Destek veya karşıtlık duygularımızı bir an için bir yana bırakalım ve Gezi parkı eylemleriyle ortaya çıkan kadının toplumsal olaylara etkisi üzerinde duralım.
Gezi eylemleri bize gösterdi ki kadın, toplumsal olayların sürükleyici ögesi.
Gezi parkı olaylarının en başından itibaren ağırlıklı olarak kadınlar ön aldı.
Onların direnişi ve eylem alanlarını sahipleniş biçimi erkeklerden daha üstün bir performansı ifade ediyordu.
Gezi eyleminin ilk başlarında iyi niyetlerle ve çevre duyarlılığıyla eylem yapanların da çoğu kadındı esasen.
Sadece Gezi eylemcisi kadınlar değil öne çıkanlar.
Muhafazakar kadınlar da büyük rol oynadılar bu Türkiye'yi sarsan yirmi günde.
Onları harekete geçiren kişi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek oldu.
Muhafazakar kadınlar twitter marifetiyle Gezi parkı eylemcilerinin sosyal medyadaki bariz üstünlüklerini kısa sürede kırdılar ve üstünlüğü ele geçirdiler.
Yine Melih Gökçek'in yönlendirmesiyle CNN İnternational gibi bir dünya devi televizyonu dünyaya rezil ettiler.
Hem Gezi parkı kadınları hem de her biri birer sosyal medya canavarına dönüşen muhafazakar kadınlar, günün sonunda, Türk kadın imajına ve Türk demokrasisine büyük katkılar yapmışlardır.
Bundan sonra siyaset her bakımdan kadınları dikkate almaya mecburdur.
***
Türkiye'yi sarsan bu yirmi gün süresince bazı kadınlar var ki şimdiden tarihe geçtiler. Bence onlar bu sürecin kahramanlarıydı.
Bunlardan bir tanesi Tomanın karşısına bir Roma heykeli gibi dikilip, polisin tazyikli suyuna meydan okuyan kırmızı elbiseli kadın.
Şüphesiz etkileyici bir sahneydi ve zihinlere kazınmıştır.
Belki de Gezi olaylarına dünyanın ilgisini cezbeden fotoğraf karesi oydu.
Ve bir başka kadın...
Zahide Özay; namı diğer Zahide nine. Emekli bir ebe. Çelik gibi bakışları var. Onurlu bir kadın olduğu yüz çizgilerinden belli.
Eylemcilerin önüne geçip "İşin tadını kaçırdınız, ülkemize zarar veriyorsunuz artık" deme cesaretini gösteren bir cesur yürek.
"Sana para verecekler" diyen terbiyesiz eylemciye verdiği cevap ise onu Gezi eylemlerinin bir numaralı kadını yapıyor:
"Ben satılık değilim, beni kimse satın alamaz; ben bu devletin emeklisiyim, benim param var; otuz beş sene hizmet ettim ben bu devlete."
Sözün bittiği yerdi ve önündeki eylemciler utançlarından yere baktılar.
Kadın-onur ve vatan... Ne güzel yakışıyorlar birbirlerine, onu gösterdi bize Zahide nine.
***
Ve Gezi parkı eylemlerinde bir kadının nasıl bir provokatöre dönüşebileceğini gösteren bir örnek!
Adı G.T'lı. Bar işletmecisi.
Üstelik geçmişte gazeteciliğe de bulaşmış.
Aynı zamanda bir CHP ilçe başkanının karısı.
Bir ailesi olduğu için ismini ve ayrıntıyı yazmayacağım.
Başına taktığı başörtüsü ile insanları kışkırtıyor.
'Müftü karısıyım' diyor.
Ülkenin başbakanına hakaretler ediyor.
Ve o da Gezi parkı eylemlerinin albümünde yerini alıyor.
Ama ne kırmızılı kadın gibi ne de Zahide nine gibi itibarlı bir yerde değil tabii.
Muafıkıyla muarızyla, yaşaşın cesur ve dürüst kadınlar!