Yanılma payı bırakarak yazıyorum, sanırım "Türk sorunu" lafını ilk kullanan kişi benim.
Altı yıl önceydi, Erkan Mumcu, Mumtaz'er Türköne ve ben, Kürt meselesinin gitmekte olduğu istikameti konuşuyoruz.
Doğrusunu isterseniz Erkan Mumcu'nun konuya ilişkin sağlam bir analizi vardı ve o analiz bugün için doğrulanmıştır.
Mumcu, adına Kürt meselesi dediğimiz hususun bir terör sorunu olmaktan daha çok bir bölücülük sorunu olduğunu, asıl korkulması gereken şeyin bu olduğunu söylüyordu.
Nitekim geçen süre önümüze tam olarak bir bölücülük sorunu çıkarmıştır.
Biraz konu dışı ama keşke Erkan Mumcu siyasetten böyle kötü bir biçimde tasfiye olmasaydı ve yetenekleriyle ülkesine hizmet etmeye devam etseydi.
Zira Türkiye'nin önemli meselelerine derinlemesine vakıf bir siyasetçiydi.
Konumuza donersek, işte bu konuyu tartıştığımız o geçmiş günde Mümtaz Hoca o bildigimiz liberal ve müzakereci görüşlerini yine o bildiğimiz güçlü mantık kurgusu ve gerekçe sistematiği ile anlattı. Hocanın temel çıkış noktalarını desteklediğim bu görüşlerine toptan bir itiraz cümlesi kurdum.
Dediğim şuydu: Bu söylediklerinin kağıt üzerinde bir çözün değeri olabilir, ancak sosyolojinin gerçek dünyasında bu söylediklerin tam olarak bir "Türk sorunu" yaratır ki bu hepsinden tehlikeli olandır.
Erkan Mumcu'nun ne dediğini hatırlamıyorum ama Mümtaz Hoca böyle bir şey olmayacağını söyledi.
Aradan yıllar geçti. Ben bugün Kürt meselesinde en mantıklı, en zeki analizleri yine Mümtaz Hoca'nın yaptığına inanan birisiyim.
İtiraz noktalarım olmakla birlikte onun Kurt sorunu konusundaki perspektiflerini çok sağlam buluyorum.
Ancak şunu merak ediyorum, son günlerde Türkiye'nin asıl sorununun ortaya çıkmakta olan "Türk sorunu" olduğu söyleniyor, acaba Mümtaz Hoca bu konuda bugün ne düşünüyor?
Şehit aileleri
Dün yazmıştım, ben Kürt sorunundan da PKK teröründen de kaygı duymuyorum.
Bu duyguya sahip olmamın pek çok nedeni var ve bunları analiz etmek gerekir.
Ancak en önemli neden şehit ailelerinin sergilediği onurlu-gururlu duruş.
Dikkat ediyor musunuz bilmem, artık şehit aileleri evlatları için eskisi gibi feryat figan etmiyorlar.
Dimdik duruyorlar ve şehitlerin misyonuna sahip çıkıyorlar.
Bir bakıma devletin kararlılığına destek veriyor ve kendilerini de o kararlılığın bir parçası haline getiriyorlar.
Sosyolojinin bir dili vardır, şehit aileleri bu davranışlarıyla devlete açık mesaj veriyor:
Söyledikleri şu:
"Bu ülkede demokrasi sorunu vardı, birileri millete rağmen darbe yaptı, millete rağmen kararlar aldı, sonunda demokrasi sorununa millet olarak el koyduk."
Kürt sorunu konusunda da bence benzer bir mesaj veriyor Türk milleti.
"Çöz bu sorunu, çözmezseniz ben çözerim."
İste Türk sorunu denilen şey buysa budur.
Böyle bir sorunun ortaya çıkması kime zarar verecekse o düşünsün.
Ama ben tekrar edeyim ki milletin dik ve onurlu durduğu hiçbir mesele beni ne korkutur ne de kaygılandırır.
Çünkü ben Türk milletinin beka duygusuna var olma iradesine sonsuz güveniyorum.