• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

CASUSLUK KRİZİ...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.03.2014, 00:00
BENİM PERSPEKTİFİM:
Adına "Cemaat" dediğimiz yapıya gönlünde çok büyük yer ayırmış biriydim ben.
"Türklerin tarihteki en büyük sivil toplum hareketi" diyordum cemaat için.
"Türklüğe hizmet ediyor" diyordum.
"İnsanlığa yeni bir seçenek sunuyor" görüşümü her vesile ile tekrarlıyordum.
Bu hareketin başındaki kişi için "Büyük Türk" sıfatını uygun görüyordum.
Bu cemaatin bir müntesibi olmadığım halde, cemaate saldıranlarla yirmi yıldır mücadele ediyordum.
Sonra bir gün bir şeyler oldu. 7 Şubat MİT Krizi yaşandı, altından cemaat çıktı. 17-25 Aralık darbe girişimleri oldu, altından cemaat çıktı.
MİT TIR'ları baskının altından da cemaat çıktı.
Ve kasetler... İğrenç kasetler.
Yolsuzluğu ortaya çıkarıyoruz gerekçesiyle devletin ve insanlığın bütün kutsallarına basıp geçen bir cemaat ihtirası...
En sonunda ihanete iltica eden bir ahmaklık hali...
Anne ve aile sevgisiyle büyüme imkanı bulamamış Anadolu çocukları sonunda anavatanlarına ihanete kadar vardırdılar işi.
Şu son ihanete kadar kendimle savaştım ama artık içimdeki hidrolik sistemi çöktü.
Verdiğim bütün manevi krediyi geri alıyorum cemaatten.

DEVLET PERSPEKTİFİ:
Dış işleri bakanlığında gerçekleşen çok özel devlet konuşmalarının ortalığa saçılması devlet tarihimizin en önemli olaylarından biridir.
Devletin yatak odasına girilmiş ve orada olan bitenler faş edilmiştir.
Durum ilk bakışta devlet bakımından pek iç açıcı görünmüyor.
Ancak böyle durumlarda başka bir bakış açısı geliştirmek elzemdir.
Bu durumlar bir bakıma "yaratıcı kriz"lerdendir ve ilham vericidir.
İşte size farklı bir bakış açısı:
1- Bu casusluk olayı göstermiştir ki Türkiye Cumhuriyeti iddia edildiği gibi El Kaide türü örgütlerle işbirliği filan yapmıyor, tam aksine onları nasıl yok edeceğini en yüksek düzeyde müzakere ediyor.
2- Bu tapeler gösteriyor ki Suriye konusunda Türkiye'nin limitleri dolmuştur ve Türkiye'yi yanlız bırakan batı, Türkiye'nin her an gözünü karartabileceğini görmüş olacaktır.
3- Türk devleti seçimlerden sonra cemaat konusunu en ağır uygulama neyse o şekilde halletmeye kararlı görünüyor. Ancak bunun iç ve dış meşruluk çerçevesi yeterince oluşmamıştı. Şimdi cemaat kendisine dönük muhtemel operasyonların tüm gerekçelerini yeterli seviyede kendisi hazırlamış oldu. Olayın adı vatan hainliği olarak kodlanmıştır ve artık kimsenin bir diyeceği olmayacaktır.
4- Bu olayla birlikte cemaat yarın yapılacak seçimde AK Parti'ye en az iki puan yazdırmıştır.
Sandığa giden seçmenlerin birçoğu bu olaya gösterdikleri tepkiyi AK Parti'ye oy vererek ifade edeceklerdir.
5- Türkiye bu casusluk ve ihanet olayıyla devleti yeniden keşfetmiştir. Bugün bizde uyandırdığı şaşkınlık ve ruh çöküntüsü geçicidir, Türk devleti bu gelişmeye verdiği reflekslerle daha güçlü bir devlet olacaktır.

CEMAAT PERSPEKTİFİ:
Aslında bu olaya cemaat açısından bakarsak tam bir "kendi kazdığı kuyuya düşen" durumu var ortada.
Hatırlayalım, 7 Şubat 2012'de yaşanan MİT-Yargı krizinde cemaat MİT müsteşarına, dolayısıyla Başbakan Erdoğan'a yönelik "vatan hainliği" oyununu kurgulamıştı.
Buna göre cemaat uzantısı bir savcı MİT'e açıkça "vatan hainliği" suçlaması yöneltiyordu.
Şimdi aynı cemaatin uzantısı olan paralel yapı devletin en mahremini Türkiye'nin düşmanlarına servis ettiği için "vatan hainliği" ile suçlanıyor.
Üstelik bu son olay hiç 7 Şubat krizine benzemiyor, her şey çok açık, ortada gerçekten vatana bir suikast var ve bunun faillerinin de kim olduğuna dair ortada çok delil mevcut.
Cemaati zor günler bekliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA