• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Devleti devlet yapan da, yıkacak olan da hakimlerdir!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.04.2010, 00:00
Bu yazımda Anayasa Değişikliği Paketi'ni destekleme konusunda çekimser kalanlara ve herkese seslenmek istiyorum. Biliniz ki, Türk milletini PKK denen şerefsiz çete yıkamaz da bölemezde. Dünyanın en güçlü orduları gelse, bu milletten tek bir çakıl taşını alıp götüremez. Bu ülke üzerine kurulan tuzaklar ve oynanan oyunlar hiçbir sonuç vermez. Biz, tüm bunlara şerbetliyiz ve Allah'ın izniyle bu Cumhuriyet'i nitelikleriyle birlikte sonsuza kadar yaşatırız.
Ama sadece bir tehlike vardır ki, işte darbeyi oradan yersek bizi kimse kurtaramaz. Bu ülkenin mahkemeleri ve yargıçları tefessüh etmişse, herkes bundan korksun işte. İskambil kağıtlarından kurulmuş bir şato gibi yıkılırız ve devletler mezarlığına defnederler bizi. Herkes korksun ki, bu ülkede işte bu tehlikenin açık emareleri var.
İşte size bir örnek: Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak adı, çeşitli tartışmalara konu olan ve en son Cumhurbaşkanı'na, "şüpheli kişi" diyerek dosya hazırlamaya kalkan Sincan Hakimi Osman Kaçmaz'la ilgili bir yazısında, "işgüzar" kelimesini kullanıyor. Hemen cezayı basıyorlar hakimlerimiz. 11 ay 20 gün hapis cezası. 5 yıl aynı şekilde yazmaması gerekiyor. Yani, kalemi 5 yıllığına gözetim altına alındı Nazlı Hanım'ın. Oysa hakimlerimiz, hem de yüksek hakimlerimiz, "Çanağına yal konulunca ve etli kemik vaadini duyunca yaltaklanan, kuyruk sallayan kaniş, uyanık geçinen şapşal, salak, tescilli hain, zavallı, T.C. devletine, milletimizin birliğine kalleşçe ihanet hançeri sokan..." ifadelerini düşünce özgürlüğü sayıyorlar.
Ben, "Bu ifadeler madem düşünce özgürlüğü, alın ben de kullanayım" dediğim zaman, bana 320 bin lira manevi tazminat, 9 yıl hapis ve vatandaşlık haklarımın neredeyse hepsinden men cezasını basıyorlar. Bütün adliye bu garip kararları şaşkın bir biçimde izlerken, 2 Nisan 2010 tarihli Star Gazetesi'nde Türkiye'nin en güvenilir yazarlarından Şamil Tayyar, gerçeği yazıverdi köşesinde.
Meğerse bana bu ağır cezaları ilk celsede veren, avukatlarımın savunmasını kabul etmeden, karara "ek deliller sanığın lehinde bile olsa sonuç değişmez" diye yazan 6. Asliye Hukuk Hakimi Hürriyet Yıldırım tam da bana bu cezaları verdiği günlerde, benim davalı olduğum HSYK tarafından yargıtay üyeliğine önerilmemiş mi?
Söz bitmiştir artık, başka ne diyeyim? Ben Yargıtay'ı, Danıştay'ı, Anayasa Mahkemesi'ni yüzlerce kere eleştirdim. Ama Hakim ve Savcılar kanununa tabii hiçbir alt mahkemeyi ve hakimi bugüne kadar asla eleştirmedim. Bunu ilk kez şimdi yapıyorum. Çünkü, bu kararları veren mahkemeler ve bu kararlara imza atan hakimlerin ülkemizin güvenliğini tehlikeye soktuklarını görüyorum ve çok endişe ediyorum.
Herkesi de uyarıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti sadece ve sadece böyle kararlar verebilen hakimler tarafından yıkılır çünkü.

Nöbetçi hakim gerçek bir hakim mi?
Hayatımda en üzüldüğüm anlardır 28 Şubat günleri. Koca koca hakimler otobüslere binip Genelkurmay Başkanlığı'na talimat almaya gittiler. Anayasa'nın 138. maddesini ayaklar altına alarak hem de. Aynı üzüntüyü geçenlerde de yaşadım. Binlerce sayfa belge ve delille tutuklanan darbeci subaylar Oktay Kuban adlı nöbetçi bir hakim tarafından bırakılıveriyor. Düşünün, darbe suçlamasıyla tutuklu bulunan ve bir darbe yapmaları halinde bir vatandaş olarak benim hayatımı karartacak kişiler, bir nöbetçi hakim tarafından bırakılıveriyor. Bundan 3 gün sonra 12 Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakimleri ise, o hakimin bıraktıklarına tekrar yakalama emri çıkartıyor. İşte bu ülke için gerçek tehlike gördüğüm olay budur.
Mesleğine ve hukuka ihanet etmiş hakimler ve mahkemeler!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA