• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Öcalan'a kızmak ve adil olmak

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.03.2013, 00:00
İmralı mahkumu A.Ö'ye kızıyoruz. Aslında bir haine bile adil olmak zorundayız. A.Ö'den sonsuza kadar nefret edeceğiz, çünkü o bu milletin ağız tadını bozdu, bizi kanlı bir kardeş kavgasının içine itti. En fazla da Kürtlere kötülük etti. Onun icat ettiği terör olmasaydı Kürtler demokrasi yoluyla bugün elde ettikleri haklardan daha çoğunu alırlardı ve üstelik bu hak arama süreci kansız kavgasız yaşanırdı. Bazıları, "PKK olmasaydı Kürtler bu hakları alamazdı" diyor ya, tartışmasız palavradır. Zira bu ülkede bütün hak mücadelesi verenler demokrasi sayesinde haklarını teker teker elde etmişlerdir. Kürtler bugün basın yayın, dillerini öğrenme gibi haklara bu kadar geç ulaşmışlarsa bunun nedeni PKK terörüdür.
Ama bütün bunlara rağmen PKK lideri A.Ö'ye de adil olmalıyız.
Şu bakımdan:
***
Hatırlayalım, 1999 yılının Ocak ayında Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, Suriye sınırında gürledi ve açıkça Suriye'yi savaşla tehdit etti.
Paşa'nın bu gür sesiyle hepimiz mest olduk, göğsumuz kabardı. Nitekim bu sesin etkileri hemen kendini hissettirdi.
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek hemen Ankara'ya geldi. Cumhurbaşkanı Demirel ona işin ciddiyetini anlattı. Mübarek, acele Şam'a gitti ve Hafız Esat'a, yani bugünkü Esat'ın babasına, "Türkler tepene binecekler haberin olsun, hemen bu örgüt liderinden kurtul" dedi.
Terörü kullanarak Ortadoğu'da siyaset yapan bir fırlama olan Hafız Esat prestijinden çok şey kaybettirecek bir kararı istemeye istemeye verdi, çünkü Türk ordusundan korktu.
PKK lideri A.Ö. paket edilip Suriye'den kovuldu.
Doğrusunu isterseniz Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş sınırdaki o sert konuşmayı yapınca ben bizim askerlerin bir eylem planı, bir senaryosu var zannetmiştim. Öyle ya, o seviyede bir çıkışın sadece örgüt liderini Suriye'den çıkartılması gibi sınırlı bir hedefi olamazdı. Ama ne gezer, meğerse o çıkış önüne gelen askerin nutuk attığı günlerde kafaya esip yapılan bir çıkışmış, yani yalınayak, başı kabak bir çıkış. Arkasında hiç bir plan ve stratejinin olmadığı bir silahlı dayatma...
***
Nereden anlıyoruz bunun böyle olduğunu?
Şuradan: ABD, PKK liderini bize verdiğinde askerler devlette en çok borusu öten kesimdi ve güvenlik tekeli onlara aitti.
A.Ö'ye adil olalım derken kastettiğim de şu:
Adam, Kenya'dan getirilirken daha uçakta, "Benim annem de Türk, devlete hizmete hazırım" dedi.
Sonra ne oldu?
Bizim generaller hayvanat bahçesine goril görmeye gider gibi İmralı'ya gittiler ve A.Ö. ile maytap geçip döndüler.
A.Ö, devlete yaranmak için PKK'yi ülke sınırlarının dışına çıkartırken o generallerden bazıları, A.Ö'ye söyle telkinde bulunuyordu: "Hepsini gönderme, beş yüz tanesi kalsın, lazım olur."
A.Ö'yü kullanmaya dönük bir plan yok, terörü bitirmeye dönük bir strateji yok; bir de böyle telkinler var.
Ve yıllar böyle heba edildi, onbinlerce insan bu ihmallerden ve bu plansizliklardan öldü. Devlet hazinesi milyarlarca lira kayba uğradı.
Şimdi AK Parti hükumeti ihmal edilmiş bir meseleyi onarmaya, elindeki bir imkanı yeniden ise yarar hale getirmeye çalışıyor. Dünden farkı bu kez devletin bir planı, bir uygulama stratejisi var. İçimize çok fazla sinmese de doğru olan bir şeyi yapıyor devlet. Elbette bunca gecikme ve ihmal Kenya'dan gelirken hizmet etmek için yalvaran A.Ö'yü bir miktar şımarttı ve biz de buna kızıyoruz.
İşte size hikayeyi kaba hatlarıyla olduğu gibi yazdım, A.Ö'ye da adil olmalıyız derken kastettiğim bundan başka bir şey değil.
O caniye kızalım ama onun böyle küstahlıklar yapmasına neden olanları da unutmayalım!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA