CHP'nin İzmir'de düzenlediği "Referandumda hayır" mitingi oldukça görkemli geçti. Zaten bizim İzmirliler öteden beri iyi miting yaparlar Allah için. Mesela Cumhuriyet mitinglerini hatırlıyorum. Tam bir milyon insan toplamıştı mitingi düzenleyenler. Gerçi bu mitinglerin Ergenekoncular tarafından düzenlediği ve İzmirlilerin bir darbe ortamı yaratmak için kullanıldığı ortaya çıktı ama olsun, yine de başarılı organizasyonlardı . Bu, İzmirlilerin protest, muhalif bir ruh taşıdıklarını gösteriyor bize. Şahsen ben İzmir'i İzmir yapan bu ruha hayranım, ancak benim sorguladığım, İzmirlinin dünyasında yaşanan büyük anlam kayması. İzmir eskiden bu seçkin tavır ve tutumları demokrasi için, özgürlükler için sergilerdi. Bütün Türkiye'de İzmir'in tavrını dikkate alırdı. Şimdi tam aksine, darbe anayasası devam etsin, darbecilere dokunulmasın, Ergenekoncular yakayı yargıdan kurtarsın diye gövde gösterisi sergiliyor İzmir. Kimse de ciddiye almıyor. Ben de sürekli olarak bu "kalite" kaybına dikkat çekiyorum; bazıları çok kızsa da.
***
Şimdi bakalım son CHP mitingine. Önümde Hürriyet Gazetesi'nin siyaset sayfası var. Sayfanın neredeyse tamamını mitinge ayırmış Hürriyet. Diğer bir deyişle, yol arkadaşı CHP'ye yine torpilini geçmiş. Olsun, hakkıdır. Gazete, Kılıçdaroğlu'nun o devasa kalabalığa yaptığı konuşmanın başlıklarını sıralamış haberde. Bakın şimdi bu başlıklara.
"Villa malikanesiymiş! Yargıyı ele geçirecekler. Recep Bey'in kulakları. Televizyona çıkalım. Sandığa gömeceğiz. Recepleşmeyeceğiz".
Evet, şaka gibi ama iktidara aday bir partinin yeni genel başkanı, partisini en fazla destekleyen bir şehirde, kendisini cezbe halinde alkışlayan on binlerce insanın önünde yaptığı konuşmada yukarıdaki konu başlıklarını dile getiriyor. Ne var bu konuşmada? Bol bol sokak ağzı laf! Bir şey daha var; sıfır proje, sıfır vizyon!
***
Oysa on binlerce insanın umut olarak gördüğü bir siyasetçi, 10 ay sonra seçim varken böyle mi konuşur? Bir sürü anlamsız laf ve suçlama ile karşısındaki kalabalığı tatmin edeceğini sanıyor da öyle konuşuyorsa, bu daha vahim bir durumdur. Şimdi mesela o mitinge katılanlar kendi kendilerine şöyle bir test uygulasınlar. Destekledikleri partinin genel başkanı iki saat konuştu. "Recepleşmeyelim, Recep'in kulakları" gibi laf salatası sözlerin dışında aklınızda ne kaldı? Mesela Kılıçdaroğlu size bir yeni ekonomik programdan söz etti mi? işsizliği nasıl halledeceğini anlattı mı? Demokratik ve özgür bir toplum için düşündüğü politikaları dile getirdi mi? Nasıl bir etkili dış politika izleyeceğinin ip uçlarını verdi mi? Hayır! Bunların hiç birini yapmadı.
İzmir'in tercihi bu tarz bir politika ise...
E, hadi hayırlı olsun bakalım!...