kabulü mümkün olmayan bir önyargıdır.
Takvim Gazetesi yazarı Emin Pazarcı, dünkü yazısına "Gavurdu, faşist yaptılar" şeklinde bir başlık attı. Onun da dediği gibi İzmir ne gavurdur ne de faşisttir. İzmirlilerin bazı konularda gösterdikleri duyarlılıkları faşizm olarak niteleyenlerin bilmediği bir şey var. Bu şehirde yaşayan insanların önemli bir kısmı "evladı fatihan"dır. Vatan nedir, vatan kaybetmek nedir, vatansız kalmak nedir, vatanın düşman çizmeleri altında ezilmesi nedir bilir İzmir'in insanı.
Genlerinde Balkan coğrafyasının, Ege adalarının, Girit'in hüzünlü tarihi bir "tedbir ve korunma" duygusu olarak kodlanmıştır. Belirli olaylar karşısında bazı aşırılıklar sergileniyorsa, işte o da bu nedenledir; faşist olduğu için değil.
Kaldı ki, İzmir'e faşist yaftası asmak isteyenlerin unuttukları bir husus var: Faşist düşünce ve kalıplar İzmir insanının özüyle uzlaşır bir şey değildir. Bu şehirde faşist kafalı bazı adamlar vardır ama onlar hiçbir şekilde İzmir'in ruhunu ve ana omurgasını teşkil ve temsil etmezler.
Son yapılan araştırmada yüzde 25 gibi bir oranın, "İzmir'in faşist olduğu yönünde" görüş belirtmesi ayrıca üzerinde durulması gereken bir husustur. Bence o oran, bu şehirde yaşayan ve benim hep eleştire geldiğim, demokrasiye inanmayan, tahammülsüz ve laikliği bir savaş aracı gibi gören bir grubun bu şehrin imajına vurduğu ağır darbenin bir yansımasıdır. Birazcık siyaset ve sosyoloji bilen birisi o yüzdeyi böyle okur.

Şenocak Kitabevi yaşamalıydı!

Dün gazetelerde okuduğum iki haber beni çok üzdü. Birincisi, yılların yayıncısı Bilgi Yayınları'nın sahibi Ahmet Tevfik Küflü'nün ölüm haberi. Kitaplığımızdaki yüzlerce değerli kitap Bilgi Yayınları'ndan çıktı. Ve bizler entelektüel meraklarımızı bu kitaplarla gidermeye çalıştık yıllar boyu.
Ülkemiz yayıncılığı için büyük bir kayıp. İkinci üzüldüğüm haber ise, İzmir'den. İzmir'de kurulmuş olan ve benim büyük ümitler beslediğim Şenocak Yayınları, faaliyetine son verme kararı almış. Kurucusu Bülent Şenocak, "İzmir'de okuma alışkanlığı çok düşük olduğu için sürekli zarar ediyoruz" diyor. Bülent Bey'e söylenecek hiçbir şey yok, onu ancak böyle bir teşebbüste bulunduğu ve İzmir'e böyle bir yayınevi kazandırdığı için takdir etmeliyiz.
Ama İzmir için çok değerli olan bu girişime sahip çıkmayan İzmirlilere söylenecek çok laf var. Bu şehirde düşünce hayatının giderek çölleştiğini yazdığımız zaman bize kızanlar, manzaranın ne olduğunu görsünler. Birbirinden değerli kitaplar çıkaran bir yayınevini bile yaşatacak zihinsel enerjisi yok bu şehrin. Her köşe başında irtica arayan, laikliği bir savaş nizamnamesi gibi algılayan insanların yaşadığı bir şehir işte böyle çölleşmeye mahkumdur.
Hadi bakalım, bir babayiğit çıksın da bir daha, "İzmir Tarih ve Toplum Dergisi" gibi bir dergiyi çıkarsın! Yazık, çok yazık!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI