• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

10 AĞUSTOS: CUMHURİYETİN İHYASI

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.08.2014, 00:00
10 Ağustos cumhuriyet tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini alacaktır.
Millet bu ülkede demokrasiyi yerleştirdi ve yaşattı. Demokrasi inşası kolay olmadı; defalarca millet iradesine ve egemenliğine darbe yapıldı. Milletin seçtiği siyaset adamları uyduruk mahkeme kararlarıyla öldürüldüler.
Ama millet her seferinde önüne konulan barikatları demokrasi yoluyla, en az maliyetle, aştı geçti.
Milletin kurduğu partiler kapatıldı, millet yenilerini kurdu.
Milletin adamları yasaklandı, öldürüldü.
Millet yeni liderler bulup çıkardı.
En sonunda millet kendisini kuşatan vesayet prangalarını tek tek kırıp attı.
Bugün çok daha özgür, çok daha demokratik bir Türkiye'de yaşıyoruz.
1923'de kurulan ama darbelerle ve demokrasi eksiklikleri yüzünden geride kalmış olan Türkiye, her alanda onarılıyor, güçleniyor ve ihya ediliyor.
Millet nazarında 12. Cumhurbaşkanını belirleyecek kriter, cumhuriyetin ihyası konusundaki algı ve kanaattir.
Erdoğan'ı seçim öncesi şanslı kılan şey de tam olarak bu kitlesel inançtır.

10.YIL NUTKU VE ERDOĞAN


10.Yıl Nutku'nun irat edildiği tarih 1933'tür. O günden bu güne 81 yıl geçmiş. Atatürk'ün o tarihsel nutkundaki temel fikir "büyük işler yapmak ve muasır medeniyet seviyesine yükselmek"tir.
Atatürk'ün Türk milleti için öngördüğü vizyonun bugün önemli ölçüde gerçekleştiğini görüyoruz.
Türkiye dünyanın büyük ekonomilerinden biridir.
Ülkemizin zenginliği ve refahı her geçen gün artmaktadır.
Vasıflı insan kaynakları dünya ile her alanda rekabet edebilmektedir.
Türkiye dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptir.
Savunma sanayi konusunda üreten ve ihraç eden bir ülke seviyesine yükselmiştir.
Demokrasisi güçlenmiştir.
İnsan hakları ve özgürlükler konusu önemli ölçüde sorun olmaktan çıkarılmıştır.
Kadın hakları konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.
Türk milletinin ağırlıklı olarak, Erdoğan'ı Çankaya yolunda desteklemesinin ana nedeni budur.

YENİ ASIR'IN ÜÇ ASIRLIK DURUŞU

2000 yılında Amerika'daydım. Başkanlık seçimleri vardı. Seçim kampanyasının başladığı günlerde ünlü ABD gazetesi New York Times şu manşetle çıktı:
"Demokratları destekliyoruz; çünkü..."
Bu manşetin altına da kürtaj, vergi, sağlık politikaları gibi gerekçelerini sıralamıştı gazete.
Birkaç gün sonra bu sefer Washington Post Gazetesi benzer bir destek açıklaması yaptı ve Cumhuriyetçi Bush'a destek vereceklerini ilan etti.
Önce tuhafıma gitmişti bu açıktan destek ilanı; ancak sonra bunun çok dürüstçe ve çağdaş bir yaklaşım olduğuna karar verdim. Çünkü bizde gazetelerin hepsi seçimlerde aslında bir adayı ve partiyi destekliyorlardı ama bunu dolambaçlı yollardan yapıyorlardı.
Amerikalılar ise aleni ve dürüstçe destek verdiklerini ilan ediyorlardı.
İlklerin öncüsü Yeni Asır, bugünkü sayısında Erdoğan'ı desteklediğini gerekçeleri ile açıkça ilan ediyor.
1908'de 2. Meşrutiyeti, 1930'da Serbest Fırka'yı, 1950'de Menderes ve DP'yi, 1965'de Demirel'i, 1983'de Özal'ı destekleyen Yeni Asır, halkın kendi cumhurbaşkanını seçtiği bu tarihi seçimde, ülkemizi 12 yıl başarıyla yönetmiş olan Erdoğan'ı 12. Cumhurbaşkanımız olarak görmeyi arzu ediyor.
Yeni Asır'ın bugünkü sayısını bütün Yeni Asır okuyucuları katlayıp kızlarının çeyiz sandığına koysunlar.
Yeni Asır'ın arşivine girince bir kere daha anladık ki, bu gazete Ege'nin şeref, haysiyet ve tutarlılığının yazılı belgesidir.
Tam 120 yıldır, yani üç asırdır, her zaman yenileşme, değişim, modernleşme ve demokrasi cephesini temsil etmiş; sadece temsil etmekle kalmamış, bu değerler adına liderlik yapmıştır.
Bu yüzden "Demokrat İzmir" Yeni Asır'ın tutumunun ürünü bir şehir kimliğidir.

ÖZLEM ÇERÇİOĞLU'NA YAPILAN KABALIK

Başbakan Erdoğan'ın Aydın mitingini izlemek için Aydın'daydık. Başbakan'ı karşılayan heyeti izledim; şehrin valisi, milletvekilleri, Ak Parti yöneticileri oradaydı.
Şehrin seçilmiş CHP'li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da oradaydı.
Ama bu tabloda bir sorun vardı: Özlem Hanım gerilerde kalmış, yalnız bırakılmış, adeta protokol zincirinin içine girmesi engellenmişti.
Bir yetkili veya şehrin valisi "Özlem Hanım, şöyle buyurun" demediler.
Böyle bir centilmenlik ihtiyacı bir tarafa, Özlem Hanım orada misafirdi, kendisine özen gösterilmeliydi.
Bir sürü adamın başka partiden seçilmiş bir kadın siyasetçiyi orada nasıl görmezden geldiğini gözlerimle gördüm.
Bu kabalığı yapanların elini sıkmak için bekledikleri Başbakan ise, Özlem Çerçioğlu'nu kabul edip şehrin sorunlarını görüştü.
Birinin bu insanlara nezaketin siyasetten çok daha önemli bir değer olduğunu öğretmesi gerekiyor.
Bir şey daha...
Aydın Valisi bizim beğendiğimiz bir yöneticidir. Ancak Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını kazanan Özlem Çerçioğlu'nu, bırakın ziyaret etmeyi, "hayırlı olsun" diye bile aramadığını öğrendik Aydın gezimizde.
Eğer durum böyleyse, çok vahim...
Muhafazakarlaştıkça değerler kaybediliyor mu yoksa?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA