Seçimin sonucu belli; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kazanacak. Ama birinci turda ama ikinci turda kazanacak. Birinci turda kazanma ihtimali çok daha yüksek. Kim diyor bunu? Herkes, başta araştırma şirketleri. Mesela CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli, cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu ve diğer PKK'lı aday bilmiyorlar mı sonucun böyle olacağını? Elbette biliyorlar ve hallerine bakın, hepsi de pek mutlular bu şimdiden bildikleri sonuçtan dolayı. Zira Başbakan Erdoğan'ın müstakbel zaferi hepsinin kafasının içindeki planın gerçekleşmesini sağlayacak. Yani, Recep Tayyip Erdoğan'ın zaferi, Kılıçdaroğlu'nun da Bahçeli'nin de siyasetteki varlıklarını bir tür garanti altına alacak. Ekmeleddin İhsanoğlu içinse başka siyasi fırsat kapıları açacak bu mezkur mağlubiyet.
Bakın nasıl olacak anlatayım:
KILIÇDAROĞLU KAZANACAK!
Bir kere kabul edelim ki CHP'yi, çatı aday olarak ortaya sürülen Ekmeleddin İhsanoğlu'nun peşine takması muhteşem bir siyasi kurnazlık örneğidir. Ama bu sadece bir kurnazlık ve siyasi oportünizm meselesi olarak ele alınamaz; bu kurgunun arkasında iki güçlü-gizli beklenti var:
Birincisi şu: Hepimiz biliyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu Atatürkçü, altı okçu, eski CHP'nin simge, hatıra ve reflekslerini taşıyan bir CHP istemiyor. Partiyi dönüştürmek ve "kambur" olarak düşündüğü eski hatıralardan kurtarmak istiyor. Fakat bunu açıkça yapamıyor, zira partinin yapısı buna izin vermiyor. Baykal ve ulusalcı kanattan çekiniyor. Oysa CB seçimleri münasebetiyle daha önce gerçekleştiremediği "eski CHP'yi tasfiye" işini kolayca gerçekleştireceği bir fırsat yakalıyor. Ömrü eski CHP'nin sembol ve fikirleriyle mücadeleyle geçmiş, İslamcı olduğu apaçık birini CHP'nin CB adayı yapıveriyor. Daha CHP'liler uyanmadan atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Şimdi 10 Ağustos'ta CHP'liler bir İslamcı adaya oylarını verecekler ama sadece oy vermeyecekler, aynı zamanda eski CHP'yi, yani altı oku, yani Atatürkçü CHP'yi tasfiye edecekler.
Ne kadar kurnazca değil mi? Şeytanın aklına gelmez böylesi.
İkincisine gelince: 30 Mart'ta başarısız olan CHP'nin içinde karışıklıklar başlamıştı. Bu rahatsızlık kartopu gibi büyüyecekti. Kılıçdaroğlu'nun ilk işi kurultayı bir yıl ileri atmak oldu. Zira biliyor ki CB seçiminden sonra partide kavga çıkacak. Ekmeleddin İhsanoğlu'na karşı çıkan ulusalcı CHP'liler eleştiriler yapacaklar. Kılıçdaroğlu ise hem CB seçimlerinde Ekmeleddin Bey'in aldığı ve muhtemelen CHP'nin oy oranından daha çok olan oyu CHP başarısı gibi takdim edecek; hem de rahatsız unsurları 2015 seçimlerine dönük "listeye girme" kozuyla terbiye edecek. Ve tabi ulusalcılar tasfiye edilecek. Kılıçdaroğlu CHP'de kendi meşrebine uygun değişiklikleri yapacak.
BAHÇELİ KAZANACAK!
Dile kolay, tam 18 sene olmuş MHP genel başkanı olalı. Bahçeli MHP'nin başına geçtiğinde doğan bir çocuk bugün üniversite öğrencisi. Bu 18 yılda, 1999 seçimleri dışında elde ettiği tek bir siyasi başarısı yok Bahçeli'nin. Türkiye'nin temel sorunları karşısında gösterdiği sağduyulu liderlik elbette takdir edilecek nitelikte; ancak yönettiği MHP onun döneminde hem ideolojik olarak hem de siyasi olarak oradan oraya savrulup duruyor. CB seçimlerinde de görüldüğü gibi MHP daha çok CHP'yle işbirliği yapmayı tercih ediyor. Bu bile MHP'nin nasıl savrulduğunu gösteriyor.
Şimdi gelelim Ekmeleddin İhsanoğlu tercihi neden Bahçeli'ye zafer kazandıracak:
Önce şu soruyu soralım: MHP içinde CB seçimlerinde aday olacak ve iyi sonuç alacak bir isim yok muydu?
Elbette vardı ve o kişinin adı Meral Akşener'di. Yine herkes biliyor ki Akşener aday olsaydı belki kazanamayacaktı ama MHP'nin oylarının çok üzerinde bir oy alabilecekti.
Devlet Bahçeli daha CB seçim tartışmaları başlamadan Meral Akşener'in yolunu kesti. Niye kesti? Çünkü biliyor ki, en ufak bir açık kapı bırakırsa gelip elinden genel başkanlığı alacak kişidir Meral Akşener. Şimdi düşünün, Meral Hanım CB seçimlerinde MHP adayı olarak yüzde 27 oy alsa Devlet Bahçeli koltuğunu koruyabilir mi?
Onun için Devlet Bahçeli için öyle bir aday olmalıydı ki, hem parti dışından olmalıydı, hem de bu adayın aldığı oyun içinde MHP'lilerin oy oranının gizli kalması gerekiyordu.
Bu "çatı" işinin mucidinin Devlet Bahçeli olduğunu da unutmayalım.
İş odur ki, artık Devlet Bahçeli'nin 2015 seçimlerine MHP'nin başında gireceği kesindir!
VE EKMELEDDİN İHSANOĞLU'DA KAZANACAK!
Bu yazıyı okuyanlarla bir değerli bilgiyi paylaşayım: Ekmeleddin İhsanoğlu öyle bir insandır ki kaybedeceği bir seçime asla girmez. Peki, Ağustos ayındaki CB seçimlerinde kaybedeceğini bilmiyor mu? Biliyor elbette, herkesin bildiğini o niye bilmesin ki. O zaman ikinci soru: O zaman niye giriyor kaybedeceği seçime?
Şundan: bir süredir bu ülkenin iri kıyım iş adamları, gazete patronları, fersude sağcıları ve tabi paralel güçler bir araya gelip "Bu Tayyip Erdoğan'ı nasıl tasfiye ederiz" diye kafa yoruyorlar. Peki, nasıl olacak bu?
Şöyle olmayacak: bir güçlü CB adayı bulacaklar, mesela Ekmeleddin İhsanoğlu, bu aday Tayyip Bey'in bazı önemli niteliklerine sahip olacak, mesela dindar olmak gibi, ve seçimlere girecek yeni cumhurbaşkanı olacak, Tayyip Erdoğan'ı yenecek. Senaryo bu değil.
Biraz spekülatif olacak ama gerçek senaryo şu: bir aday bulunacak, partiler o adayın etrafında blok olarak bir araya getirilecek, seçime girilecek. Aday Ekmeleddin Bey 10 Ağustos'ta CHP ve MHP'nin oylarının toplamından daha çok oy alacak. Ekmeleddin Bey CB olamayacak ama Tayyip Erdoğan karşısında yüzde 40'ın üzerinde oy almış biri olarak dikkat çekecek.
Muhtemelen AK Parti'nin içindeki merkez sağ unsurları vakumlamak için yeni bir merkez parti kurulacak ki, kurulmuş şimdiden, yüzde 40 oy almış Ekmeleddin Bey o partinin başına getirilecek.
Ak parti ve Tayyip Bey böyle güçsüzleştirilecek.
Bu senaryo ne kadar doğru anlamak mı istiyorsunuz?
O vakit eski sağcı, Demirel'in adamı, eski AK Partili Profesör Nevzat Yalçıntaş'ı izleyin...
Gözlerindeki fitneyi, ağzından çıkan sözleri iyi dinleyin.
Yakın gelecek için çok şey söylüyor bize...