Önce emekli General Osman Pamukoğlu konuştu. Her zaman olduğu gibi televizyon ekranından yine saydırdı. Bu emekli generalimiz, birçok emekli asker gibi dilin şehvetine kolayca kapılabilen birisi.
Osman Pamukoğlu gibi birinin çıkıp televizyonlarda, beğendiğimiz veya beğenmediğimiz bir üslupla konuşması doğru mudur?
Her şeyden önce hakkıdır, bu özellikle de Osman Pamukoğlu için böyledir.
Şundan dolayı: Bir kere Osman Pamukoğlu gerçekten terör bölgelerinde kahramanlıklar göstermiş bir lider komutan.
Kendisine tevdi edilen zor görevi kabul ediş şekli, PKK'ya karşı verdiği mücadele bugün dahi dillerde dolaşır.
Terör konusuna dair birikimi, ayrıntılara hakimiyeti onun emeklilik sonrası hayatında da verimli olmasını sağlamıştır. Çok okunan kitaplar yazmış, bu kitaplar toplumun bir kısmını etkilemiştir.
Gerçi istismarcı cingöz takımı onu parlatmak ve istismar etmek için epey bir mesai harcamıştır ama yine de sivil hayattaki şöhretini hak etmiş biridir Osman Pamukoğlu.
Diğer taraftan, her türlü yorumu yapma hakkı vardır, çünkü Osman Pamukoğlu bir partinin genel başkanıdır.
Genel seçimlere katılmış, memleketin her köşesinde partisi HEPAR'ı ve siyasi fikirlerini halkla anlatmış bir siyasetçi, düşüncelerini özgürce açıklayamayacak da kim açıklayacak?
Açıkladıkları düşüncelerini yanlış buluruz, eleştiririz, ayrı mesele.
Üstelik Osman Pamukoğlu'nun takdire şayan şöyle bir özelliği var: Bu kadar şöhretli bir komutanken ve şöhreti emeklilik döneminde de sürüyorken, hiçbir şekilde ismi darbe girişimlerine karışmamış, muhtemelen davet aldığı bu oluşumlara hep uzak durmuştur.
Karşımızda demokrasiye inanan, mücadelesini demokratik yollardan sürdüren bir insan var.
Ben şahsen Osman Pamukoğlu'na her zaman saygı duydum.
***
Ancak, kendisinin orgeneral olmasına da engel olan bir üslup sorunu olduğu ayrı bir gerçek.
Heyecanlı tabiatı, belki birazda konjonktürü kendi siyasi pozisyonu için kullanma çabası bu başarılı adamı bazen gerçekten yanlış yerlere savuruyor ve tanınmaz hale getiriyor.
Başbakan'ın dediği doğru, mesela en son çıktığı televizyon programında "Hakkari elden çıktı" türünden sözleri Türkiye'ye ve terörle mücadeleye büyük zarar vermiştir.
Hatta şu kadarını söyleyeyim, ne maksatla söylerse söylesin, bugüne kadar bu ülkeye yaptığı hizmetlerin tamamını alıp götürecek derecede günahkar değerlendirmelerdir bunlar.
Osman Pamukoğlu gibi bir kurmay subayın bu söylediği gerçek dışı sözün Türkiye aleyhine nasıl kullanılacağını bilmemesi mümkün değil.
Hain bir adam olamayacağına göre onun spekülasyon yapmaktan hoşlanan bir geveze olduğunu söylemek zorundayız.
***
Başbakan Erdoğan, Osman Pamukoğlu'na sert cevaplar verdi. Yüzde yüz haklı bile olsa, cevap vermesi çok yanlış olmuştur.
Birinci yanlış şurada: Osman Pamukoğlu'nun iddiaları öylesine ağır iddialar ki, ona sözle cevap vermeniz bir şey ifade etmez. "Hakkari elden çıktı" diyen bir emekli askere sözle değil, eylemle cevap vermek zorundasınızdır artık.
Yani gerekirse atlayıp gideceksiniz, Hakkari'nin caddelerinde elinizi kolunuzu sallayarak dolaşıp geleceksiniz.
Veya bir heyetinizi göndereceksiniz.
Pamukoğlu'nu madara edecek şey budur.
Ama Başbakan bu iddianın yalan olduğunu göstermek yerine Pamukoğlu'na saydırıyor ve bir bakıma onun sözlerinin reklamını yapıyor.
Bu yanlış bir tutumdur.
Daha büyük bir yanlışı şudur Başbakan'ın:
Kendisi bir dünya lideridir. Arkasında yüzde 50 oy olan bir insandır. Siyaseten dahi muhatap aldığı insanları iyi seçmesi, sahip olduğu karizmaya sorumluluğudur.
Üstelik Başbakan'ın cevap olarak seçtiği kelimeler uygun kelimeler değildir.
Bu seviyede bir siyasetçinin söz muhataplarını da, muhataplarına karşı kullanacağı sözleri de özenle seçmesi şarttır.
Başbakan'a tarihten bir anekdot:
Büyük İskender, olimpiyat oyunlarını seyrediyor. Daha bıyıkları yeni terlemiş bir gençtir. Ona, "Haydi atletlerle sen de yarış" derler.
Verdiği cevap "denklik" meselesi bakımından derstir:
"Ben ancak krallarla yarışırım."