• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türklerin kafasına İngiliz anahtarıyla vurmak

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.06.2011, 00:00
Bu köşeden dünyanın etkili yayın organlarında Türkiye ile ve tabii bilhassa AK Parti'yle ilgili haberleri okuyucuya duyurmaya çalışıyorum. Yakın geçmişte The Economist ve Time gibi dergiler Türkiye ve AK Parti hakkında çok övücü sözler sarf ettiler ve bunları köşemde yazdım. Şimdi ise başka bir durum var: Aynı dergiler, son bir yıl içerisinde farklı bir tavır sergiliyorlar, özellikle AK Parti hakkında. Aslında iş sadece AK Parti'yi eleştirmek olsa, bunun üzerinde fazla durmak gerekmeyebilir, ancak bu dünyaca ünlü etkili lobi dergileri Türk siyasetine doğrudan müdahale ediyorlar, Türk halkından oylarını "AK Parti'ye değil, CHP'ye vermesini" istiyorlar. Aslında The Economist gibi uluslararası bir yayın organının bir başka ülkedeki seçimlere "şuna değil de buna oy verin" diye müdahale etmesi çok da anormal bir durum olarak görülemez. Fakat ortada derginin söz konusu tavrının "anormal" olduğunu gösteren bir tuhaflık var. Nedir o tuhaflık?
***
O tuhaflık şu: The Economist "CHP'ye oy verin" derken AK Parti'yi başarısız gördüğü için bunu tavsiye etmiyor. Tam tersine, "AK Parti çok başarılı" diyor dergi. Şunları söylüyor mesela: "AK Parti şahane şeyler yaptı, İsrail ve Amerika'da bazılarının fısıldadığı gibi şeriatçı filan da değil. AK Parti orduyu kontrol altına alarak demokrasiyi geliştirdi, olağanüstü ekonomik başarıların altına imza attı ve Türk halkının refahını artırdı. Üstelik seçimi de kazanacak. Ancak, Tayyip Erdoğan seçimi kazandıktan sonra anayasayı tek başına yaparsa, bu çok otoriter bir anayasa olabilir. Bunun için biz CHP'yi destekliyoruz, siz de CHP'ye oy verin."
Evet derginin Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwaite adlı gazetecinin yazdıkları esas olarak bunlar. Bu derginin Türkiye temsilcisi Amberin Zaman'dan da öğreniyoruz ki, bu beyler bir süre önce Türkiye'ye gelmişler ve bazı görüşmeler yapmışlar. Aslında bu yazı niye yazıldı nasıl yazıldı bu çok belli. Uzun uzun düşünmeye gerek yok, Türkiye'de yaşanan olayları alt alta koyun, bu yazının siparişini kimin verdiğini bulursunuz.
***
Hatırlayalım, ne diyordu TÜSİAD üyeleri? "AK Parti çok başarılı bir iktidar, yeniden iktidara gelecek ama biz oyumuzu CHP'ye vereceğiz." Yine hatırlayalım, İstanbul Sanayi Odası Başkanı olan şahıs bir taraftan AK Parti döneminde karlarını ona katladıklarını söylüyor bir taraftan da açık-gizli AK Parti rahatsızlığını dile getiriyordu. Bir süre önce küresel lobilerin Türkiye'deki temsilcilerinden olduğu bilinen İnan Kıraç kendini göstermeye başladı. Önce CHP ve Baykal'a bazı isimler konusunda baskı yaptığı ortaya çıktı. Sonra Galatasaray stadının açılışında Başbakan Erdoğan'a yapılan protestonun ardında İnan Kıraç'ın olduğu söylendi. Daha doğrusu Adnan Polat tarafından ima edildi. Ve daha sonra "CHP birinci parti olacak" iddiasını bazı gazetecilerle paylaştığı anlaşıldı. Yine ilginçtir, aynı anda, eski yaşa dışı sol örgütler uyandırılmaya başlandı, Baykal kasetinden sonra MHP kasetleri ortalığa döküldü, PKK'lı Kürtler kışkırtıcı eylem ve söylemlere başladılar.
Şimdi, bütün bu gelişmeleri herkes bir arada, bir güzel düşünsün bakalım.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA