Mesele yeni değil, PKK Hakkari-Yüksekova'yı çok uzun bir süredir 'kurtarılmış bölge' olarak elinde tutuyor. Hiç lamı cimi yok, AK Parti hükümeti döneminde yaşandı bu durum. Evet, biliyoruz, çözüm süreci hatırına devlet ve hükümet bu şımarıklıklara göz yumdu, yumdu ama nereye kadar yumacak? İşte üç tane hayvan PKK'lı geldi ve bu ülkenin üç askerini şehit etti.
Arkadan kafalarına kurşun sıkarak...
Dikkati çekmek isterim, askerlerimizi bir çatışmada kaybetmedik, şehrin içinde alışveriş yaparken şehit edildiler.
Böyle olmasının diğerinden bir farkı var mı?
Var elbet, devletle bu eylem tarzı üzerinden konuşuyor PKK, "Buralar benimdir, askerin buralara giremez" demeye getiriyor.
Peki devletin buna karşı bir konuşma biçimi var mı?
Yok, tam tersi, şu ana kadar kendisine verilen mesajı almış gibi bir imaj veriyor.
Oysa söyleyeceği iki şey olmalı PKK'nın mesajına karşı:
Ya "Haklısın, buralarda artık egemenlik senin" demeli ve devleti oradan çekmeli, ya da PKK'ya onun anladığı dilden bir cevap vermeli.
Şimdi devletten bu cevabı bekliyoruz: Devlet öyle bir cevap versin ki, bu cevap dürüst bir cevap olsun. Ya Yüksekova'yı PKK'ya verdiğinizi bilelim, ya da öyle bir şey yapın ki, oraların bizim aziz vatan toprağımızın bir parçası olduğunu hücrelerimize kadar hissedelim.
Bu talepte bir mantıksızlık ya da bir aşırılık var mı?
BAK HEMŞERİM... O HAVAALANINI YAPAMAZSAN BAŞBAKANLIK DA YAPAMAZSIN!
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu yeni göreve başladı. Bence iyi de başladı. Çok çalıştığını biliyoruz. Devletin dosyalarına hakimiyeti herkesin dikkatini çekiyor. Çok güzel konuşmalar yapıyor. Kobani olaylarından devlet adına önemli dersler çıkarması ve bazı sapmalara ayar vermesi hem kendi siyasi geleceği hem de ülkenin geleceği açısından tarihi önemdedir.
Ancak, önceki günkü Yüksekova saldırısı Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu kaçınılmaz bir yeni sınava daha tabi tutmuştur.
Şudur: Devlet Yüksekova'ya bir hava alanı yapıyor. İnşaat epeyce de mesafe aldı, ancak PKK havaalanının bitmesine ve hizmete girmesine izin vermiyor.
PKK nasıl bir güç ve iradeyi temsil ediyor ki, koca Türkiye Cumhuriyeti orada, o havaalanını bitiremedi.
Havaalanını yapacak müteahhit bulamıyor devlet. Gelen müteahhit bir süre sonra örgüt baskısından kaçıp gidiyor.
Açık konuşmak benim işim, bu durum Türkiye'yi yönetenler için utanılacak bir durumdur.
Şimdi, son olaydan sonra, eğer Yüksekova bu ülkenin toprağı ise, o havaalanını tamamlamak ve hizmete açmak devlet için bir haysiyet meselesidir.
O havaalanını bitiremeyen bir hükümet ülkeyi yönetme kabiliyetine de sahip değil demektir.
Bu bir aksiyomdur!
Hükümet, ekranlara egemen olan PKK diline ve iğdiş- gayri milli aydın kafasına kanmasın; Başbakan Davutoğlu, millet ne diyor ona baksın!
Bu utançtan devleti kurtarsın!