Başbakan Erdoğan Mağrip ülkelerinde seyahatteyken vekili Bülent Arınç'ı ziyaret eden Gezi Parkı Platformu üyeleri eylemlerini bitirmek için şu şartları koşmuşlardı:
1- Gezi Parkı'na Topçu Kışlası yapılmasın.
2- AKM yıkılmasın.
3- Boğaz'a 3. Köprü ihalesi iptal edilsin.
4- 3. Havalimanından vazgeçilsin.
5- HES'ler durdurulsun.
6- Kanalistanbul projesine başlanmasın.
7- Nükleer enerji santralleri kurulmasın.
8- Suriye politikası değiştirilsin.
9- Kentsel dönüşüme son verilsin.
Evet, son derece şaşırtıcı ama bu arkadaşlar, yani parktaki ağaçları korumak için yola çıktıkları söylenen o masum çocukların Hükümetten talepleri bunlardı.
Perdeyi birazcık aralayıp "kim var orada?" diye nazar ettiğimiz vakit bu talepkarların arkasında yerlisiyle yabancısıyla bir yığın parmağın varlığına şahit olduk.
Mesele anlaşılmıştı, "mesele Gezi Parkı meselesi değil"miş; mesele başkaymış!
Mesele meğerse, sokakta hükümeti alaşağı etmek ve Türkiye'nin istikrarını darmadağın etmekmiş.
***
İşin başından beri CHP'yi bu büyük sahtekarlığa, bu karanlık organizasyona bulaştırmamak için elimizden geleni yaptık.
Muarızıyla ve muafıkıyla bu titizliği gösterdik.
Ama gördük ki CHP tam olarak bu işin içine dahil oldu.
Kendine göre CHP de bu karmaşadan bir iktidar çıkarma hayaline kapıldı.
İç ve dış ihanetin emelleriyle kendi siyasi emellerini tevhit eden bir yola girdi.
CHP için büyük talihsizliktir.
Üstelik Gezi sahtekarlığı bütün boyutlarıyla ortaya çıktığı halde o sahtekarlığın karanlık taleplerini seslendirmeye başladı.
İşte bunun örneği:
CHP Danıştay'a yeni havalimanı yapımının durdurulması için başvuruda bulunuyormuş.
***
Konuyu baştan alalım:
Gezi Parkı Platformu'nun Hükümete sunduğu şartlardan birisi olan 3. Havalimanı inşaatının durdurulması şartına CHP sahip çıkıyor.
Bu Gezi Parkı eylemcilerine CHP'nin sahip çıkması olarak görülebilir mi sadece?
Hiç sanmıyorum; burnuma çok pis kokular geliyor, günlerdir Alman parmağından söz ediliyor. Lufthansa lobisinin Türkiye'de faaliyet gösterdiği yazılıp çiziliyor.
Bu lobi bir yerinden CHP'ye sızmış olabilir mi acaba?
Ben Kemal Kılıçdaroğlu'nun ülkemize zarar verecek girişimlere asla izin vermeyeceğini biliyorum ama bu uluslararası çıkar lobilerinin kolayca adam devşirebileceğini de hatırlatmak istiyorum.
Sanırım CHP böyle bir işte kullanılmak isteniyor.
Yoksa Gezi Parkı'nın o karanlık yüzü ile CHP neden aynı emellerin peşinden koşsun?
Almanların çıkarlarına hizmet edeceği besbelli olan bir meselede CHP niçin rol alsın?
Bu işte bir iş var; haber veriyorum!