• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Mehmet Y. Yılmaz

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.04.2012, 00:00
Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz'ın dünkü köşe yazısını okuyorum.
Karar veremedim, bu yazar alemin safı mı?
Sonra karar verdim, saf olamaz. Bu adamlar cin gibidirler.
Öyleyse bu yazıyı niye yazmış olabilir?
Hadi iyi niyetli olalım, tecessüs ehli olmayı çoktan bırakmış bir fersude gazeteci olduğundan yazmıştır belki.
Yazısında adımı vermiyor hazret ama benden bahsettiği belli.
Eyvallah, ancak öyle ebleh bir yazı yazmış ki, biraz burnunu sürtmeye, köşesinde attığı iftirayı ortaya koymaya mecburum.
***
Mehmet Yakup Yılmaz'ın yazısını okuyunca "Tam bir Aydın Doğan yazarı" işte dedim.
Yapılan tartışmanın içeriğinden haberi yok.
O tartışmada ortaya konan vesikadan haberi yok.
Yıllarca aynı gazetede birlikte yazı yazdığı arkadaşının yazdığı kitaptan haberi yok.
O kitapta yazılanlardan haberi yok.
Sadece ilkel bir içgüdüyle arkadaşını savunuyor.
Arkadaşını değil, aslında bir alçaklığı, bir namussuzluğu savunuyor.
Bilerek veya bilmeyerek ama savunduğu tam bir müptezellik.
Olay neydi, bir hatırlayalım:
Eski Hürriyet yazarı ve Mehmet Yakup Yılmaz'ın yakın arkadaşı Emin Çölaşan, 2009 yılında bir kitap yazdı.
Kitabın adı "Sakıncalı Gazeteci".
O kitabın 107. sayfasında bir olay anlatılıyor.
Dikkat edin, bir iddiadan söz etmiyorum, bir olay anlatılıyor.
Emin Çölaşan'a göre Tansu Çiller'in doktorundan alınan-çalınan üzerinde giysi olmayan resimleri, Uğur Dündar tarafından kendisine gösterildi.
Bununla da yetinilmedi, Ertuğrul Özkök'e ve Mesut Yılmaz'a da gösterildi.
Mesut Yılmaz'a, yani Çiller'in siyasi rakibine.
Yine kitapta yazılanlara göre resimlerin sahte olup olmadıkları dahi incelettirildi.
Kitapta anlatılan olay bu.
Ben "28 Şubat'ta kullanılan yöntemler" üzerine sorulan bir soruya karşılık olarak bu kitapta yazılanları hatırlattım.
Bir de o dönemde Tansu Çiller'e konuyla ilgili yapılan şantajı.
Tansu Hanım'a o dönemde onlarca şantaj yapıldı, birisi de buydu.
Tansu Çiller yaşıyor, merak eden gidip ona sorabilir.
Mesele bundan ibaret.
Şimdi gelelim Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Efendinin yazdıklarına:
"Suçlanan gazeteciler böyle bir şey olmadığını açıkladılar".
Yalan yazıyor Mehmet Yakup. Tam tersi, milyonların önünde kıvırarak da olsa, kabul ettiler o resimleri ellerinde dolaştırdıklarını.
Sonra devam ediyor:
"Fotoğrafları almadıklarını, teklif eden kişiyi kovduklarını söylediler".
***
Yalan yazıyor Mehmet Yakup Yılmaz.
Ya da olaya ve olay etrafında yapılan tartışmaya vakıf değil, onun için yanlış yazıyor.
Ama yine de ben hayret ediyorum, bu kadar gerçekle hiç alakası olmayan bir yalanı Hürriyet gibi bir gazetede nasıl yazabiliyor?
Kitaplığında Emin Çölaşan'ın kitabı mutlaka vardır. 107. sayfasına bakıverse, dün yazdıklarının yalan, tartışılan olayın ise gerçek olduğunu görür.
Mehmet Yılmaz dünkü yazısını bu gerçekleri bile bile yazdıysa, yazıklar olsun ona.
İnsan biraz utanır yahu.
Sizin çoluk çocuğunuz yok mu?
Bir birinizin yalanlarını nasıl böyle hoyratça savunabiliyorsunuz?
Ne olacak işte, 28 Şubat'ın kılıç artıkları!..
Allah sana yardım etsin, senin işin çok zor Enis Berberoğlu...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA