Dün, Bin Ladin'in öldürülmesiyle ilgili ifade ettiğim görüşlerimi biraz daha açmaya çalışacağım. Bin Ladin olayında kitabı "düz" okumaya kararlıyım. Bin Ladin ve onun gibiler yeni bir dünya kurmak istediler ve bunu da silahla yapmayı denediler. ABD gibi bir süper gücün, tabiri caizse, yatak odasına girdiler, namusuna halel getirdiler. Kapitalizmin mabetlerinin vurulması, Pentagon'un saldırıya uğraması ve tabii 3 bin sivilin tek hamlede ölmesi bu demektir. ABD gibi büyük bir devlet, elbette böyle bir saldırıdan "stratejik sonuçlar" çıkaracaktı ve çıkarmıştır. Afganistan işgali, Irak işgali budur. Ayrıca bir devlet vatandaşlarına karşı böyle acımasız bir eylem yapanlara karşı, eski tabirle söylenecek olursa, "muntekim" olur ve intikamını alır. Burada önemli olan bir kişiyi öldürmek değildir, bir sembol üzerinden milli onurun onarılmasıdır ve Bin Ladin'in öldürülmesi budur.
***
Ömer Muhtar, Libyalı bir kahramandır. İtalyanlara karşı ülkesini korumuştur. Mısır'da bir El Kaide saldırısında ölen Mustafa Akad'ın "Ömer Muhtar"ı anlattığı filmini en az yüz kere seyretmişimdir, ölünceye kadar bir o kadar daha seyrederim herhalde. Emperyalist zalimlere karşı silahlı-silahsız verilen her haklı mücadele benim kabulümdür. Ancak, verdiğiniz mücadele en başta kendi akidelerinize uygun olacak, "Savaşta kadınları ve çocukları öldürmeyin" diyen bir din adına savaştığını söyleyip binlerce insanın kanına girmek benim hiçbir gerekçeyle kabul edemeyeceğim bir "esfel-i safilin" durumudur. Bazılarının şimdiden "şehit" ilan ettiği Bin Ladin, kelimenin tam anlamıyla bir teröristti. Ege tabiriyle söyleyecek olursak "Pamuk tarlasına ak köpeği getiren" birisi. İki Müslüman ülkenin işgali onun yaptıkları üzerinden gerçekleşti. Tam bir milyon Müslüman öldü İslam coğrafyasında. Peki, bu Bin Ladin, tam da bu işleri yapma fırsatı vermesi için ABD'nin icat ettiği bir adam olamaz mı? Olabilir tabii ama, benim ne aklım, ne bilgim ne de hayal gücüm, böyle bir şey varsa bile, bunu tespit etmeye yetmiyor.
***
Bir başka önemli nokta şudur: İslam dünyası kendi adına verilen bu savaşı esasen reddetmiştir. Ortadoğu'da yaşanan halkayaklanmalarının içinde El Kaide'nin ne kendisi ne de kullandığı yöntemler vardır. Müslüman halklar demokrasiyi keşfetmeye, barışçı yöntemlerle diktatörleri devirmeye çalışıyorlar. "Bin Ladin devrini tamamlamıştı, artık yaşamaması gerekiyordu" biçimindeki analizlere, işin senaryo kısmını bir yana koyarsak, katılıyorum. Müslümanların demokrasi arayışı, işi ABD'li komandolar halletmeseler bile, zaten Bin Ladin türü örgütlerin sonunu getirecekti. Çünkü Müslümanlar yeni dünyalarını silahsız, kansız kurmayı tercih ettiler.
Bütün bunları söyledikten sonra şu soru sorulabilir: Peki bu Bin Ladin'lerin ortaya çıkmasında ABD'nin, Batı'nın hiç mi kabahati yok?
İşin püf noktası işte bu sorudur, devam edeceğiz.