• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Bilinç toplumu

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.05.2012, 00:00
Bizim demokrasi tarihimize aynı zamanda darbeler tarihi desek kim itiraz edebilir ki?
66 yıllık demokrasi tarihimizde 4 askeri darbe ve sayısız teşebbüs olmuş.
Demokrasimizin enine boyuna, niteliğine niceliğine askeri darbeleri yapanlar karar vermiş.
Garabet bir durum ama gerçek bu.
Ancak 27 Nisan müdahalesine karşı AK Parti Hükümetinin geliştirdiği tepki ve ardından akın eden demokratik reformlar, darbeler tarihini sonlandırmıştır.
Menderes, "En büyük inkılap demokrasi inkılabıdır" demişti. İşte bu söz 27 Mayıs darbesinin ardındaki asıl gerçek nedendir.
Merhum Menderes'in burada söylediği apaçık şuydu: "Millet oyuna dahil olmuştur, artık iktidarları milletin hür iradesi belirleyecektir."
Darbeciler ve CHP, işte bu yeni rejimden korkmuşlardır.
Daha sonraki darbelerin ve darbe girişimlerinin ardındaki esas neden hiç değişmemiştir.
Ama bir şey değişmiştir: Artık halk edilgen bir seyirci olmaktan vazgeçmiş ve kendisinin ülkenin asıl patronu olduğu gerçeğini gösterme gereği duymuştur.
3 Kasım 2002 seçimleriyle başlayan ve ortaya Tayyip Erdoğan'ı çıkaran sürecin bundan başka anlamı yoktur.
***
Elbette toplumlar da olgunlaşıyor ve toplumlar da yeni refleksler geliştirebiliyor.
Mesela Türk toplumuna 10 yıl önce darbeler konusunda ne düşündüğü sorulsaydı eminim ki bizi hayal kırıklığına uğratan sonuçlarla karşılaşabilirdik.
Şimdi çok farklı bir toplum var karşımızda. Türk toplumu artık vesayet istemiyor; diğer bir ifadeyle kendisi hakkındaki kararları kendisi vermek istiyor.
MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin yaptığı "Türkiye'de darbeler ve darbe yargılamaları" başlıklı son araştırma bu konuda tam olarak toplumun kafa tomografisini çekmiş.
"Herhangi bir nedenle ordunun darbe yaparak yönetime el koymasını destekler misiniz" sorusuna halkın yüzde 79'u 'hayır' derken yüzde 17'si destek veriyor.
Burada ilginç olan CHP seçmenlerinin yüzde 24.4'ünün, MHP seçmenlerinin ise yüzde 27.5'inin darbeleri destekliyor olmasıdır.
Diğer yandan,"Darbecilerin Yargılanması Doğru mu" sorusuna halkın yüzde 68'inin yanıtı "evet" şeklindedir.
Süren davaların halkın nazarında nasıl göründüğünü anlamak bakımından önemli bir sonuçtur bu.
"12 Eylül ve 28 Şubat'ın yargılanmaya başlaması Türkiye'de demokrasinin güçlenmesine katkı sağlar mı" sorusuna halkın yüzde 61'i "evet sağlar" cevabını vermiştir.
Bir başka önemli bulgu size:
Halkın yüzde 77.4'ü TSK'nın artık bir darbe yapma ihtimalinin olmadığını düşünmektedir. Sadece yüzde 14'lük bir kesim ise darbe ihtimalinin hala olduğu inancındadır.
***
Bana göre araştırmanın en önemli bulgusu şudur:
Halkın yüzde 66'sı "bir darbe teşebbüsünde sokağa çıkıp buna karşı geleceğini" ifade ediyor.
Bu sonuç Türk toplumunun tam bir bilinç toplumu haline geldiğini gösteriyor bize.
Türk halkı kendi öz iradesini hiçbir güçle paylaşmayı arzu etmiyor.
İktidarları kendisi belirlemek, kendisi cezalandırmak istiyor.
Geçmişte bu topluma kötülük edenlerin yargılanmasına dair beklenti içerisinde olduğunu gösteriyor.
Tüm bu veriler bize geleceğimiz hakkında umut veriyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA