• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

TBMM'nin mesajı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.07.2012, 00:00
TBMM Başkanı Cemil Çiçek son derece açık konuştu:
"Mahkemeler, tutuklu milletvekilleri bakımından adli kontrol gibi çağdaş bir imkanı uygulamaya koyabilecektir. Ümit ederim (mahkemeler) Meclis'in verdiği bu mesajı iyi anlamışlardır."
Bunu diyen herhangi bir siyaset adamı değil; Türk siyasetinin en hatırı sayılır şahsiyetlerinden birisi ve üstelik millet iradesinin temsil makamının başkanı.
Bu sözü durup dururken söylemiyor Cemil Çiçek; kabul edelim ki bazı yargı makamları son dönemlerde demokrasi ve millet hakimiyeti teorisine aykırı bir tutum içerisine düşmekten herhangi bir rahatsızlık duymadılar.
Örneğin MİT müsteşarının "şüpheli" sıfatıyla sorgulanmak istenmesi olayı.
Niyet ne olursa olsun, Başbakan'ın talimatıyla yapılmış devlet faaliyetlerini sorgulamaya kalkarsanız, millet iradesinin eseri olan bir hükümeti ve onun başkanını da töhmet altında bırakırsınız.
Yargı bu incelikleri hiç dikkate almadı.
Diğer yandan, tutuklu milletvekilleri meselesi de demokrasimize atılmış bir çizik olarak gündemdeki yerini korudu.
***
TBMM Başkanı Cemil Çiçek demokrat bir insandır.
CHP ve MHP'nin cezaevinde yatanları aday yapmalarındaki sakilliği bir yana bırakırsak, bu seçilmiş milletvekillerinin yasama görevini yapamamaları, demokrasimiz için gerçek bir nakısa oluşturuyordu.
Cemil Çiçek bu durumun rahatsızlığını her vakit duydu.
Bu meselenin çözülmesi için elinden geleni yapmasına rağmen bir çözüm geliştiremedi.
Tam bu noktada yargının bu çabalara bir katkı sunması gerekirken, tam aksine, aynı katı tutumunu devam ettirdi.
Kısacası yargı TBMM'ni takmıyordu.
Başbakan Erdoğan yargı ile dövüşen bir başbakan görüntüsü vermemek için bu konuyu gündemden düşürme ihtiyacı duydu; Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in çabaları ise "başarısız" çentiği yedi.
***
Benim gözlemlediğim bir husus var ki beni çok rahatsız ediyor.
Hakim ve savcılarımız bir hukuk adamı olarak çok iyi yetişmiş insanlar olabilir; ancak bir demokratik şuur eksikliği son dönemin tartışmaları içerisinde açıkça görülmeye başlandı.
Sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargıya her türlü tasarrufu canının istediği gibi yapabileceği hakkı verdiğini sanıyor bazı yargı mensupları.
Hiç öyle bir şey yok; unutulmasın ki her kurum, en başta da yargı, meşruiyetini milletten alır.
Yargı millet iradesine aykırı bir karar veremez.
O nedenle mahkemeler karar metinlerine "Türk milleti adına" ibaresini koyarlar.
Milletin seçtiği ve yasama görevi verdiği kişiyi siz içerde senelerce tutamazsınız.
Üstelik bu kişinin yargılanmasının devamına mani bir hal yokken ve TBMM'nin bu konudaki ortak tutumu belirmişken bu tasarrufu inatla sürdürürseniz yargıyı millet iradesi felsefesi ile açıkça çelişik bir konuma sokarsınız.
TBMM Cemil Çiçek eski Adalet Bakanı olan bir hukukçudur da aynı zamanda.
Yaptığı açıklamanın içinde hem sitem var, hem millet iradesinin üstünlüğü prensibini kibar bir dille hatırlatma var hem de yargıyı yıpratıcı tartışmaların dışına çıkarmaya dönük bir zeka var.
Umarım yargı bu sözleri benim anladığım gibi anlar ve gereğini yapar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA