• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Dincilik yapan bir "sol" lider!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.04.2010, 00:00
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a karşı takıntılı biri olduğum sanılmasın. Çevremdeki herkes de gayet iyi bilir ki, Deniz Baykal'a değer veren, onu önemseyen birisiyim. Ama aynı zamanda ben bu ülkeye büyük kötülükler yaptığına inanıyorum Baykal'ın. Ülkesi için yapabileceği birçok tarihsel görev varken, bu görevlerden hep kaçmıştır. Sadece kaçmamış, aynı zamanda Türkiye'nin ileri gidişi önünde bir takoz gibi durmuştur. Ama bu sonuçta Baykal'ın kendi tercihi; ona, "Sen neden böylesin" deme hakkına sahip değiliz. Ben Baykal'a bu tercihlerinden dolayı zaten hiç kızmadım. Ama benim kızdığım çok çirkin bir Baykal siyaseti var. O da apaçık dincilik ve din istismarı yapmasıdır. Bu iddiam ilk başta insanlara komik gelebilir; CHP'liler bana yine kızabilirler. Ama bakın bu iddiamı ispatlayabileceğimi göreceksiniz.
***
Yıl 1975'tir. Yani tam 35 yıl önce. Tokat'ta solcu diye bilinen öğretmenlere bir saldırı olur. CHP'li Deniz Baykal, TBMM'nin oturumunda gündem dışı söz alır ve şu konuşmayı yapar: "Bugün bunu yapanlar dün önce Hz. Hasan'ı sonra da Hz. Hüseyin'i Kerbela'da şehit edenlerdir." Baykal'ın konuşması nereden bakarsanız bakın korkunçtur ve dönemin toplumsal atmosferinin kaldıramayacağı ölçüde kışkırtıcıdır. TBMM karışır ve Baykal'dan sözünü geri alması istenir. Ama sözünü geri almaz. 13 Şubat 1975 tarihli Milliyet Gazetesi konuyla ilgili malumatı veriyor.
***
Yıl 2007 seçimlerinden biraz önce. Ak Parti Milletvekili Dr. Mahmut Koçak'a, şunları söylüyor Baykal: "Bu İskender Paşa Cemaatine destek olmak gerekir. Onlara destek olmazsak o bölgeyi Patrikhane ele geçirecek. Ben onları çok destekliyorum." Nitekim Deniz Baykal, bu sözlerinde samimi olduğunu birkaç ay önce Cüppeli Ahmet Hoca'ya, "geçmiş olsun" telefonu ederek göstermiştir.
***
29 Mart Mahalli Seçimler öncesindeyiz. Daha bir süre önce TBMM'de 411 milletvekilinin onayı ile kabul edilmiş başörtüsü yasağını kaldıran Anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesi'ne götüren CHP, bir törenle en olmayacak bir işin içine giriverdi.
İnanılacak gibi değildi ama kara çarşaflı kadınlara parti rozeti takıyordu Baykal. Ardından da parti grubunda dindarlara karşı CHP'nin tek parti dönemindeki uygulamalarını eleştiriyordu. Başörtüsü veya türban gibi daha çağdaş ve şehirli kıyafetlere karşı çıkıp, kara çarşafı bağrına basması başta CHP'liler olmak üzere, kimse tarafından pek anlaşılmadı.
***
Yıl 2010. İki gün önce yani. Baykal konuşuyor. Daha doğrusu 35 sene önceye dönüyor. "Belki bir anakronizm yapıyor" filan diye düşünüyoruz ama değil, yine korkunç bir şey yapıyor, tıpkı 35 yıl önce yaptığı gibi; açıkça dincilik yapıyor. Hem de en tehlikelisini.
Alevilerin duygularını tahrik edici, onlar üzerinden yapılan bir dincilik bu. Bakın ne diyor: "İslam tarihinde yargıya yönelik ilk müdahale Emeviler döneminde yapılmıştır. Onlar da yargıyı yönlendirmek istemiştir. Özel mahkemelerde muhalifler sindirilmiştir. Hz. Peygamber'in ailesini hedef alan uygulamalar yapılmıştır."
Yani ne diyor Deniz Baykal?, "Bunun arkasından Kerbela gelir, ona göre!"
Evet, işte Baykal budur. Yapılansa çok açık sözlü bir "gizli dincilik"...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA