Bizim medyamız ayrıntıları hiç sevmez; sevmez, zira ayrıntı insanı analize zorlar. Malzemeyi doğru kullandığınız bir analiz ise anlamanızı sağlar, sizi önyargılarınızdan uzaklaştırır. Türk medyasının böyle bir zihin mesaisi istemediği çok açık. Mesela geçtiğimiz cuma günkü Hürriyet gazetesinde küçücük bir haber vardı.
MENA ajansından alıntılanan bu habere göre, Mısır Hükümeti Rumların 13 parsele ayırarak kriz çıkardığı petrol arama bölge sınırlarını iptal ediyor, iptal etmekle kalmıyor, yeni yapılacak muhtemel bir sınır belirleme anlaşmasına Türkiye'nin de dahil edilmesini öngörüyor. Yani Mısır Hükümeti ve bu kararı onaylayan Mısır Şura Konseyi, Rumlarla daha önce yaptığı anlaşmayı bozuyor ve "Bu işin içinde Türkiye de olursa ben varım" diyor.
Rumların yeni Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis feryat figan ediyor "İki ülke arasında yapılan uluslararası anlaşmalar iptal edilemez" diye..
***
Bu gelişme o denli önemli bir dış politika haberi ki, önümüzdeki günlerde bu konu çok tartışılacak. İşte bu önemli haber sadece Hürriyet Gazetesi'nde, o da minnacık bir haber olarak yer aldı. Hürriyet'i hem tebrik ediyorum hem de haline acıyorum. Bu haberin dokuz sütuna manşet olacak önemde bir haber olduğunu idrak edememiş olmasından dolayı tabii.
Tekrar ediyorum, bu gelişme çok ama çok önemli bir gelişmedir. Hatırlayalım, Rum Kesimi Doğu Akdeniz'i parselleyerek fiili bir durum yarattı. Doğalgaz çıkarma çalışmalarına dayanak olarak da bugüne kadar Mısır ve İsrail ile yaptığı münhasır ekonomik bölge anlaşmalarını gösteriyordu. Mısır'ın bu kararıyla Rumların Doğu Akdeniz stratejisi çökmüştür. Bu gelişme Kıbrıs meselesine yeni bir boyut kazandıracağı gibi, Türkiye-AB ilişkilerini de etkileyecek önemdedir.
İşte Hürriyet dışındaki medyanın hiç görmediği haberin bize yansıttığı gelişme bu.
***
Bana Egeli bazı okuyucularımdan "AK Parti'yi niçin bu kadar açık bir biçimde desteklediğimi" soran mesajlar geliyor.
Ben de onlara "Desteklediğim sadece AK Parti değil, ülkemin başarıları, bunlar beni heyecanlandırıyor, benim için önemli olan Türk devletinin gücünü, kudretini görmem" diye yazıyorum. Hakikaten öyle, mesela dün şu yukarıdaki haberi görünce heyecanlandım ve "Helal olsun sana Tayyip Erdoğan, helal olsun sana Türkiye" dedim içimden. Çünkü Doğu Akdeniz'de petrol meselesini ve Rumların Mısır, İsrail ve Suriye ile kurduğu oyunu on senedir takip eden birisiyim ben. Petrol üzerinden kıytırık Rumlar Türkiye'yi kuşatıyordu ve bu arada bazı Arap ülkelerini de bizim karşımıza dikiyorlardı. Mısır'ın çekilmesi ve Türkiye şartını koymasıyla bu senaryo bozuldu, en azından eski hedeflerine ulaşması imkansızlaştı.
İyi de, bu nasıl oldu? Mısır bu anlaşmayı niçin bozdu, niçin "Türkiyesiz yokum" dedi? İşte bunun cevabı o çok haksız bir biçimde eleştirilen hükümet politikalarında.
Hükümetin Ortadoğu politikası meyvelerini yavaş yavaş veriyor.
Yarın Suriye'de aynı şekilde Türkiye'nin çıkarlarını gözeten bir yönetime kavuşacak ve tüm Ortadoğu'da Türkiye'den izinsiz yaprak kımıldamayacak.
Hanımefendiler ve beyefendiler...
İşte bu hükümeti bunun için destekliyorum!